Gelisiyorum.com | Blog

1962’den günümüze efsanevi 007 serüveni

16.06.2025
18
1962’den günümüze efsanevi 007 serüveni

Dünya sinema tarihinin en uzun soluklu ve en ikonik serilerinden biri olan James Bond filmleri, 1962’de başlayan yolculuğuyla nesiller boyunca milyonlarca izleyiciyi büyülemeyi başardı. İngiliz istihbarat ajanı 007 James Bond, yalnızca tehlikeli görevleri ve sofistike tarzıyla değil, aynı zamanda dönemin siyasi, teknolojik ve kültürel atmosferini de yansıtan bir kahramana dönüştü.

Sean Connery’den Daniel Craig’e kadar farklı oyuncular tarafından canlandırılan Bond karakteri, her filmde biraz daha evrildi; klasik ajan kimliğinden çıkarak zaman zaman duygusal, kırılgan ve hesaplaşan bir figür haline geldi. Aston Martin arabaları, “shaken not stirred” martini siparişi, yüksek teknolojili casus aletleri, karizmatik düşmanlar ve unutulmaz tema şarkıları Bond evreninin değişmeyen yapı taşları oldu.

Bu yazıda, 1962 yapımı Dr. No ile başlayan ve 2021’de No Time to Die ile son bulan 25 resmi James Bond filmini kronolojik sırayla, detaylı açıklamalar eşliğinde inceliyoruz. Her filmde sadece aksiyon değil; sinemanın evrimi, dünya siyasetinin izleri ve karakter gelişiminin iz düşümleri de yer alıyor.

Hazırsanız, dünyanın en ünlü gizli ajanının zamana meydan okuyan hikâyesine birlikte adım atalım.

1. Dr. No (1962)

Yönetmen: Terence Young
Başrolde: Sean Connery
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 7.2
Tema Müziği: Monty Norman – “James Bond Theme” (ilk kez kullanıldı)

Konusu:

James Bond karakteri sinema tarihinde ilk kez bu filmle izleyiciyle buluşur. İngiliz istihbarat servisi MI6’nın ajanı 007 James Bond, Jamaika’da görev yapan bir ajanın gizemli ölümü üzerine bölgeye gönderilir. Yürüttüğü soruşturma, onu Karayipler’deki gizli bir adaya ve burada faaliyet gösteren, tehlikeli bir bilim insanı olan Dr. Julius No’nun planlarına götürür.

Reklam

Dr. No, Amerika’nın uzay programını sabote etmeyi amaçlamaktadır. Bond, hem fiziksel mücadelelerde hem de stratejik hamlelerde üstün yeteneklerini sergileyerek bu tehdidi ortadan kaldırır.

Filmle İlgili Notlar:

  • Sean Connery, James Bond rolünde ilk kez kamera karşısına geçti ve bu rolüyle ikonik hale geldi.
  • Film, serinin alametifarikası olan lüks arabalar, güzel kadınlar, egzotik mekanlar ve teknolojik ajan aletleri gibi unsurları henüz sınırlı şekilde kullansa da, serinin temel taşlarını atmıştır.
  • “Bond… James Bond” repliği ilk kez bu filmde kullanılmıştır.

2. From Russia with Love (1963)

Yönetmen: Terence Young
Başrolde: Sean Connery
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 7.4
Tema Müziği: John Barry – “From Russia with Love”

Konusu:

James Bond bu görevinde, Soğuk Savaş’ın tam ortasında, hem fiziksel hem de psikolojik olarak sınanır. MI6, Sovyetler’e ait son derece gelişmiş bir şifre çözme cihazı olan Lektor’u ele geçirmek istemektedir. Bu plan doğrultusunda, Bond İstanbul’a gönderilir.

Ancak her şey göründüğü gibi değildir. Sovyet konsolosluğunda çalışan Tatiana Romanova, İngilizlere sığınmak isteyen bir görevli gibi görünse de, aslında bu durum Bond’u tuzağa çekmek için SPECTRE örgütü tarafından planlanmış karmaşık bir komplonun parçasıdır. Bond, hem cihazı ele geçirmeye hem de hem SPECTRE ajanı Rosa Klebb’in hem de kiralık katil Red Grant’in ölümcül planlarından kurtulmaya çalışır.

Filmle İlgili Notlar:

  • İlk filmde temeli atılan SPECTRE örgütü, bu filmle birlikte ana düşman organizasyon olarak daha görünür hale gelir.
  • İstanbul’da geçen sahneler ve Orient Express tren sekansları, Bond serisinin en ikonik atmosferlerinden bazılarını oluşturur.
  • Serinin daha karanlık, gerilim yüklü ve klasik casusluk öğelerine dayalı yapımlarından biridir.
  • Ayrıca bu film, James Bond’un taktiksel zekâsını ve ajanlık becerilerini daha çok ön plana çıkarır.

3. Goldfinger (1964)

Yönetmen: Guy Hamilton
Başrolde: Sean Connery
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 7.7
Tema Müziği: Shirley Bassey – “Goldfinger”

Konusu:

James Bond, bu kez dünya altın piyasasını alt üst etmeye çalışan zengin ve hırslı bir iş insanı olan Auric Goldfinger’ın peşine düşer. İlk olarak Goldfinger’ın yasa dışı altın kaçakçılığı yaptığını ortaya çıkarmaya çalışan Bond, daha sonra çok daha büyük bir planın izini sürmeye başlar: Fort Knox’taki ABD altın rezervlerini radyoaktif hale getirerek ekonomik dengeyi sarsmak.

Bond, bu tehditi önlemek için hem Goldfinger’ın güvenliğini sağlayan devasa adam Oddjob ile yüzleşmek hem de Goldfinger’ın özel pilotu Pussy Galore’un güvenini kazanmak zorundadır.

Filmle İlgili Notlar:

  • “Goldfinger”, James Bond serisinin dönüm noktalarından biridir. Seriyi dünya çapında fenomen haline getiren film olarak kabul edilir.
  • Bond’un Aston Martin DB5 aracı ilk kez bu filmde görülür; aracın silah sistemleri ve gizli donanımları ikonik hale gelir.
  • “No Mr. Bond, I expect you to die” gibi unutulmaz repliklerle doludur.
  • Film, Bond klişelerinin — şık kıyafetler, çılgın kötüler, ölümcül tuzaklar ve teknolojik oyuncaklar — tam anlamıyla oturduğu ilk yapımdır.

