Heart of the Machine – İlk Bakış

Bildiğiniz üzere günümüzde en çok konuşulan ve öyle görünüyor ki bir süre daha konuşulmaya devam edecek başlıklardan bir tanesi yapay zeka.

Her ne kadar uzun süredir hayatımızda olsa da codiv döneminde son kullanıcıların da kullanımına açılmış olan sistem, bugün birçoğumuzun günlük işlerinde kullandığı bir iş arkadaşı. En “kullanmıyorum ben” diyen bile bir şekilde kenarından köşesinden geçiyordur. Yapay zeka kullanımı ve etkisi birçok endüstride kendisini gösteriyor ve onu kullanmamak, sadece bizden önceki jenerasyona has bir özellik gibi duruyor.

Artık benim gibi teknoloji ile ilgilenenler başta olmak üzere, hemen herkesin hayatının bir parçası haline gelen bu sistem, birçokları tarafından da korkulan bir “şey.” Makinelerin insanoğlunu ele geçirmesi projesindeki en büyük atılım olarak da gözüken yapay zeka, biz ne dersek diyelim, bir şekilde gelişiyor ve ilerliyor. Tabii kıyamet senaryoları uzun süredir yazılıyor ve Heart of the Machine de birazcık distopik bir dünyada, kendisini üretildiği laboratuvardan dışarı atan bir yapay zekanın, Cyberpunk ortamında nasıl konumlandıracağına dair bir oyun olarak karşımıza çıkıyor.

29 Ocak itibariyle erken erişim ambargosu kalkan oyunun yapımcılığı rolünde, bugüne kadar aralarında 2013 yılında piyasaya çıkan Bionic Dudes, 2009 yılında AI War ve 2019 yılında AI War 2 isimli oyunu üreten Arcen Games ekibi yer alıyor. Neyse efendim, bu ekip konu strateji olduğu zaman yakın zamanın en iddialı isimlerinden birisi. Eh, hal böyle olunca da beklenti büyüyor. Sizler için bir hafta evvelinden gelen erken erişim kodu ile bolca test ettiğim oyuna, gelin biraz daha yakından bakalım.

Robotsun sen!

Öncelikle oyunun erken erişimini denediğimi belirtmek isterim. Bu da demek oluyor ki birazdan anlatacağım birçok şeyde değişiklik olabilir. Cümleye neden mi böyle başladım? Çünkü Heart of the Machine uzun zamandır oynadığım en detaylı oyunlardan birisi de ondan.

Kendisine tam olarak 4X demek biraz zor; o daha ziyade 4X ve RPG karışımı bir oyun. Yaptığımız ve yapacağımız hemen her şey, oyunun gidişatından elde edeceğimiz “upgrade”lere kadar, tüm deneyimimizi baştan aşağıya etkileyebiliyor. Yaratılan dünyadaki hemen her şey hareket ediyor ama bu sizi kandırmasın, oyun sıra tabanlı bir yapıya sahip. Etraftaki araçların düzenli olarak hareket ediyor olmasıysa, oyun deneyimine kesinlikle renk katmış. Renk demişken, Heart of the Machine büyük ölçüde klasik Cyberpunk renklerine sahip bir oyun. Bu renk paletini oyunun hemen her yerinde görmek mümkün! Hatta genel olarak devasa bir RGB kutunun içerisindeyiz gibi düşünebilirsiniz…

Peki, biz kimiz ve ne yapıyoruz? Yazının başında ele aldığım konudan da anlayabileceğiniz üzere, bir robotu canlandırıyoruz. Oyun başladığı anda, üretildiğimiz laboratuvardan kaçmış durumdayız. Bundan sonrasıysa tamamen bize kalmış. İlk olarak tutorial görevi ve oyun desteğini açmanızı ŞİDDETLE tavsiye ediyorum. Aksi halde benim gibi 4X strateji oyun bağımlısı bile olsanız, ilerlemekte büyük ölçüde zorluk çekersiniz.

Karşımıza çıkan görev silsilesi ve yapılacaklar listesi, tamamen verdiğimiz kararlara göre şekilleniyor. Misal, oyuna başladığımız andaki kaçışımız esnasında etrafınızdaki herkesi öldürecek misiniz? Yoksa doğal yollardan dışarı mı çıkmaya çalışacaksınız? Acaba gizlice mi kaçıyorsunuz? Tamam, kaçtınız; peki sizi takip eden şu gizemli karakter hakkında ne yapacaksınız? Ateş edip öldürecek mi yoksa farklı bir plana doğru mu çekeceksiniz? Demek istediğim seçenek çok!

Oyunun başında bu karar mekanizmasının nasıl çalıştığına dair detaylı bir bilgi elde ediyoruz. Hemen akabindeyse ekibimizi kurmaya başlıyoruz. Oyunda birden farklı robot modeli bulunuyor. Her birinin kendisine has sınıfları var gibi düşünebiliriz. İşleri daha da ilginç hale getirense bu robotları, farklı parçalar kullanarak, farklı konularda geliştirebilmek.

