Amerika, Çin’e karşı savaş odaları kurdu!

Duygu Öktem Clark ile teknolojik gelişmeleri konuştuk. Son dönemde yapay zeka (AI) alanında yaşanan gelişmeler, özellikle Amerika ve Çin arasındaki rekabeti iyice kızıştırdı. Geçtiğimiz günlerde Çin’in DeepSeek adlı yapay zeka modeliyle ortaya çıkması, Amerika’da büyük bir şok etkisi yarattı. Bu gelişme üzerine, özellikle Silikon Vadisi’ndeki büyük teknoloji şirketleri, Çin’in yapay zeka alanındaki ilerleyişine karşı “savaş odaları” kurarak hızlı bir şekilde harekete geçti.

Amerika, Çin’e karşı savaş odaları kurdu!

DeepSeek’in açık kaynak kodlu bir yapay zeka modeli olarak piyasaya sürülmesi, özellikle Amerika’daki teknoloji devlerini alarma geçirdi. DeepSeek, yapay zeka alanında Çin’in Amerika’yı yakaladığını ve hatta bazı alanlarda geçebileceğini gösterdi. Bu durum, özellikle Facebook (Meta) gibi şirketlerin gece gündüz demeden çalıştığı “savaş odaları”nın kurulmasına neden oldu. Bu odalarda, Çin’in yapay zeka atılımlarına nasıl cevap verilebileceği ve bu alanda nasıl öne geçilebileceği tartışılıyor.

Facebook’un dört farklı savaş odası kurduğu ve bu odalarda yapay zeka uzmanlarının gece gündüz çalıştığı belirtiliyor. Aynı zamanda Google da yeni nesil yapay zeka platformları Gemini 2.0 ve Kabilesi’ni duyurarak bu yarışta geri kalmamaya çalışıyor. Ancak, Google’ın şirket kültürü ve çalışanlarının rahat çalışma ortamı, Çin’in hızlı ve disiplinli ilerleyişi karşısında bir dezavantaj olarak görülüyor.

Çin’in yapay zeka alanındaki başarısının arkasında, ülkenin disiplinli ve yoğun çalışma kültürü yatıyor. Özellikle Çin’deki mühendislerin günde 12 saat çalıştığı ve bu süre boyunca kısa molalar dışında hiç ara vermeden çalıştıkları biliniyor. Bu çalışma temposu, Amerika’daki rahat çalışma ortamlarıyla kıyaslandığında büyük bir fark yaratıyor. Örneğin, Google’da çalışanların toplantı sırasında köpeklerinin kuaför randevusu gibi nedenlerle toplantıyı terk etmesi, Çin’in disiplinli çalışma kültürü karşısında bir zayıflık olarak görülüyor.

Çin’in yapay zeka alanındaki bir diğer avantajı ise, Amerika’nın uyguladığı teknoloji ambargolarına rağmen kısıtlı kaynaklarla inovasyon yapabilme yeteneği. DeepSeek’in açık kaynak kodlu olması ve teknik detaylarını paylaşması, bu alanda Çin’in ne kadar ilerlediğini gösteriyor. Ancak, bu bilgilerin doğruluğu henüz tam olarak teyit edilmiş değil. Uzmanlar, önümüzdeki 3-4 ay içinde bu bilgilerin doğruluğunun netleşeceğini belirtiyor.

Yapay zeka yarışında Amerika ve Çin’in ön planda olduğu bir dönemde, Türkiye gibi ülkelerin de bu alanda kendine yer bulması gerekiyor. Türkiye’de yapay zeka alanında çalışan şirketler ve girişimciler, bu yarışta geri kalmamak için çeşitli projeler geliştiriyor. Ancak, bu alanda daha fazla yatırım ve destek gerekiyor. Özellikle yapay zeka ve teknoloji alanında Türkiye’den Silikon Vadisi’ne benzer bir ekosistemin oluşturulması, ülkenin bu yarışta daha etkin bir rol almasını sağlayabilir.

Amerika’da Trump’ın yeniden başkan seçilmesi, teknoloji dünyasında da büyük bir etki yarattı. Trump’ın seçim kampanyası sırasında teknoloji CEO’larını yanına alması ve özellikle Elon Musk’ın desteği, bu dönemde teknoloji şirketlerinin Trump’a olan yakınlığını artırdı. Elon Musk’ın Trump’ın yanında yer alması ve hükümette özel bir görev üstlenmesi, yapay zeka ve kripto para gibi alanlarda yeni bir dönemi başlattı.

Trump’ın yönetiminde, özellikle yapay zeka ve kripto para şirketleri için daha olumlu bir ortam oluştu. Örneğin, MoonPay gibi kripto para şirketleri, Trump’ın gelişiyle birlikte regülasyonların hafiflemesi ve yeni kullanıcıların sisteme dahil olmasıyla büyük bir ivme kazandı. Ancak, Trump’ın teknoloji devlerine yönelik vergi politikaları ve yatırımların Amerika’ya çekilmesi gibi konular, önümüzdeki dönemde tartışılmaya devam edecek.

Yapay zeka alanında yaşanan bu rekabet, sadece teknoloji devlerini değil, tüm dünyayı etkileyecek bir dönüşümü beraberinde getiriyor. Amerika ve Çin arasındaki bu yarış, yapay zeka teknolojilerinin geleceğini şekillendirirken, diğer ülkelerin de bu yarışta yer alabilmesi için daha fazla yatırım ve inovasyon gerekiyor. Türkiye’nin de bu yarışta geri kalmaması için yapay zeka ve teknoloji alanında daha fazla destek ve projeye ihtiyaç var.