4. Thunderball (1965)

Yönetmen: Terence Young
Başrolde: Sean Connery
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.8
Tema Müziği: Tom Jones – “Thunderball”

Konusu:

James Bond bu kez, nükleer bir felaketi önlemek için zamana karşı yarışır. SPECTRE, NATO’ya ait iki nükleer bombayı kaçırarak Batı dünyasını tehdit etmektedir. Örgütün planı, bombalar karşılığında yüksek miktarda fidye istemek ve dünya hükümetlerini şantajla dize getirmektir.

Bond’un görevi, bu bombaların yerini tespit edip imha etmektir. İpuçları onu Bahamalar’a götürür. Burada güzeller güzeli Domino Derval ile tanışır. Domino’nun ağabeyi, bombaları kaçıran SPECTRE ajanı Emilio Largo tarafından öldürülmüştür. Bond, Domino’nun yardımıyla Largo’nun izini sürerken, su altı sahnelerinde büyük çatışmalar yaşanır.

Filmle İlgili Notlar:

  • “Thunderball”, geniş çaplı su altı sahneleriyle dikkat çeker. Film, o dönem için teknik açıdan büyük bir prodüksiyon başarısıydı.
  • Box office açısından o yıllarda James Bond serisinin en çok hasılat yapan filmi oldu.
  • Emilio Largo karakteri, klasik Bond kötülerinden biri olarak hatırlanır.
  • Bu filmde Bond’un fiziksel dayanıklılığı ve yüzme/kurtarma becerileri oldukça ön plana çıkar.

5. You Only Live Twice (1967)

Yönetmen: Lewis Gilbert
Başrolde: Sean Connery
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.8
Tema Müziği: Nancy Sinatra – “You Only Live Twice”

Konusu:

Dünya yörüngesindeki uzay araçları birer birer kaybolurken, ABD ve Sovyetler birbirini suçlamaya başlar. Nükleer savaşın eşiğine gelinmiştir. İngiliz istihbaratı MI6 ise olayların Japonya’da bir bağlantısı olabileceğini düşünerek James Bond’u görevlendirir.

Bond sahte bir ölüm organize edilerek “öldü” gösterilir ve gizlice Japonya’ya gönderilir. Araştırmaları sonucunda, kaybolan uzay araçlarının SPECTRE tarafından kaçırıldığını keşfeder. Bu olayların arkasında, ilk kez yüzü açık şekilde gösterilen Ernst Stavro Blofeld vardır. Blofeld’in amacı, ABD ve Sovyetler’i savaşa sürükleyerek kaos yaratmak ve bu ortamdan kazanç sağlamaktır.

Bond, Japon gizli servisiyle iş birliği yapar ve yerel eğitimler alarak gizli üsse sızar. Finalde, Bond’un önderliğinde büyük bir çatışma gerçekleşir.

Filmle İlgili Notlar:

  • James Bond’un Japonya’da geçen bu macerası, seride ilk kez Uzak Doğu atmosferini ve kültürünü merkeze alır.
  • Blofeld karakteri, bu filmle birlikte Bond evreninin ikonik kötü adamlarından biri haline gelir.
  • Filmin senaryosu, ünlü yazar Roald Dahl tarafından yazılmıştır.
  • James Bond’un “Japon kılığına girerek” yerel halk arasında saklanması, zamanının popüler ama tartışmalı sahnelerindendir.

6. On Her Majesty’s Secret Service (1969)

Yönetmen: Peter R. Hunt
Başrolde: George Lazenby
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.7
Tema Müziği: Louis Armstrong – “We Have All the Time in the World”

Konusu:

James Bond, bu kez dünyayı değil, kalbini korumak zorunda kalır. Film, Bond’un Tracy Draco adında güçlü bir mafya liderinin kızıyla tanışması ve ona âşık olmasıyla başlar. Aynı zamanda, Bond’un eski düşmanı Blofeld‘i bulma çabaları da devam etmektedir. Blofeld, bu kez İsviçre Alplerinde bir sağlık kliniği kılıfı altında biyolojik savaş planları yapmaktadır.

Bond, klinikteki genç kadınların hipnoz yoluyla dünyanın dört bir yanına ölümcül virüs yaymak için kullanılacağını öğrenir. Planı durdurmak için gizlice kliniğe sızar ve operasyonu engeller. Ancak bu filmde ilk kez Bond karakteri evlenir. Tracy ile mutlu sona ulaşmak üzereyken, film son sahnesinde Bond’un hayatındaki en trajik olay yaşanır: Tracy bir suikastta hayatını kaybeder.

Filmle İlgili Notlar:

  • Sean Connery’nin ayrılmasının ardından James Bond karakterini sadece bu filmde oynayan George Lazenby, fiziksel performansı ve dramatik sahnelerdeki duruşuyla beğeni toplasa da, oyunculuk kariyeri kısa sürdü.
  • Serinin duygusal derinliği en yüksek filmidir. Bond’un insani yönü, kırılganlığı ve aşk hayatı ilk kez bu kadar öne çıkar.
  • Louis Armstrong’un seslendirdiği “We Have All the Time in the World”, serinin en duygusal tema şarkısıdır.
  • Film, yıllar içinde kült statüsü kazanmış ve birçok Bond hayranı tarafından serinin en iyi yapımlarından biri olarak gösterilmiştir.

7. Diamonds Are Forever (1971)

Yönetmen: Guy Hamilton
Başrolde: Sean Connery
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.6
Tema Müziği: Shirley Bassey – “Diamonds Are Forever”

Konusu:

Film, Bond’un Ernst Stavro Blofeld’den intikam alma arzusuyla açılır. Bond, Blofeld’in birden fazla benzeri yaratıp dikkat dağıttığını fark eder ve onu ortadan kaldırmak için harekete geçer. Ancak esas görev, Güney Afrika’dan kaçırılan elmasların izini sürmektir. Bu elmaslar, gizemli bir planın parçası olarak kullanılmak üzere kaçırılmaktadır.

İz Bond’u Las Vegas’a kadar götürür. Burada hem yeraltı mafyasıyla hem de Blofeld’in yeni planlarıyla karşı karşıya gelir. Blofeld, çalınan elmaslarla uzaya yerleştirdiği güçlü bir lazer uydusunu tamamlamayı planlamaktadır. Amaç, nükleer güce sahip ülkeleri tehdit ederek üstünlük kurmak.

Bond, zeki ve cesur bir kadın olan Tiffany Case’in yardımıyla bu tehditi bertaraf etmeye çalışır. Filmin sonunda, Bond ve Tiffany, Blofeld’in planlarını bozar.

Filmle İlgili Notlar:

  • Sean Connery, bu film için seriye geri döndü ve rekor bir ücret aldı. Ancak bu, Connery’nin Eon Productions ile yaptığı son resmi Bond filmi oldu.
  • Film, önceki yapımın (On Her Majesty’s Secret Service) dramatik tonuna kıyasla daha mizahi ve stilize bir havaya sahiptir.
  • Tiffany Case karakteri, Bond kızları arasında zeki ama alaycı yapısıyla öne çıkar.
  • Shirley Bassey’nin seslendirdiği tema şarkısı, serinin en unutulmaz müziklerinden biri olarak hâlâ büyük ilgi görmektedir.

8. Live and Let Die (1973)

Yönetmen: Guy Hamilton
Başrolde: Roger Moore
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.7
Tema Müziği: Paul McCartney & Wings – “Live and Let Die”

Konusu:

Üç İngiliz ajanı gizemli şekilde öldürülür. James Bond, bu ölümleri araştırmak üzere ABD’ye gönderilir. Araştırmaları, onu Karayipler’e, ardından New Orleans’a kadar götürür. Bond, olayların arkasında Kananga adlı bir diktatörün olduğunu keşfeder. Kananga, çift kimliklidir ve Harlem’deki uyuşturucu trafiğini kontrol eden Mr. Big olarak da bilinir.

Kananga’nın planı, büyük miktarda eroini piyasaya ücretsiz sürerek rakiplerini saf dışı bırakmak ve tüm pazarın tek hakimi olmaktır. Bond, bu planı durdurmaya çalışırken, kehanet yeteneğine sahip medyum Solitaire ile tanışır. İkili birlikte hem Voodoo inançlarını sömüren düşmanlarıyla hem de ölümcül suikastçılarla mücadele eder.

Filmle İlgili Notlar:

  • Roger Moore, bu filmle James Bond rolünü devraldı ve karaktere daha mizahi ve zarif bir hava kattı.
  • Paul McCartney & Wings tarafından seslendirilen “Live and Let Die”, serinin en popüler ve güçlü tema müziklerinden biri haline geldi.
  • Film, Voodoo kültürü, kara büyü, timsahlarla dolu bataklıklar ve egzotik atmosferiyle farklı bir hava taşır.
  • Bu yapım, önceki filmlere göre daha renkli ve fantastik unsurlar içerir. Bond evreninin yön değiştirdiği filmlerden biri olarak kabul edilir.

9. The Man with the Golden Gun (1974)

Yönetmen: Guy Hamilton
Başrolde: Roger Moore
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.7
Tema Müziği: Lulu – “The Man with the Golden Gun”

Konusu:

MI6, James Bond’un ölüm emrini içeren gizemli bir altın kurşun alır. Kurşun, efsanevi kiralık katil Francisco Scaramanga’ya aittir. Bond, hedef haline geldiğini fark edince, hem kendini korumak hem de Scaramanga’nın peşine düşmek zorundadır. Ancak işler daha da karmaşık bir hâl alır: Scaramanga, sadece rakiplerini öldüren bir suikastçı değil, aynı zamanda güneş enerjisini silah haline getirmeye çalışan yüksek teknolojiye sahip bir sistemin sahibidir.

Bond, bu kez Hong Kong, Makao ve Tayland gibi egzotik mekanlarda iz sürerken Scaramanga’nın kişisel adasına ulaşır. Burada aralarındaki çatışma, gerçek bir düelloya dönüşür.

Filmle İlgili Notlar:

  • Christopher Lee, Francisco Scaramanga rolünde Bond serisinin en karizmatik kötü karakterlerinden birini canlandırmıştır. Soğukkanlılığı ve zarafetiyle öne çıkar.
  • Scaramanga’nın altın tabancası ve onun her atışta tek kurşun kullanması, karakteri ikonik hale getirir.
  • Film, doğu kültürlerine ait dövüş sahneleri, labirentli ada ortamı ve farklı coğrafyalardaki çekimleriyle dikkat çeker.
  • Roger Moore’un Bond yorumu, bu filmde daha sert ve tehditkâr yönleriyle de öne çıkar; önceki filmdeki mizah tonundan biraz uzaklaşılmıştır.

10. The Spy Who Loved Me (1977)

Yönetmen: Lewis Gilbert
Başrolde: Roger Moore
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 7.0
Tema Müziği: Carly Simon – “Nobody Does It Better”

Konusu:

Sovyetler Birliği ve İngiltere’ye ait iki nükleer denizaltı gizemli bir şekilde ortadan kaybolur. Hem MI6 hem de Sovyet istihbaratı, bu olayın arkasındaki kişiyi bulmak için harekete geçer. James Bond, Rus ajanı Anya Amasova (Agent Triple X) ile birlikte çalışmak zorunda kalır. İlk başta zorunlu olan bu iş birliği, zamanla karmaşık bir ilişkiye dönüşür; çünkü Anya, Bond’un geçmişte öldürdüğü bir Sovyet ajanının sevgilisidir.

İzler, onları çılgın milyarder Karl Stromberg’e götürür. Stromberg, dünyanın yok olmasını ve okyanus altında yeni bir medeniyet kurulmasını hedefleyen bir ütopyacı fanatiktir. Bond ve Anya, Stromberg’in nükleer felaketi tetikleyip dünyayı sular altına bırakma planını durdurmak için mücadele eder.

Filmle İlgili Notlar:

  • Roger Moore’un en beğenilen performanslarından biridir.
  • Carly Simon’ın seslendirdiği “Nobody Does It Better”, Bond şarkıları arasında klasikleşmiş bir parça haline gelmiştir.
  • Jaws adlı devasa, çelik dişli suikastçı karakter ilk kez bu filmde ortaya çıkar ve büyük ilgi görür.
  • Denizaltılar, gizli üsler, su altı arabaları ve çöl sahneleriyle geniş mekân kullanımı öne çıkar.
  • Film, teknik olarak da başarılıdır ve o dönem için etkileyici aksiyon sahneleri sunar.

