Gelisiyorum.com | Blog

En az Paris kadar büyüleyici olan ama bütçenizi yormayan 12 şehir

25.09.2025
19
En az Paris kadar büyüleyici olan ama bütçenizi yormayan 12 şehir

Fransa’nın başkenti Paris, Avrupa’nın en gözde ve en çok turist alan şehirlerden biri. İkonik Eyfel Kulesi, görkemli mimarisi, üst düzey modası, zengin kültürü ve lezzetli mutfağıyla, ziyaretçileri kendisine hayran bırakıyor. Ancak Paris, uygun fiyatlı tatil veya gezi planlamak isteyenler için pek de bütçe dostu bir destinasyon değil. Özellikle tatil dönemlerinde veya Paris Moda Haftası gibi özel zamanlarda popüler bölgelerdeki konaklama ücretleri oldukça pahalı olabiliyor.

Bütçe dostu bir gezi için Paris’in büyüsünü aratmayacak, hatta kendi özgün ruhuyla sizi bambaşka bir yolculuğa çıkaracak başka şehirler de var. Konaklama fiyatları uygun, farklı lezzetler açısından çeşitli, üstelik bir o kadar da etkileyici… İşte, Paris’e alternatif olabilecek ve bütçenizi yormadan keşfedebileceğiniz 12 büyüleyici şehir:

Montpellier, Fransa

Montpellier, Paris’e kıyasla daha az harcayarak keşfedebileceğiniz bir diğer Fransız şehri.. Genellikle Fransa’nın güney kıyılarına ve Akdeniz’e açılan kapı olarak anılan Montpellier, antik binalar, doğal alanlar ve kendine hayran bırakan sokaklarla dolu muhteşem bir yer. Şehirde dolaşırken 1000 yıllık bir tarihe adım atmış oluyorsunuz. Burada Montpellier Katedrali ve Place de la Comédie mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında.. Paris’in merkezindeki otel ve restoranlara kıyasla çok daha uygun fiyata konaklama ve yemek harcamaları yapmanız mümkün.

Krakow, Polonya

Polonya’nın tarihi şehri Krakow, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor, bu nedenle bir çok etkileyici tarihi mekanla karşılaşmanız mümkün. Kraliyet Wawel Kalesi’nin eteğinde yer alan bu 13. yüzyıl kasabası, Avrupa’nın en büyük pazar meydanına, Gotik bir katedrale, tarihi evlere, gösterişini kaybetmemiş tapınaklara ve görkemli kiliselere ev sahipliği yapıyor. Şehrin Orta Çağ Kazimierz alanı ve 14. yüzyıldan kalma surlarının eklenmesi, şehrin cazibesine cazibe katıyor.

Reklam

Valensiya, İspanya

İspanya’nın doğu kıyısında yer alan Valensiya, 2.100 yılı aşkın tarihiyle ülkenin en eski şehirlerinden biri. Bu köklü geçmiş, şehrin mimarisine de büyüleyici bir şekilde yansıyor. 13. yüzyıldan kalma Valensiya Katedrali ve 14. yüzyıldan günümüze ulaşan Serranos Kuleleri, ziyaretçilere adeta zamanda bir yolculuk sunuyor.

Valensiya’yı özel kılan bir diğer nokta ise şehir merkezinde 9 kilometre boyunca uzanan Turia Bahçeleri. Eski bir nehir yatağından dönüştürülen bu devasa park, şehrin tam kalbinde yemyeşil bir kaçış rotası yaratıyor. Hem doğa hem de tarih tutkunları için uygun fiyatlı gezi deneyim sunuyor.

Trieste, İtalya

İtalya’nın Friuli Venezia Giulia bölgesinde bulunan Trieste, “Venedik’in kız kardeşi” olarak da biliniyor. Uygun fiyatlarla hem merkezi bir konumda keyifli bir otelde kalabilir hem de Trieste’nin sahil yollarında yürüyüşe çıkabilirsiniz. