Gelisiyorum.com | Blog

Zihnimin içinde kendimle bitmeyen sohbetler

07.07.2025
28
Zihnimin içinde kendimle bitmeyen sohbetler

Bazen günler birbirine karışıyor. Uyanıyorum, bildiğim her şeyi tekrar hatırlamak zorundaymışım gibi. Bir yandan güçlü kalmak istiyorum, bir yandan o kadar yorgunum ki… Hayatın benden istediğiyle benim elimden gelen arasında incecik bir ip var sanki; bazen ip kopacak sanıyorum. İçimde bir ses, ‘devam et’ diyor ama nasıl edeceğimi bilemediğim o kadar çok an var ki.

Mesela önümde dizi/film bir şeyler açık, bakıyorum ama görmüyorum, duyuyorum ama dinlemiyorum çünkü zihnimde cevap bulmayı bekleyen binlerce soru, rahatlatılmayı bekleyen milyonlarca kaygı var. Psikolojinin teorisine çok hakimim, nedenini, nasılını çok iyi biliyorum ama pratikte asla bir şeyleri iyileştiremiyorum, özellikle de şu sıralar. Optimum stres veya işlevsel anksiyete, göbek adım gibiydi bugüne kadar. Çünkü stresi, kaygıyı engelleyemiyordum, durduramıyordum ama onlarla harekete geçebiliyordum, hatta belki de yıllarca survive edebilme becerilerimi onlara borçlu olabilirim. Şimdi ise ikisi de beni yiyip bitiriyor, paralize ediyor. ‘Overthinker’lık bir meslek olsaydı, ben şu sıralar deli paralar kazanırdım. Tüm gün yeni bir şeyler üretip, yazılar yazan, sıfırdan bir şeyler ortaya çıkaran bir insan olarak bunları yaparken zihnimi overthinking yaptığım zamanlardaki kadar zorlamadığıma eminim. Çünkü resmen beyin kıvrımlarının acıdığını hissediyorum o overthink saatlerimde. Bu da günün ikinci yarısı oluyor genelde. Günün ilk yarısı hepimiz için işle geçtiğinden o saatler de beyin bir es veriyor sanki bize acı çektirme seanslarına ve günün ikinci yarısını bekliyor. Ne zamanki mesai bitiyor ellerini ovuştura ovuştura işe koyuluyor; nasıl yeni kaygılar üretebilirim, hangi stres kaynaklarını daha da büyütebilirim, geleceğe dair hangi felaket senaryolarını yeniden yazabilirim gibi işlemeye başlıyor. Ve ben de onun esiri olarak o yeni senaryolarını geliştirmesine yardımcı oluyorum hep daha da kötüsünü ilave ederek.

Böyle zamanlarda, kendimi korumam gereken şey çoğu zaman dış dünya değil, bizzat kendi zihnim oluyor. Biliyorum ki bu kadar düşünmek, çözüm bulmak için değil, tam aksine beni kendime yabancılaştırmak için var. Yine de her seferinde bu oyuna geliyorum.

Biliyorum, bu kadar yorulmak, bu kadar korkmak geçmeyecek bir şey değil. Kendime kızmak yerine, bana yakışanı yapmaya çalışıyorum: Şefkatli olmak. Kendime, zihnime, bu bitmek bilmeyen senaryolara… Hepsine rağmen… Belki de şu an tek yapmam gereken bu: Durmak, nefes almak, biraz yavaşlamak. Çünkü bazen hiçbir şey çözülmese bile biraz sessizlik için alan açmak yapılabilecek en iyi şey olabilir. Biliyorum, düşünmek güzel ama fazla düşünmek bazen kendini zehirlemek gibi. Artık zihnimi susturamasam bile onun söylediklerine her zaman inanmamam gerektiğini öğreniyorum.

İlginizi çekebilir: Gerçekler beklentilerimizi karşılamadığında duygularımızla nasıl başa çıkabiliriz?

Reklam

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!