11. Moonraker (1979)

Yönetmen: Lewis Gilbert
Başrolde: Roger Moore
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.2
Tema Müziği: Shirley Bassey – “Moonraker”

Konusu:

ABD’ye ait bir uzay mekiği olan Moonraker, İngiliz topraklarından taşınırken gizemli bir şekilde kaçırılır. MI6, olayın ardındaki sır perdesini aralamak üzere James Bond’u görevlendirir. Bond, iz sürerken milyarder uzay sanayicisi Hugo Drax’in dev bir planın merkezinde olduğunu keşfeder.

Drax’in amacı, insanlığı yok etmek ve seçilmiş bir topluluğu uzayda kurduğu üste yerleştirerek dünyayı “yeniden” başlatmaktır. Bond, araştırmaları sırasında NASA uzmanı Dr. Holly Goodhead ile iş birliği yapar ve ikili, Drax’in planlarını durdurmak için uzaya kadar uzanan bir mücadeleye girer.

Filmle İlgili Notlar:

  • “Moonraker”, o dönem büyük ilgi gören Star Wars etkisinin Bond serisine yansımasıdır.
  • James Bond ilk (ve tek) kez uzaya çıkar; bu yönüyle bilim kurguya yaklaşan bir yapıma dönüşür.
  • Filmde, bir önceki filmde tanıtılan Jaws karakteri tekrar yer alır, ancak bu kez farklı bir rolde ve beklenmedik bir gelişmeyle karşılaşır.
  • Görsel efektler açısından zamanının en iddialı Bond filmlerindendir, fakat bazı eleştirmenlerce fazla abartılı ve “gerçekçilikten uzak” bulunmuştur.
  • Shirley Bassey, Bond şarkısı seslendiren ilk sanatçı olarak üçüncü kez seride yer alır.

12. For Your Eyes Only (1981)

Yönetmen: John Glen
Başrolde: Roger Moore
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.7
Tema Müziği: Sheena Easton – “For Your Eyes Only”

Konusu:

İngiltere’nin gizli askeri kontrol sistemlerinden biri olan ATAC cihazı, bir İngiliz casus gemisinin batmasıyla birlikte Yunanistan kıyılarında kaybolur. Bu cihazın düşman güçlerinin eline geçmesi, NATO savunma sistemlerini çökertme potansiyeline sahiptir. MI6, cihazın bulunması için James Bond’u görevlendirir.

Araştırmaları sırasında Bond, ailesi ATAC cihazını ararken öldürülen genç bir kadın olan Melina Havelock ile tanışır. Melina, intikam yemini etmiştir ve Bond’un yanında bu karmaşık görevin bir parçası haline gelir. İkilinin yolu hem Yunan mafyası hem de Sovyet ajanlarıyla kesişir.

Olaylar, hem karada hem de su altında geçen kovalamacalar, dağlık bölgelerdeki sızma operasyonları ve klasik ajanlık taktikleriyle örülmüştür.

Filmle İlgili Notlar:

  • “Moonraker”ın fantastik yapısının ardından bu film, daha gerçekçi ve sert bir tonla seriyi yeniden zemine indirir.
  • Yönetmen John Glen’in ilk Bond filmidir ve sonrasında beş Bond filmine daha imza atacaktır.
  • Filmdeki kayak kovalamacası sahnesi, serinin en iyi aksiyon sahneleri arasında sayılır.
  • Açılış sekansında Blofeld’e benzer bir karakterin helikopter kazasıyla ortadan kaldırılması, önceki filmlere gönderme niteliğindedir.
  • Sheena Easton, Bond tema şarkısını seslendirmenin yanı sıra jenerikte yüzü görünen ilk sanatçı olmuştur.

13. Octopussy (1983)

Yönetmen: John Glen
Başrolde: Roger Moore
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.5
Tema Müziği: Rita Coolidge – “All Time High”

Konusu:

Bir İngiliz ajanı, Sovyetler’de düzenlenen bir sirkte öldürülürken yanında paha biçilemez bir Fabergé yumurtası taşımaktadır. Bu olayın ardından MI6, antika kaçakçılığı şüphesiyle Bond’u görevlendirir. Bond’un izleri, onu Hindistan’a ve daha sonra Batı Almanya sınırına kadar sürükler.

Bond, olayların merkezinde gizemli ve etkileyici bir kadın olan Octopussy’nin olduğunu öğrenir. Octopussy, hem egzotik hem de güçlü kadınlardan oluşan bir topluluğun lideridir ve ilk bakışta suçla bağlantısı yokmuş gibi görünür. Ancak asıl tehdit, Sovyet general Orlov’dan gelir. Orlov, bir atom bombasıyla Batı Avrupa’da nükleer panik yaratıp Sovyet yayılmacılığını meşrulaştırmak istemektedir.

Bond, hem Octopussy’nin güvenini kazanmalı hem de zamanla yarışarak bombayı etkisiz hale getirmelidir. Final, hareketli bir sirkin gölgesinde gerçekleşir.

Filmle İlgili Notlar:

  • Film, Roger Moore’un Bond performansında mizah ve zarafetin ön planda olduğu yapımlardan biridir.
  • Hindistan’da geçen sahneler, farklı bir coğrafya sunması açısından dikkat çeker.
  • Fabergé yumurtaları ve antika kaçakçılığı teması, filme kültürel bir derinlik katar.
  • Soğuk Savaş dönemi gerilimi, NATO-Sovyet dengesi ve sirk gibi alışılmadık atmosferlerin birleşimi filmi benzersiz kılar.
  • “All Time High” şarkısı, Bond tema müzikleri içinde daha yumuşak ve romantik tonda bir parçadır.

14. A View to a Kill (1985)

Yönetmen: John Glen
Başrolde: Roger Moore
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.3
Tema Müziği: Duran Duran – “A View to a Kill”

Konusu:

MI6, Sovyetler’in geliştirdiği bir mikroçipin kopyasının İngiliz yapımı olduğunu keşfeder. Bu durum, ileri teknoloji casusluk faaliyetlerinin başladığını gösterir. James Bond, izleri takip ederek zengin sanayici Max Zorin’in peşine düşer. Zorin, teknoloji devi bir şirketin sahibidir ve çip üretimiyle dünyayı kontrol etmeye çalışan bir planın başındadır.

