Modern yaşamın yoğun temposu arasında doğayla bağınızın biraz koptuğunu mu düşünüyorsanız? O zaman doğanın büyüleyici güzelliklerini ve ihtişamını gözler önüne seren bir belgesel fena olmazdı. Doğru belgeselle, yaban hayatının en saf hallerinden onu korumak için yapılabileceklere kadar pek çok şey öğrenebilirsiniz. Biz de tüm bunlar için harika olan bir “mutlaka izlenmesi gereken doğa belgeselleri” galerisi derledik.
Life On Our Planet – 2023 (Görsel: uproxx.com)
Netflix’teki mini serilerden olan “Gezegenimizde Yaşam”, Morgan Freeman’ın etkileyici ses tonu ve anlatısıyla ilerleyerek izleyicisini milyarlarca yıllık uzun bir evrim yolculuğuna çıkarıyor. Steven Spielberg yapımcılığında hazırlanan seri, dünyada yaşamın nasıl başladığını ve evrildiğini inceliyor. Jeolojik evrim çağları ve kitlesel yıkımları da ele alan seride, sudaki tek hücrelilerden dinozorlara kadar uzanan geniş biyoçeşitliliği ve bunlar arası ilişkiyi daha iyi kavrayabilirsiniz.
David Attenborough: A Life on Our Planet – 2020 (Görsel: ucla.edu)
Belgesel denilince akla İngiliz doğa bilimci David Attenborough’dan başkası gelmiyor. Hatta doğa belgeseli izlemeyi seviyorsanız, Attenborough’un adını bilmiyor olsanız bile sesini duyduğunuzda tanıyacağınıza eminiz. Yıllarca BBC’deki birçok projede çalışan ünlü ismin en sevilen işlerinden biri, gezegenin farklı kıtalarındaki tabiat alanlarını ve biyoçeşitliliği inceleyen “A Life on our Planet”. Görsel ihtişam sunan bu çarpıcı belgesel, aynı zamanda dünyanın karşı karşıya kaldığı tehditler için de alternatif çözümler sunuyor.
My Octopus Teacher – 2020 (Görsel: pennypost.org.uk)
Daha önce bir ahtapotun da hisleri olabileceğini düşündünüz mü? “My Octopus Teacher” tam olarak bunu sorgulayan ve ahtapatton yeni şeyler öğrenen bir adamın hikayesini ele alıyor. Birçok dalda ödül kazanan bu belgeselde, aylarca bir ahtapotu izleyen Craig Foster, zamanla onun güvenini ve dostluğunu kazanıyor. Vahşi ve uzak sayılan bir hayvanla arasında daha önce görülmemiş bir bağ kuruyor. Ahtapot dünyasının gizemlerini keşfetmek için ideal olan bu belgesel fazlasıyla duygu yüklü.
Mission Blue – 2014 (Görsel: mubi.com)
“Mission Blue” Okyanus bilimci Sylvia Earle tarafından, denizler ve okyanuslardaki zehirli atıklara dikkat çekmek için başlatılan kampanyayı konu ediniyor. Dehşet verici görüntülerle dolu olan belgesel, aşırı avlanmanın ürkünç sonuçlarını ve insanın doğaya verdiği zararı gözler önüne seriyor.
March of Penguins – 2005 (Görsel: upstatefilms.org)
Penguenlerin çiftleşme ritüellerinden göçlerine uzanan içgüdüsel dünyayı inceleyen “March of Penguins” modunuzu bir anda yükseltecek bir belgesel. Buz kaplı Antarktika kıtasındaki penguen imparatorluğunun ne tür zorluklar ve mücadelelerle ayakta kaldığını gösteriyor. Penguenlerin yıllık göçlerini ve çiftleşme süreçlerini belgelerken, dişinin avlanıp erkeğin yuvada kalarak yumurtaya baktığı ilginç döngülere de yer veriyor.
Planet Earth III – 2023 (Görsel: latimes.com)
10 bölümlük mini seri olan “Planet Earth III”, David Attenborough tarafından gerçekleştirilmiş bir diğer etkileyici iş. 2006 yılında yayınlanan belgesel dizisinin son halkası olan bu seri, muhteşem çekim kalitesini kusursuz hikaye anlatıcılığıyla birleştirerek izleyicisini dünyanın en uç noktalarına götürüyor. Her bölüm okyanuslar, çöller, kıyılar gibi farklı bölgelere odaklanarak orada hayatta kalan ırklar arası uyumu ve doğanın büyüleyici güzelliğini bir kez daha hatırlatıyor. Eğer doğaya yaklaşmak ve onun güzelliklerini yakından tanımak istiyorsanız müzikleri ve görüntüleriyle öne çıkan bu seriye mutlaka şans vermelisiniz.
Blue Planet II – 2017 (Görsel: primevideo.com)
Tıpkı “Planet Earth” gibi “Blue Planet” serisinin anlatıcılığını da David Attenborough üstleniyor. Tamamen okyanuslara odaklanan belgesel dizi, 7 bölümde su altına doğru keşif dolu bir yolculuğa çıkıyor. Su altı dünyasının gizemli dünyası ve muazzam renkleri, üzerinizde oldukça yatıştırıcı bir etki bırakabilir. Özellikle canlı mercan resiflerine dalmak ve derin su altı ormanlarına girmek sulara daha farklı bakmanızı sağlayabilir.
Honeyland – 2019 (Görsel: bbc.com)
Arıların, ekosistemin en önemli yapıtaşlarından olduğunu anlamak için “Honeyland” en iyi tercih. Bu küçük fakat çalışkan canlıların, dünyadaki biyolojik çeşitliliğin korunması için ne kadar gerekli olduğunu kanıtlayan belgesel, Kuzey Makedonya’daki ufak bir köyde geçiyor. Köyde kalan son insanlardan birinin izole arı dünyasına zorlu geçişini belgeleyerek huzur ve kaos, gelenek ve modernlik gibi kavramları inceliyor.
Kedi – 2016 (Görsel: kanopy.com)
Kentlerin ve yaşamın doğrudan aktif katılımcıları olan kedilerin kendilerine ait bir dünyası var. Onlara ne kadar temas etsek de garip davranışlarını ve iç görülerini tam kavrayamadığımız bu hayvanlar, “Kediler” belgeseliyle mercek altına alınıyor. İstanbul halkı tarafından beslenen, barındırılan ve bakımı yapılan sokak kedilerinin modern kent ekosisteminin içine işlediğini gösteriyor. İnsanların günlük yaşamlarını inceleyerek ve kedileri takip ederek hazırlanan seri, aslında Anadolu insanının binlerce yılda gelişmiş olan ve bugün hala devam eden hayvan-doğa bağını vurguluyor.
Grizzly Man – 2005 (Görsel: bampfa.org)
“Grizzly Man”, doğa eylemcisi Timothy Treadwell anısına hazırlanmış duygusal bir belgesel. Yaklaşık 13 yaz boyunca Alaskada’ki ulusal parkta yaşayarak boz ayılarla arkadaşlık kuran adamın hikayesine odaklanıyor. Ancak trajik şekilde 2003 yılında, kız arkadaşı ile birlikte ayılar tarafından parçalanarak öldüğünü bilmek sizi biraz ürkütebilir. Yine de ölümün ardından ortaya atılan gerçekleri ve doğa-insan arası ilişki düzeyinin nasıl olması gerektiğini sorgulamak anlamında yeterince ufuk açıcı.
Fire of Love – 2022 (Görsel: collider.com)
“Fire of Love” pek kimsenin yanına yaklaşmak istemediği aktif yanardağlara dair çarpıcı görüntüler sunuyor. Hem doğanın bu yakıcı yapısını gösteriyor, hem de herkes için tanıdık olan aşk duygusuna odaklanıyor. Seriyi kaydeden iki Fransız volkanolog arasında geçen çalkantılı aşkı da konu edinerek ilişkiyi yanardağın tahmin edilemez ve yıkıcı kuvvetiyle birleştiriyor. Bu belgeseli izlerken, bir yandan doğanın farklı bir yüzüne tanıklık ederken bir yandan bilindik duygulara kapılacaksınız.