Gelisiyorum.com | Blog

2023 Pulitzer Kurgu Ödüllü “Güven”, Der Spiegel’in “Dünyanın En İyi 100 Kitabı” Listesinde

24.04.2025
34
2023 Pulitzer Kurgu Ödüllü “Güven”, Der Spiegel’in “Dünyanın En İyi 100 Kitabı” Listesinde

Roman, gerçek dediğimiz şeyin kimin hikâyesini dinlediğimize bağlı olduğunu hatırlatan, zekice kurgulanmış bir anlatı. Merkezinde, Amerikan finans tarihine damga vurmuş, piyasalara yön veren, parasıyla yalnızca ekonomiyi değil, kendi hikâyesini de şekillendirmeye çalışan Andrew Bevel var. Bevel’in hikâyesi, tek bir anlatıcının elinden çıkamayacak kadar karmaşık, çünkü servet yalnızca rakamlarla değil, anlatılarla da inşa edilir.

İlk olarak, kurgusal bir yazar olan Harold Vanner’ın kaleme aldığı Bonds isimli romanla tanıyoruz Bevel’i. Bu kitapta Bevel’in karşılığı olan Benjamin Rask, finans dünyasının acımasız bir yüzü, eşi ise toplumdan elini eteğini çekmiş, trajik bir figür. Ama mesele şu ki, bu anlatı Bevel’in hoşuna gitmiyor. Güçlü adamlar yalnızca paranın değil, kendi tarihlerinin de sahibi olmak ister. Bevel, kendi versiyonunu yazdırmaya girişiyor: My Life. Ama ne ilginçtir ki, bu otobiyografi bile eksik, soğuk, tamamlanmamış… Servetini kusursuz yöneten bir adamın kendi hikâyesini bile toparlayamaması, oldukça ironik. Bunun üzerine genç bir kadın yazar devreye giriyor: Ida Partenza. Bevel’in gölge yazarı olarak onun hatıralarını düzenleme işini üstleniyor ama farkında olmadan bir başka spekülasyonun içine çekiliyor: Hakikatin spekülasyonu.

Sonra… büyük sürpriz geliyor: Mildred Bevel. Yani Andrew’un yıllarca suskun kalmış eşi. Tarihin, güçlü erkeklerin sesiyle yazıldığını düşünüyorsanız, Güven sizi en büyük yanılgınızla yüzleştiriyor. En sonunda, gerçek belki de hep susturulmuş olanın ağzından dökülüyor. Mildred’in günlüğü, Bevel’in inşa ettiği mitolojiyi bir çırpıda yerle bir ediyor. Bir zamanlar borsaya hâkim olan bu adam, kendi hayatı üzerinde bile kontrol sahibi mi, yoksa o da bir sistemin oyuncağı mıydı?

Gerçeğin Borsası: Hakikat Ne Kadar Etkilenebilir?

Hernan Diaz, tarih ile kurmaca, güç ile gerçek arasındaki bulanık çizgiyi ustaca işliyor. Hikâye, anlatıcının elinde olduğu sürece gerçeğin de bir pazarlık konusu olabileceğini gösteriyor. Büyük sermayeler gibi, büyük anlatılar da satılabilir, şekillendirilebilir, çarpıtılabilir. Peki ama o zaman, kim doğruyu söylüyor? Okur olarak biz neye güveneceğiz?

Reklam

Romanın en büyük başarısı, anlatıyı tersyüz eden bu çok katmanlı kurgusunda yatıyor. Her yeni bölüm, bir öncekinin doğruluğunu sorgulatıyor. Okur, anlatıcının güvenilirliğiyle sürekli bir yüzleşme yaşıyor. İşte tam bu noktada, Diaz’ın Borgesvari anlatım oyunları devreye giriyor: Roman içinde roman, otobiyografi içinde boşluklar, hatırat içinde unutulmuş detaylar… Anlatılar, tıpkı finans piyasaları gibi oynak ve belirsiz.

Ama Güven yalnızca edebi bir kurgu oyunu değil. Alt metinde çok daha keskin bir toplumsal eleştiri var: Servet yalnızca parayı değil, gerçeği de şekillendirir. Güçlü olan yalnızca yatırım portföylerini değil, kendi tarihini de yönetir. 20. yüzyılın başında Wall Street’te geçen bu roman, bugün bile gözümüzün önünde defalarca yazılıp silinen gerçeklerimizi düşündürtüyor.

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!