Gelisiyorum.com | Blog

Ve sonsuza dek mutlu yaşadılar

21.03.2025
20
Ve sonsuza dek mutlu yaşadılar

Çocukken okuduğunuz masalları hatırlarsınız. Kötüler hep kaybeder, prens her zaman prensesi kurtarır, birbirlerini çok severler ve sonsuza dek mutlu yaşarlar. Hikayelerin sonunda herkes mutludur. İşte o çocuk aklımızla inandırıldık, bir gün gerçek mutluluğu bulacağımıza ve onun peşinden bıkmadan usanmadan koşmaya.

Üniversiteyi bitirince çok mutlu olacağımızı düşündük, mezun olunca gördük ki hala ‘çok’ mutlu değildik. Sonra iş bulursak kesin mutluluğun çözümü budur dedik ve yine öyle olmadı. Sonra o çok hayalini kurduğumuz tatile gitmek, ev almak, araba sahibi olmak gibi sonsuz mutluluk olasıkları sıralandı önümüzde. Ama hangisini tamamlasak önümüze yeni bir adım çıkıyordu o mutluluğa ulaşmak için.

Tabii bir de daha küçük mutluluklar için durmadan çabaladığımız konular vardı. Gün içinde sürekli online alışveriş yapmak, herkesin yaptığı gibi yurt dışında paylaşım yapabilmek için uçak bileti kovalamak, o herkesin gittiği yeni açılan restorana gitmek… Yani durmadan tüketmek ve daha fazla satın alırsak mutlu olacağımızı zannetmek.

Bunların yanı sıra sevdiklerimize pahalı hediyeler aldığımızda onların daha çok mutlu olduğuna inandırıldık. Hediyelerin fiyatıyla kendi değerimizin derecesini aynı tuttuk. Özel günlerde reklamlara ve sosyal medyaya bakın. Seviyorsan ve değer veriyorsan satın almalısın. Hem de en iyisini en pahalısını… Fakat bu tüketim, tamamen sonu olmayan bir döngü haline geldi. Her zaman daha yenisi, daha pahalısı üretilmeye devam ediyor. Satın alınan şeyin bir amaç değil araç olması gerekir. Bunun farkına varanlar son zamanlarda eşyadan çok deneyime odaklanmaya başladılar.

Mindfulness öğretisinde duyguların denizdeki dalgalar gibi gelip geçici olduğundan ve onlar geldiğinde dalgalara direnmek yerine farkındalıkla kendimizi onlara bırakmamız gerektiğinden bahsedilir. Mutsuz olmak ya da nötr olmak da aynı mutlu hissetmek gibi gün içinde, an içinde defalarca karşılaştığımız duygulardır. Mutsuzluktan kaçınmak yerine onu fark edip tıpkı diğer her duygunun da sonsuza dek kalmadığı gibi, onun da geçeceğini bilmek kendimizle olan sonsuz savaşımıza bir anlam katabilir.

Reklam

Sürekli her şeyi olumlama çabasına girmeye, sürekli rahatlamış ve gevşemiş hissetmeye gerek yok. Bilinçli farkındalık, masalların aksine bunu öğütlemez. Olanı olduğu gibi görmeye, fark etmeye ve bunlarla birlikte gelen davranışları gözlemlemeye davet eder bizi.

İlginizi çekebilir: Hayatı anlamlı kılma çabalarımız

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!