Gelisiyorum.com | Blog

Kutuplarda tamamlanan duygular

03.03.2025
37
Kutuplarda tamamlanan duygular

Bu yazıyı sizlere doğum günümde yazıyorum. Bu yıl üzerine en çok düşündüğüm, içinde çokça vakit geçirdiğim, kendimde, çevremde, insanlarda çokça gözlemlediğim bir konu hakkında biraz konuşacağım. Hatta bu yılımı bir konu ile özetlemem gerekirse sanırım o da bu konu olurdu. Güçlü olmak nedir?

Bugün sanırım hem bizim kültürümüzde hem de dünyada fiziksel, ruhsal, psikolojik birçok alanda hepimizin olmaya veya gözükmeye çalıştığı bir durum. Hatta sadece insanların değil, doğada pek çok canlı da bu kavram konusunda belli yeteneklere sahip. Diğer canlılar için yeteneklere sahip diyorum çünkü onlar içgüdüsel olarak bu kavram konusunda yetenekliler ve oldukları gibi hareket ediyorlar.

Yalnız içlerinden sadece insan, bu konuda yeteneklere sahip olmasına karşın daha çok değişim ve gelişim konusunda çaba göstermek zorunda. Hepimiz iyi veya kötü bir şekilde belli alanlarda kendimizce güçlü olmayı öğreniyoruz veya olduğumuzu düşünüyoruz ya da öyle gösteriyoruz.

Bu konu hakkında da pek çok yöntemle çalışıyoruz. Artık özellikle teknolojinin de gelişmesi ve toplumlar arası iletişimin de kolaylaşmasıyla birlikte fiziksel, psikolojik, ruhsal yönden sürekli olarak daha iyisi olma veya daha fazlası için çabalama halindeyiz. Peki, güçsüz olmaya ya da güçsüz görünmeye ne kadar izin veriyoruz? Ya da şöyle sorayım güçsüzlüğün içinde kaybolmaya, o keşfe çıkmaya, onu kabul etmeye, yeterince bir durumda, bir alanda, bir duyguda güçsüz hissederek, derinleşmeden bir güce sahibim demek ne kadar mümkün? Belki ikisi de aslında aynı anda mı var olur?

Benim bu yıl gözlemlediğim şey, doğada diğer canlılar bunun içgüdüsel olarak farkındayken ve ekstra bir çaba harcamazken; insan, bu kavramın içinde kendini kaybetmekte, özellikle de diğer insanlara karşı, çevreye karşı oluşturulan güçlü olma kavramının birçok noktada insanı bağımlılığa götürdüğünü bugün biraz dikkatli bakarsak hepimiz kendimizde ve çevremizde çokça görebiliriz. Daha önce farklı konularda da bunu konuşmuştuk iyi ve kötü, güzel ve çirkin, tatlı ve acı, neşe ve üzüntü vb. gibi pek çok kavram birbiriyle iç içe aynı anda ya da iki uçta keşiflerle birbirinin değerini, keşfini, farkındalığını ve oluşumunu sağlar.

Reklam

Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir.

Karanlık olmasaydı, yıldızların ışığı bu kadar parlak görünmezdi.

Mutluluk, üzüntüyü tattığında daha derin hissedilir.

Kırılmadan güçlenemez, savrulmadan köklenemezsin.

Sözlerini şarkılarda, felsefede pek çok kez duymuşsunuzdur. Bu yıl benim de kendimi en güçsüz hissettiğim, hissetmeye devam ettiğim biraz da kendimi onun akıntısına bıraktığım ama beraberinde içinde çok farklı güçlü noktaları bulduğum bir yıl oldu. Giderek ayrışmaların, tarafların, fanatizmin, değersizliğin, yetersizliğin, başarısız hissetmenin, uyaranların, bencilliğin, duygusuzlaşmanın, uyuşturulmanın arttığı insan olmanın unutturulup, robotlaşma ve ahlaksızlaşmaya daha fazla yöneldiğimiz bu dönemde sizlerin de güçsüz olmaya, görünmeye ve biraz da akıntının keşfine bıraktığınız bir yıl olur. Güzel bir sözle daha kapanışı yapalım. Bir kalbin ne kadar güçlü olduğunu ne kadar incindiğinde anlarsınız…

Yolunuza ışık olması dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Birileri var içimde, kim bilmiyorum

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!