Gelisiyorum.com | Blog

Tekstil sektöründen 3 maddelik acil destek talebi

10.09.2025
18
Tekstil sektöründen 3 maddelik acil destek talebi

 

Avrupa’nın en büyük tekstil fuarı Texhibition İstanbul, 8’inci kez kapılarını açarak 125 ülkeden 25 binden fazla ziyaretçiyi 500’ün üzerinde katılımcı firma ile buluşturdu. Texhibition’ın Türkiye’nin üretim ve marka gücünü dünyaya ilan eden stratejik bir vitrin olduğunu kaydeden İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, Türk tekstilinin tüm zorluklara rağmen 2025’in ilk 8 ayında 7,6 milyar dolarlık ihracata imza attığını söyledi. Ahmet Öksüz, “1 milyon kişiye istihdam sağlayan, 16,8 milyar dolar dış ticaret fazlası üreten tekstil ve hazır giyim sektörlerimize durmak yakışmaz. Bu küresel dar boğazda binlerce misafir fuarımıza geliyorsa, entegre üretim gücümüz sayesinde geliyor. Ancak zincirin kopmaması için döviz dönüşüm desteğinin yüzde 7,5’e çıkarılması, kredi kapamaları için ek süre verilmesi ve finansman kanallarının genişletilmesi acil bir ihtiyaç. Konkordato süreçlerinde ticari alacakların da korunması için yapısal reformlar hızla hayata geçirilmelidir.  Bu üç acil ve öncelikli eylem planının, hayata geçmesinde desteğe ihtiyaç duyuyoruz.” dedi.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) adına İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) Fuarcılık A.Ş. tarafından organize edilen Texhibition İstanbul Kumaş, İplik ve Tekstil Aksesuarları Fuarı; sektörün önde gelen firmalarını ve profesyonellerini bir araya getirdi. İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz ev sahipliğinden düzenlenen açılış törenine, Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gültepe ve çok sayıda davetli katıldı.

 

‘AYNI KARARLILIKLA OMUZ OMUZA ÇALIŞACAĞIZ’

Texhibition İstanbul Fuarı’nın artık alanında bir marka haline geldiğini ifade eden Volkan Ağar, “Uluslararası ticaret ve istikrarın her gün yeni sınamalarla karşılaştığı bir dönemden geçmesine rağmen sektör, 2025 yılının ilk 8 ayında ihracattaki artış eğiliminin sürdürmeyi başardı. Dış pazardaki rekabet koşullarının özellikle tekstil sektörümüz için ne kadar zorlu hale geldiğini hepimiz farkındayız. Ancak nasıl ki bugüne kadar tekstil sektörünün üretim gücü, esnekliği ve kararlılığı ile her zorluğun üstesinden gelmeyi başardıysak, bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla omuz omuzda çalışmaya devam edeceğiz. Dünyada ticari risklerin giderek arttığı bu dönemde bizler için temel hedef ihracatımızdaki başarılarımızın sürdürülebilirliğini güvence altına almak. İşte bu noktada pazara giriş stratejilerinin önemi hiç olmadığı kadar artmış durumda. Bakanlık olarak Türk ürünlerinin hedef pazarlarda marka değerini yükseltmek, firmalarımızın yeni pazarlara daha güçlü şekilde nüfuz etmesini sağlamak ve ihracatımızda büyümeyi kalıcı kılmak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.” diye konuştu.

Reklam

 

DÜN VARDIK, BUGÜN DE VARIZ YARIN DA OLACAĞIZ

8’incisi düzenlenen Texhibition İstanbul Fuarı’nın ortak aklın ve beraber çalışmanın ortaya çıkardığı güzel bir ürün olduğunu kaydeden Mustafa Gültepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gittikçe büyüyen, gittikçe gelişen, Avrupa’nın en büyük fuarı konumundaki Texhibition İstanbul, sektörün hala ne kadar dinamik olduğunun bir göstergesi. Özellikle katılımcıların farklılığı, hem Türkiye’den hem yurt dışından katılımcıların olması sektörün hala dinamik ve Türkiye’de olması gerektiğini gösteren iyi bir veri aslında. Bu noktada tekstil, hazır giyim sektörlerini birlikte düşünmemiz gerekiyor. Son iki yılda bir düşüş yaşadık, kapasite boşluklarımız var, müşteri kayıplarımız var. Ancak biz şunu söyledik: Sektörlerimiz dün de vardı, bugün de var, yarın da olmak zorunda. Ülkemiz dünyada ilk 10 ihracatçı arasına girecekse tekstil ve hazır giyimin en az ilk 3’te olması gerekiyor.” dedi. İstanbul’un bir fuar şehri olduğunu vurgulayan Gültepe, “Küçük olsun, minik olsun değil de, büyük olsun, hepimizin olsun. Büyük düşünmek gerekiyor. Biz de büyük düşünerek bu ürünleri ortaya koyuyoruz. Biz çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