Zorin’in hedefi, Silicon Valley‘i yok ederek rakiplerini ortadan kaldırmak ve dünya mikroçip pazarının tek hakimi olmaktır. Bu plana ulaşmak için yapay depremler yaratmayı amaçlar. Bond, hem Zorin’in sadist yardımcısı May Day ile mücadele eder hem de Zorin’in planlarını bozmak için Amerikalı jeolog Stacey Sutton’la iş birliği yapar.

Finaldeki Golden Gate Köprüsü üzerindeki kavga sahnesi, filmin en çok hatırlanan sekansıdır.

Filmle İlgili Notlar:

  • Bu filmRoger Moore’un Bond olarak son filmidir. Yaşının rol için uygun olmadığı yönünde eleştiriler almıştır; film sırasında 57 yaşındaydı.
  • Christopher Walken, Max Zorin rolüyle karizmatik ve psikopat bir Bond kötüsü olarak öne çıkar.
  • May Day karakterini canlandıran Grace Jones, fiziksel gücü ve farklı görünümüyle unutulmaz Bond karakterlerinden biridir.
  • Duran Duran tarafından seslendirilen tema şarkısı, Bond müzikleri arasında en çok beğenilenlerden biridir ve büyük bir hit haline gelmiştir.
  • Film, aksiyon sahneleri ve modern teknolojinin kullanımıyla dikkat çeker, ancak senaryo ve tempoda zaman zaman eleştirilmiştir.

15. The Living Daylights (1987)

Yönetmen: John Glen
Başrolde: Timothy Dalton
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.7
Tema Müziği: A-ha – “The Living Daylights”

Konusu:

James Bond, açılışta bir MI6 ajanını hedef alan gizemli bir saldırıdan sağ kurtulmayı başarır. Kısa süre sonra, Sovyet generallerinden Georgi Koskov, MI6’ya sığınır ve Sovyetler içinde bir komplodan bahseder. Ancak Koskov’un kaçışı da dahil olmak üzere olaylar giderek karışır ve Bond, gerçekte Koskov’un çift taraflı bir oyun oynadığını fark eder.

Bu görev Bond’u, Koskov’un komplosunu ve silah tüccarı Brad Whitaker ile olan bağlantısını çözmek üzere Avusturya, Afganistan ve Fas gibi çeşitli bölgelere götürür. Yol boyunca Bond, güzel çellist Kara Milovy ile tanışır. Kara, olayların tam ortasında bulduğu kendini Bond’un güvenebileceği nadir kişilerden biri olarak gösterir.

Filmle İlgili Notlar:

  • Timothy Dalton, Bond karakterine daha ciddi, insani ve duygusal bir yaklaşım getirerek önceki Roger Moore döneminden belirgin biçimde ayrılır.
  • Film, Ian Fleming’in orijinal kısa hikâyesinden esinlenilerek hazırlanmıştır.
  • Aksiyon sahneleri klasik Bond tarzına sadık kalırken, karakterlerin derinliği ve ahlaki ikilemler ön plandadır.
  • Kara Milovy karakteri, sadece güzelliğiyle değil, naifliği ve müzisyen kimliğiyle de diğer Bond kızlarından ayrılır.
  • Tema şarkısı A-ha tarafından seslendirilmiş ve Bond film müzikleri arasında Norveçli bir grup tarafından yapılan ilk parça olmuştur.

16. Licence to Kill (1989)

Yönetmen: John Glen
Başrolde: Timothy Dalton
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.6
Tema Müziği: Gladys Knight – “Licence to Kill”

Konusu:

Film, James Bond’un kişisel bir intikam görevine çıktığı nadir hikâyelerden biridir. Bond’un yakın arkadaşı ve CIA ajanı Felix Leiter, düğün gününde karısı öldürülüp kendisi de ağır yaralanınca, Bond derin bir öfkeye kapılır. Bu olayın sorumlusu, güçlü ve acımasız bir uyuşturucu baronu olan Franz Sanchez’dir.

MI6’in bu göreve resmî olarak karışmak istememesi üzerine Bond, ajanlık lisansını (Licence to Kill) kaybeder ve görevinden ayrılır. Artık resmi bağları olmayan Bond, kendi kurallarıyla hareket eder. Sanchez’in güvenini kazanarak içeriye sızar ve örgütü içeriden çökertmek için tehlikeli bir oyuna girişir.

Bond’un bu yolculuğunda yardım aldığı kişiler arasında pilot Pam Bouvier ve sadık dostu Q da yer alır.

Filmle İlgili Notlar:

  • Timothy Dalton’un en sert Bond yorumudur; karakter bu filmde oldukça soğukkanlı, ciddi ve kişisel motivasyonla hareket eden bir figürdür.
  • Film, uyuşturucu kaçakçılığı, yolsuzluk, şiddet ve ihanet gibi daha yetişkin temaları merkeze alır. Bu nedenle bazı ülkelerde sansüre uğramıştır.
  • Bond’un klasik “görev adamı” rolünden çıkıp kişisel hesaplaşmaya yönelmesi, seride önemli bir kırılma anı olarak kabul edilir.
  • Gladys Knight’ın seslendirdiği tema müziği, klasik Bond orkestra havasını koruyan güçlü bir baladdır.
  • Film, ticari olarak önceki yapımlara göre daha düşük gişe yapmış, ancak sonradan kült bir takipçi kitlesi kazanmıştır.

17. GoldenEye (1995)

Yönetmen: Martin Campbell
Başrolde: Pierce Brosnan
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 7.2
Tema Müziği: Tina Turner – “GoldenEye” (beste: Bono & The Edge)

Konusu:

Soğuk Savaş sona ermiş, dünya yeniden şekillenmektedir. James Bond ise bu yeni dönemde kendine yer bulmaya çalışırken geçmişin gölgeleriyle yüzleşir. Eski MI6 ajanı Alec Trevelyan (006), görevde öldü sanılmasına rağmen geri döner ve “Janus” adlı bir suç örgütü kurarak GoldenEye adlı uydu silahını ele geçirir.

GoldenEye, elektromanyetik darbe yaratabilen bir uzay silahıdır. Alec’in amacı, İngiltere ekonomisini çökertmek ve intikam almaktır. Bond, hem fiziksel gücü hem de stratejik zekâsıyla bu tehdidi ortadan kaldırmak zorundadır. Rus bilgisayar programcısı Natalya Simonova, Bond’un yanında mücadeleye katılır.

Film boyunca Sovyet kalıntıları, yeni Rus mafyası, bilgisayar korsanları ve tankla yapılan bir kovalamaca gibi birçok aksiyon unsuru yer alır.

Filmle İlgili Notlar:

  • Pierce Brosnan, klasik Bond karizmasını, Roger Moore’un zarafetiyle Timothy Dalton’un ciddiyetini birleştirerek canlandırmıştır.
  • Film, hem Bond karakterine hem de seriye modern bir soluk getirmiştir; bilgisayar teknolojisi, hacker’lar ve dijital silah sistemleri ilk kez bu kadar öne çıkar.
  • Tina Turner’ın seslendirdiği “GoldenEye” şarkısı, dramatik tınısı ve güçlü vokaliyle beğeni kazanmıştır.
  • Alec Trevelyan karakteri, Bond evreninde “eski dost–yeni düşman” temasının en iyi işlendiği örneklerden biridir.
  • Film, aynı zamanda efsaneleşen “GoldenEye 007” video oyunu ile de yeni nesil arasında popülerliğini artırmıştır.

18. Tomorrow Never Dies (1997)

Yönetmen: Roger Spottiswoode
Başrolde: Pierce Brosnan
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.5
Tema Müziği: Sheryl Crow – “Tomorrow Never Dies”

Konusu:

Bir İngiliz savaş gemisi Güney Çin Denizi’nde batırılır. Olay, Çin ile İngiltere arasında savaşın eşiğine gelinmesine neden olur. Ancak MI6, bu olayın arkasında küresel bir medya patronu olan Elliot Carver’ın olduğunu keşfeder. Carver, savaş çıkararak hem yayın organlarına içerik sağlamak hem de Çin’de medya imtiyazı elde etmek istemektedir.

James Bond, Carver’ın medya imparatorluğuna sızmak üzere görevlendirilir. Carver’ın karısı Paris, Bond’un eski sevgilisidir. Bu kişisel bağ, görevi daha karmaşık hale getirir. Bond’un en büyük yardımcısı ise Çin gizli servisine bağlı ajan Wai Lin olur.

Birlikte, hem dünya savaşını önlemek hem de Carver’ın ileri teknolojili yayın gemisini durdurmak için amansız bir mücadele verirler.

Filmle İlgili Notlar:

  • Elliot Carver karakteri, Rupert Murdoch benzeri medya devlerinden esinlenmiştir. Medyanın gücü, manipülasyon ve bilgi savaşı gibi temalar dikkat çeker.
  • Michelle Yeoh’un canlandırdığı Wai Lin, Bond evrenindeki en güçlü kadın karakterlerden biridir. Sadece “Bond kızı” değil, başlı başına bir ajan olarak öne çıkar.
  • Film, tempolu aksiyon sahneleri, motosikletli kovalamacalar ve denizaltı çatışmalarıyla dinamik bir yapı sunar.
  • Sheryl Crow’un seslendirdiği tema şarkısı karışık eleştiriler alsa da, film için alternatif olarak kurgulanan kapanış şarkısı (k.d. Lang – “Surrender”) birçok hayran tarafından daha çok beğenilmiştir.
  • Film, 90’lı yılların küresel medya iklimine bir eleştiri olarak da okunur.

19. The World Is Not Enough (1999)

Yönetmen: Michael Apted
Başrolde: Pierce Brosnan
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.4
Tema Müziği: Garbage – “The World Is Not Enough”

Konusu:

Bir MI6 ajanı, dev bir petrol şirketinin sahibi olan Sir Robert King’in ofisinde öldürülür. Ardından King’in ofisi bombalanır. James Bond, suikastı araştırmakla görevlendirilir. İpuçları, King’in kızı Elektra’ya ve onun yıllar önce kaçırıldığı sırada bağlantıya geçtiği terörist Renard’a uzanır.

Renard, beynindeki bir kurşun nedeniyle yavaş yavaş ölmektedir ama bu durum ona acı hissetmeme ve fiziksel direncini kaybetmeme avantajı sağlar. Planı, Hazar bölgesindeki petrol kaynaklarını kontrol etmek ve dünya enerji dengesini altüst etmektir.

Bond, hem Elektra’nın güvenini kazanmaya hem de onun gerçek niyetini anlamaya çalışırken, nükleer sabotajla ilgili zamanla yarışan bir mücadeleye girer. Bu sırada Amerikalı nükleer fizikçi Dr. Christmas Jones da Bond’a eşlik eder.

Filmle İlgili Notlar:

  • Filmin adı, Bond ailesinin Latince arma sözünden gelir: “Orbis non sufficit” – Dünya yetmez.
  • Elektra King, Bond evrenindeki en karmaşık kadın karakterlerden biridir: hem kurban hem suçlu, hem aşık hem hain.
  • Renard karakteri, fiziksel olarak acı hissetmeyen bir düşman olarak farklı bir tehdit profili çizer.
  • Filmin temasında petrol, nükleer enerji ve uluslararası diplomasi öne çıkar.
  • Garbage tarafından seslendirilen tema şarkısı, atmosferiyle filme iyi uyum sağlamış ve beğeni kazanmıştır.
  • Aksiyon sahneleri İstanbul, Bakü ve Alpler gibi farklı coğrafyalarda geçer.

20. Die Another Day (2002)

Yönetmen: Lee Tamahori
Başrolde: Pierce Brosnan
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.1
Tema Müziği: Madonna – “Die Another Day”

Konusu:

James Bond, Kuzey Kore’de düzenlediği bir operasyon sırasında ele geçirilir ve 14 ay boyunca esir tutulur. Serbest bırakıldığında, MI6 tarafından sorgulanır çünkü bilgilerinin sızdırılmış olmasından şüphelenilmektedir. Bond, görev dışı bırakılır ama kendini temize çıkarmak için kendi başına harekete geçer.

Araştırmaları onu genetik değiştirme teknolojisi kullanan Zhao adlı bir Kuzey Koreli ajanla ve Gustav Graves adında zengin bir iş adamıyla karşı karşıya getirir. Graves’in planı, Icarus adlı uzaydan yönlendirilen bir güneş ışını sistemiyle Kore Yarımadası’nı silahlaştırmak ve Güney Kore’ye saldırmaktır.

Bond, bu tehdidi durdurmak için Amerikan ajanı Jinx Johnson (Halle Berry) ile iş birliği yapar. Finalde, hem kimlik değiştirme hem de yüksek teknoloji temaları ön plana çıkar.

Filmle İlgili Notlar:

  • Film, Bond serisinin 40. yılına özel olarak hazırlandı ve birçok önceki filme referanslar içerir (örneğin; Rosa Klebb’in bıçaklı ayakkabısı, Jaws’ın dişleri, jetpack vs.).
  • Halle Berry, Jinx karakteriyle bağımsız bir Bond spinoff’u için düşünülmüş ancak proje iptal edilmiştir.
  • Madonna sadece tema şarkısını seslendirmekle kalmaz, aynı zamanda filmde küçük bir rol de alır.
  • Film, görsel efektlere ve CGI teknolojisine yoğun şekilde başvuran ilk Bond filmi oldu. Bu durum bazı sahnelerin yapay görünmesine neden olarak eleştirildi.
  • Buzlar üzerindeki araba takibi, saydam Aston Martin ve görünmezlik özelliği gibi teknolojiler filme fantastik bir hava katmıştır.
  • Aksiyon temposu yüksek olsa da, gerçekçilikten uzaklaştığı gerekçesiyle hayranlar arasında bölücü bir yapım olmuştur.

21. Casino Royale (2006)

Yönetmen: Martin Campbell
Başrolde: Daniel Craig
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 8.0
Tema Müziği: Chris Cornell – “You Know My Name”

Konusu:

MI6 ajanı James Bond, açılışta henüz 00 lisansına yeni kavuşmuştur. İlk resmi görevi, uluslararası terör örgütlerine para aklayan Le Chiffre adlı bir finansörü durdurmaktır. Le Chiffre, kaybettiği parayı geri kazanmak için Karadağ’daki Casino Royale’de yüksek bahisli bir poker turnuvası düzenler.

Bond, turnuvaya katılarak Le Chiffre’yi iflasa sürüklemeyi planlar. Bu görevde ona, Hazine Bakanlığı’ndan atanan zeki ve gizemli ajan Vesper Lynd eşlik eder. Ancak Bond ile Vesper arasındaki profesyonel ilişki zamanla duygusal bir boyut kazanır. Olaylar geliştikçe Bond, yalnızca Le Chiffre’yle değil, Vesper’ın sakladığı sırlarla da yüzleşmek zorunda kalır.

Filmle İlgili Notlar:

  • Film, Ian Fleming’in ilk James Bond romanından uyarlandı ve serinin yeniden başlatıldığı (reboot) bir yapım oldu.
  • Daniel Craig, seleflerinden daha sert, gerçekçi, duygusal olarak karmaşık bir Bond portresi çizdi.
  • Aksiyon sahneleri, özellikle Madagaskar’daki serbest koşu (parkour) sekansı, filmin açılışında büyük övgü aldı.
  • Vesper Lynd karakteri, Bond’un duygusal dünyasında çok önemli bir yer edinir ve ilerideki filmlerin duygusal temelini oluşturur.
  • Chris Cornell’in seslendirdiği tema şarkısı “You Know My Name”, klasik Bond tınılarını modern rock unsurlarıyla başarıyla birleştirir.
  • Film, eleştirmenlerden büyük övgü almış ve Bond serisini hem ticari hem de sanatsal olarak yeniden ayağa kaldıran yapım olmuştur.

22. Quantum of Solace (2008)

Yönetmen: Marc Forster
Başrolde: Daniel Craig
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.6
Tema Müziği: Jack White & Alicia Keys – “Another Way to Die”

Konusu:

James Bond, sevgilisi Vesper Lynd’in ölümünden derinden etkilenmiştir ve intikam arayışındadır. Bu süreçte, Vesper’ı manipüle eden kişilerden birini ele geçirir ve onun “Quantum” adlı, dünya çapında faaliyet gösteren gizli bir örgüte bağlı olduğunu öğrenir. Bu örgüt, dünya siyasetini gizlice yönlendiren, çok uluslu ve son derece tehlikeli bir yapılanmadır.

Bond, izleri Dominic Greene adlı çevreci görünümlü bir iş adamına kadar sürer. Greene, Bolivya’da hükümet darbesi planlamakta ve ülkenin tüm su kaynaklarını ele geçirerek halkı susuz bırakmayı amaçlamaktadır. Bond, Bolivyalı intikam peşindeki kadın ajan Camille Montes ile birlikte hem Greene’in planlarını bozmak hem de Vesper’ın ölümünün ardındaki zinciri çözmek için mücadele eder.

Filmle İlgili Notlar:

  • Film, Bond serisinde ilk kez doğrudan bir önceki filmin devamı niteliğindedir.
  • “Quantum” örgütü, daha sonra Spectre ile bağlantılı olduğu açıklanacak geniş bir komplonun ilk adımıdır.
  • Daniel Craig’in Bond yorumu bu filmde daha kasvetli, soğukkanlı ve kırılgan boyutlara ulaşır.
  • Film süresi bakımından (yaklaşık 106 dakika), modern Bond yapımları arasında en kısa olanıdır.
  • Temposu yüksek olsa da, senaryo grevi nedeniyle yazım süreci eksik kalmış ve bu durum bazı eleştirmenlerce filmin zayıf noktası olarak gösterilmiştir.
  • Aksiyon sahneleri (özellikle açılışta İtalya’daki araba takibi ve uçak sahnesi) oldukça yoğun ve kinetiktir.

23. Skyfall (2012)

Yönetmen: Sam Mendes
Başrolde: Daniel Craig
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 7.8
Tema Müziği: Adele – “Skyfall”

Konusu:

MI6’ya düzenlenen siber saldırı, ajanların kimliklerinin ifşa olmasına neden olur. Bu saldırının arkasında, M’nin geçmişinden gelen ölümcül ve dengesiz bir düşman vardır: Raoul Silva. Eskiden MI6 için çalışan Silva, ihanet edildiğini düşündüğü M’den intikam almak istemektedir. Bond, ağır yaralı şekilde görevden uzaklaştırılsa da krizin büyüklüğü onu geri dönmeye zorlar.

Görevine fiziksel ve psikolojik olarak hazır olmayan Bond, Silva’nın planını çözmeye çalışırken kendi geçmişiyle de yüzleşmek zorunda kalır. Mücadele sonunda Bond, çocukluğunun geçtiği Skyfall Malikanesi‘ne dönerek Silva’yla yüz yüze gelir. Bu, hem Bond’un karakterinin kökenlerine inen hem de MI6’nın ve “M” karakterinin geleceğini şekillendiren bir hesaplaşmadır.

Filmle İlgili Notlar:

  • Film, James Bond serisinin 50. yılına özel olarak hazırlanmıştır ve hem klasik unsurlara saygı duruşu hem de modernleşme çabası taşır.
  • Adele’in seslendirdiği tema şarkısı, Oscar, Grammy ve Altın Küre kazanarak serinin en başarılı müziklerinden biri olmuştur.
  • Javier Bardem, Silva rolüyle unutulmaz Bond kötülerinden biri haline gelir: tehditkâr, karizmatik ve psikolojik derinliği olan bir karakterdir.
  • Filmde ilk kez Q karakteri yeniden tanıtılır; bu kez genç bir teknoloji uzmanı olarak.
  • Bond’un geçmişine dair bilgiler (örneğin aile soyadı, Skyfall Malikanesi) ilk kez bu kadar açık şekilde ortaya konur.
  • Yönetmen Sam Mendes, seriye sanatsal ve duygusal bir derinlik kazandırmıştır. Görsel yönetmen Roger Deakins’in sinematografisi büyük övgü almıştır.

24. Spectre (2015)

Yönetmen: Sam Mendes
Başrolde: Daniel Craig
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 6.8
Tema Müziği: Sam Smith – “Writing’s on the Wall”

Konusu:

Bond, Skyfall’daki olayların ardından M’in vasiyetinde yer alan bir görevle Meksika’ya gider. Burada, görünürde bağımsız bir görevmiş gibi başlayan olaylar, onu dünyayı saran gizli bir örgütün izine götürür: SPECTRE.

Bu örgüt, önceki filmlerde yer alan tüm tehditlerin arkasındaki asıl yapı olarak ortaya çıkar. Başında ise Ernst Stavro Blofeld, Bond’un geçmişinden gelen, travmatik bağlara sahip bir düşman vardır. Blofeld, küresel çapta izleme ve bilgi kontrolü sağlayarak dünya üzerindeki istihbarat teşkilatlarını kendi kontrolüne almak istemektedir.

Bond, hem bu örgütü durdurmak hem de doktor Madeleine Swann ile kurduğu kırılgan ilişkiyi korumak zorundadır. Film boyunca hem fiziksel çatışmalar hem de psikolojik hesaplaşmalar ön plandadır.

Filmle İlgili Notlar:

  • SPECTRE, klasik Bond evreninde en güçlü ve en geniş kapsamlı düşman örgüttür. İlk kez 1960’lı yıllarda ortaya çıkan bu yapı, modern Bond evrenine yeniden entegre edilmiştir.
  • Christoph Waltz, Blofeld rolünde karizmatik, hesapçı ve tehditkâr bir kötü karakter performansı sergilemiştir.
  • Film, Bond’un yetim geçmişi, üvey kardeşi ve içsel çatışmaları üzerinden karakteri daha derinleştirmeye çalışır.
  • Sam Smith’in “Writing’s on the Wall” şarkısı, karışık yorumlara rağmen En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştır.
  • Açılış sahnesindeki Meksika’nın Ölüler Günü festivali sekansı, uzun tek plan çekimiyle teknik açıdan dikkat çeker.
  • Filmde, MI6 içindeki bürokratik dönüşüm, “00 programı”nın kapatılması gibi modern tehditler de işlenmiştir.

25. No Time to Die (2021)

Yönetmen: Cary Joji Fukunaga
Başrolde: Daniel Craig
Yapımcı: Eon Productions
IMDb Puanı: 7.3
Tema Müziği: Billie Eilish – “No Time to Die”

Konusu:

James Bond, aktif görevden ayrılmış, Jamaika’da sade bir yaşam sürmektedir. Ancak CIA’den eski dostu Felix Leiter, Bond’un huzurunu bozmak üzere kapısını çalar. Görev, kaçırılan bir bilim insanı ve onun geliştirdiği ölümcül bir teknolojiyle ilgilidir: Heracles adlı DNA hedefli biyolojik bir silah.

Bu görev, Bond’u sadece küresel bir tehditin ortasına değil, aynı zamanda geçmişiyle ve kalbiyle yüzleşeceği bir yolculuğa çıkarır. Yeni 007 ajanı Nomi, MI6 bünyesinde Bond’un yerini almıştır. Diğer yandan Bond’un büyük aşkı Madeleine Swann, taşıdığı sırlarla her şeyin düğüm noktası haline gelir.

Filmin asıl kötüsü Lyutsifer Safin, geçmişte travmalar yaşamış, sessiz ve saplantılı bir karakterdir. Amacı, insanlığı DNA temelli bir biyolojik silahla kontrol altına almaktır. Bond, bir yandan bu tehdidi durdurmaya çalışırken diğer yandan hayatında ilk kez baba olduğunu öğrenir.

Filmle İlgili Notlar:

  • Daniel Craig, bu filmle Bond karakterine beşinci ve son kez hayat vermiştir.
  • Film, Bond serisinin tarihinde ilk kez 007’nin açık bir şekilde öldüğü finalle kapanır. Bu, serideki en radikal ve duygusal karardır.
  • Billie Eilish’in seslendirdiği tema şarkısı, En İyi Şarkı Oscar’ı kazanmıştır.
  • Phoebe Waller-Bridge, senaryoya katkı vererek kadın karakterlerin güçlendirilmesi ve diyalogların derinleştirilmesinde etkili olmuştur.
  • Film, hem aksiyon hem duygu hem de dramatik anlamda Craig döneminin temalarını kapatır.
  • Safin karakteri, serinin en sessiz ama psikolojik olarak en rahatsız edici düşmanlarından biri olarak öne çıkar.
  • Yapım, COVID-19 salgını nedeniyle birçok kez ertelenmiş ve büyük bir merakla beklenmiştir.

İlginizi çekebilir: Aksiyon dolu en iyi ajan filmleri

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!