
Oscar’ı Kaybeden Demi Moore, Teselli İçin Atıştırmalıklara Sığındı – Haberler
Demi Moore, en iyi kadın oyuncu ödülünü kaybettikten sonra, Oscar gecesini kızlarından gelen sevgi dolu mesajlarla ve tepsilerce patates kızartmasıyla sonlandırdı.

Demi Moore, En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını Mikey Madison’a kaybetmesine rağmen, geceyi gülümseyerek sonlandırdı. Moore’un kızı Tallulah Willis, Oscar Ödülleri sonrası annesinin sevgili köpeği Pilaf ile birlikte, devasa patates kızartması tepsileriyle poz verdiği bir fotoğraf paylaştı. Willis, paylaşımına “Benim kazananım!” notunu düştü.
Moore, “The Substance” filmindeki övgüye değer performansı sayesinde En İyi Kadın Oyuncu kategorisinde Oscar’a aday gösterilmişti. Film, En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı ödülünü kazandı ve ayrıca En İyi Yönetmen ve En İyi Film dallarında da adaylık elde etti. Moore; Altın Küre, Critics’ Choice Ödülleri ve SAG Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini kazandıktan sonra Oscar için büyük bir aday olarak görülüyordu. Ancak “Anora” filmindeki performansıyla Madison, BAFTA ödüllerinde zafer kazandıktan sonra Oscar yarışında büyük bir rakip olarak öne çıkmıştı. Madison, Oscar’larda Moore’u geçerek ödülü kazandı.
Oscar sonrası Moore, ödül sezonunun finalini kızlarıyla birlikte kutladı. Scout LaRue Willis, Instagram’da bir aile fotoğrafı paylaşıp şöyle yazdı: “O kadar gururluyum ki, bu kadın sadece dürüstlük, parlak bir ışık ve sevgi. Hiç bu kadar gururlanmadım, onun kızı olmakla gurur duyuyorum.”
Oscar sabahı, Rumer Willis annesine sosyal medyada bir övgü paylaşarak, “Bugün seni izlerken gücünde, parlaklığında, yıllarca süren sıkı çalışmanın, direncin ve tartışmasız yeteneğinin zirvesinde seni görmek, beni hiç bu kadar gururlandırmamıştı. Hayatını mesleğine adadın, hikayelere kendini verdin, hayat verdiğin karakterlere ve sürekli olarak kırdığın engellere… Ve bu gece, dünya benim hep bildiğim şeyi görüyor: Sen bir güçsün.” diye yazdı.
Moore, Oscar’da Mikey Madison, Fernanda Torres (“I’m Still Here”), Cynthia Erivo (“Wicked”) ve Karla Sofía Gascón (“Emilia Pérez”) ile yarıştı. “The Substance” filmi, geçen Mayıs ayında Cannes Film Festivali’ndeki prömiyerinden itibaren eleştirmenlerden büyük beğeni toplamıştı. Moore, filmde, bir zamanlar ünlü bir oyuncu ve TV fitness ikonu olan Elizabeth Sparkle karakterine hayat veriyor. Elizabeth, yıldızının daha fazla sönmesini engellemek için kendine deneysel bir serum enjekte etmeye karar veriyor. Ödül sezonu boyunca Moore, duygu yüklü kabul konuşmalarıyla dikkat çekti. Altın Küre’de, bir prodüktörü kendisini sadece “patlamış mısır oyuncusu” olarak tanımladığı için eleştirdi.
“Bunun bana ödüller getirmeyecek bir şey olduğunu düşündüm.” diyen Moore, sözlerine şöyle devam etti: “Başarılı filmler yapabilirim, çok para kazanabilirler, ama tanınamazdım. Bunu benimsedim ve buna inandım. Bu, zamanla beni çürüttü, birkaç yıl önce belki de bu kadarını yapmam gerektiğini düşündüm.” Critics’ Choice Ödülleri kabul konuşmasında ise Moore, “The Substance” gibi bir korku filminin ödüllendirilmesinin takdir edilmesi gerektiğini belirtti: “Sadece performansım için değil. Bu filmi, bu türü öne çıkardığınız için çok minnettarım. Normalde korku filmleri görmezden gelinir ve taşıyabileceği derinlik görülmez.”