Tech 4000 isimli ana robotumuzun, Health, Combat Power, Argument Attack Power, Attack Range, Movement Range, Action Points Per Turn, Scavenging Skill, Cognition, Hacking Skill, Engineering Skill’leri ve misal Combat Unit robotlar ise Strength, Fear Attack Power ve Intimidation gibi farklı yeteneklere sahip olabiliyor. Her robotun da parça ekleyerek geliştirebilir dokuz slotu mevcut. Bu slotların hepsini açmak için oyunda bir hayli ilerlemek gerekiyor ki ben erken erişimde uzun saatler sonucunda yine de açamadım.

Oyunumuz sıra tabanlı dedim ve az önceki yetenekler arasında “Action Point” seçeneğini zaten gördünüz. Ortalama bir robot, üç aksiyon puanına sahip. Fakat Heart of the Machine bir de “Mental Energy” kaynağı bulunuyor. Bu kaynak da genelde dokuz birim olarak karşımıza çıkıyor. Aksi belirtilmedikçe bir mental enerji, bir aksiyon puanı veriyor. Kağıt üstünde çok güçlü olan bu özellik, birçok işlem için kullanılabildiği için kritik bir özellik. Ayrıca tamamen bitmesi durumunda robotlarımızı tamamen kaybetmemiz işten bile değil.

Heart of the Machine deneyimi esnasında, tur içerisinde beş farklı “lens” içerisinde hareketler yapmamız mümkün. Bunlardan ilki “Investigation”. Bu lens sayesinde civarda ilgimizi çeken olayları görebiliyoruz. Street Sense ise karakterlerimiz hareket ettikçe anlam kazanan, farklı bir başlık. Onlar yeni yerlere gittikçe farklı “şeyler”i görebilmeye başlıyoruz. “Verstatile” genel bir lens ve oyun genelde bu lens ile ilerliyor. “Navigation” ile de hızlı ve detaylı bir şekilde etrafımızda neler olduğunu görebiliyoruz. Son olarak da “Structure” karşımıza çıkıyor.

Oyun esnasında birçok bina üretiyoruz. Misal, bunlardan ilki, Network Tower. Yok olduğu zaman oyunu kaybettiğimiz bu ve benzeri binalara, Structure başlığı üzerinden hızlıca ulaşabiliyoruz. Düşmanlarımıza saldırmak ya da kısaca düşman edinmek bir hayli kolay… Önemli olan kiminle düşman olduğumuz gibi düşünebilirsiniz. Bazı yerlerde öylesine “hadi şunlara da saldırayım” dediğiniz kişiler, gerçekten çok büyük bela olabiliyorlar. Kaliteli bir robot ve yapay zeka olduğumuz için, bize gelecek saldırıları ekranın sağ üst kısmından görebiliyoruz. “Şu birim ya da birimler size saldırmak üzere hazırlanıyor” uyarısını gördüğümüzde, tek tıkla ilgili noktalara gidebilmek büyük avantaj sağlıyor. Robotlarımızın kullanabilecekleri birçok silah söz konusu. Fakat silahtan daha da önemlisi “Armor Plating” arkadaşlar! Etrafta sadece humonoid’ler gezmiyor; unutmayın burası tam manasıyla bir Cyberpunk temasıyla çevrelenmiş durumda. Birçok zırhlı birim de etrafta fink atıyor ve bize saldırmak için bazen bahaneye bile ihtiyaç duymuyorlar. İşte bu düşman birimler için önce Armor Plating geliştirmesi yapmamız gerekiyor. Sonra neden bunlara vuramıyorum demeyin.

Heart of the Machine hakkında söyleyecek daha çok şey var ama çok erken erişimde deneyim ettiğim için birazcık susuyorum. Tema ve temanın kullanımı gerçekten harika şekilde oyuna yedirilmiş. Diyaloglar ve olayların gelişiminin yazılı metin olarak aktarımı gerçekten kaliteli. Bizden tamamen nefret eden insanlar dolu bir ortamda “doğrunun” olmadığı birçok karar vermeye çalışmak ve bunların beklenmedik sonuçları ile mücadele etmek de benim için çok keyifliydi.

Savaş sistemi üzerinde kesinlikle bazı geliştirmeler yapılması gerekiyor gibi anladım. Ayrıca 4X türüne yabancı oyuncular için de pek dost canlısı değil. Birçok oyuncu için çok karışık mekaniklere sahip. Ayrıca kullanıcı arabirimi de tam bir facia. Hani benim için sorun yok ama dışarıdan birisi gördüğünde çığlık atacaktır. Umuyorum bu gibi problemler bir an evvel düzeltilir ve oyun piyasaya çıktığında çok daha keyifli şekilde deneyim edebiliriz.

Yapım: Arcen Games
Dağıtım: Hooded Games
Tür: 4X, RPG
Platform: PC
Web: www.arcengames.com
Çıkış Tarihi: Erken Erişimde

Heyecanmetre: 5 / 5