 

TEKSTİL SEKTÖRÜNE DURMAK YAKIŞMAZ

8’inci kez kapılarını açan fuarda, 43 bin metrekare alanda 125 ülkeden 25 binin üzerinde ziyaretçinin buluşacağını ifade eden Ahmet Öksüz, “500’ün üzerinde katılımcı firmamız, yalnızca ihracatla sınırlı kalmayacak. Ülkemizin tanıtımına katkı sağlayıp; marka imajımızı da güçlendirerek dünyaya güçlü bir mesaj verecek. Avrupa’nın en büyük tekstil fuarı konumundaki Texhibition İstanbul, artık uluslararası ziyaretçilerin aylar öncesinden takvimlerine işlediği, sektörün bölgedeki en kapsamlı buluşma noktası oldu.” dedi.

Türk tekstil sektörünün zor günlerden geçtiğini, tüm olumsuz koşullara rağmen firmaların 2025 yılı Ocak-Ağustos döneminde 181 ülkeye 7,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi başardığının altını çizen Ahmet Öksüz, “Bu ihracat, firmalarımızın büyük fedakarlıklarıyla, yeri geldiğinde maliyetin altında bile gerçekleştiriliyor. Çünkü Türk tekstil sektörüne durmak yakışmaz. Şartlar ne kadar ağır olursa olsun; Türk tekstil sektörü olarak güçlenerek var olmaya, ülkemize değer kazandırmaya devam edeceğiz. 1 milyon kişiye istihdam sağlayan, 78 milyar dolar üretim gerçekleştiren, 16,8 milyar dolar dış ticaret fazlasıyla Türkiye ekonomisine net döviz kazandıran tek sektörüz. Daha fazla üretmekten ve ihraç etmekten vazgeçmeyeceğiz.”

 

TEKSTİL SEKTÖRÜNDEN 3 MADDELİK ACİL DESTEK TALEBİ

Türk tekstil sektöründen vazgeçildiğine ilişkin mesnetsiz söylemlere en güzel cevabın düzenlenen fuar ile verildiğinin altını çizen Ahmet Öksüz, “Bugün bu küresel dar boğazda binlerce misafir fuarımıza geliyorsa, entegre üretim gücümüz sayesinde geliyor. Dolayısıyla tekstil ve hazır giyim sektörlerimizdeki zincirin kopmaması ve güçlü bir şekilde desteklenmesi büyük önem taşıyor. Bu çerçevede ekim ayında sonlanması öngörülen yüzde 3 döviz dönüşüm desteğinin, kan kaybı yaşayan sektörlerimiz için ivedilikle yüzde 7,5’e çıkarılması gerekmektedir. Firmalarımızın ihracat için kullandıkları kredilerin, başta Eximbank olmak üzere belirlenen mevzuat süreleri içerisinde kapanamaması yine firmalarımızın en büyük sorunlarından biri. Kredi kapatmalarına ilişkin taahhütlerin yerine getirilebilmesini teminen firmalarımıza ivedilikle 12 aylık ek süre tanınması gerekmektedir. Konkordatolar da ekosistemi ve ticaretimizi büyük tehlikeye atmaktadır. Mevcut sistemde konkordatoda ana firma korunurken, alacaklı şirketler ödeme alamadığı için mali sıkıntıya girmektedir. Konkordato süreçlerinde ticari alacakların da korunması için yapısal reformlar hızla hayata geçirilmelidir. Bu kapsamda devletimizin konkordato süreçlerindeki, mağduriyetin giderilmesi için çalışma başlatmasını da memnuniyetle karşılıyoruz. Sektörümüzün daha fazla kan kaybetmemesi ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerleyebilmesi için bu üç acil ve öncelikli eylem planının, hayata geçmesinde desteğe ihtiyaç duyuyoruz.” dedi.

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!