Gelisiyorum.com | Blog

Masalların Satır Arasındaki Devlet Sırları

14.04.2025
28
Masalların Satır Arasındaki Devlet Sırları

İngiliz Gizli Operasyonlar Yürütme Kurumu, yani SOE (Special Operations Executive), Nazi işgali altındaki Avrupa’da direniş hareketleriyle bağlantı kurmak için radyo yayınlarında halkın dikkatini çekmeyecek şekilde kodlanmış mesajlar kullandı. Bu mesajlar genellikle tanıdık masallardan ve halk hikâyelerinden esinlenen semboller içeriyordu. Örneğin, “Uyuyan Güzel” masalında geçen “dikenli kale” imgesi, belirli bir demiryolu hattının sabote edilmesi gerektiğini ima eden bir koddu. Bu tür şifreli anlatımlar, Nazi sansüründen kaçmanın bir yolu olarak kullanılıyor, böylece karşı tarafın dikkatini çekmeden stratejik bilgiler aktarılabiliyordu.

Aynı dönemde tarafsız kalan bazı ülkeler, bu kodlu iletişim tekniklerini farklı şekillerde uyguladı. İsveç’te yayımlanan bazı çocuk kitaplarında, Yahudi mültecilerin güvenli geçiş yolları sembollerle gizlenmişti. Kitaplarda yer alan nehir boyunca dizili yıldızlar, belirli kaçış güzergâhlarını temsil ediyor; bu görseller, kitapları eline alan her çocuğa eğlenceli görünürken, işaretleri bilen bir direniş üyesi için hayati bilgiler barındırıyordu. Burada masallar, adeta bir harita gibi çalışıyor, görsel bir alfabe aracılığıyla iletişim kuruyordu.

Soğuk Savaş yılları ise masalların yalnızca iletişim aracı değil, aynı zamanda ideolojik bir silah olarak da kullanıldığı bir dönemdi. ABD öncülüğünde kurulan ve CIA tarafından desteklenen ‘Kültürel Özgürlük Kongresi’ gibi kurumlar, edebi üretimi, özellikle de çocuk edebiyatını, komünizme karşı bir mücadele alanı olarak gördü. Masallar, yeniden yazılarak bireysel özgürlük, demokrasi ve kapitalist değerleri yücelten mesajlar taşıyacak şekilde kurgulandı. “Küçük Deniz Kızı” masalının bazı Amerikan versiyonlarında denizkızının sesi, bireyin özgürlüğü ve kimliği olarak yorumlandı; bu yorum, kolektif bir yapıyı yücelten Sovyet yaklaşımına doğrudan bir eleştiri olarak sunuldu.

Sovyetler Birliği ise bu kültürel savaşa kendi cephesinden karşılık verdi. Geleneksel Rus halk masallarını yeniden düzenleyerek sınıf mücadelesi vurgusu taşıyan anlatılar haline getirdi. “Üç Küçük Domuz”un Sovyet versiyonunda, domuzlar sıradan köylüleri simgelerken, kurt kapitalist sınıfı temsil ediyordu. Hikâyede kurt, ancak domuzların kolektif çabasıyla alt edilebiliyordu. KGB’nin Doğu Avrupa’daki etkisiyle bu tür masallar okul müfredatlarına dâhil edildi, kültürel eğilimlerin şekillenmesinde aktif rol oynadı. Polonya’da anlatılan “Altın Ördek” masalına sonradan eklenen açgözlü tüccar karakteri, kapitalist sömürünün alegorisi olarak konumlandırıldı. Böylece masallar, yalnızca eğlencelik anlatılar değil, aynı zamanda ideolojik eğitim materyalleri hâline geldi.

Kaynak

Reklam
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!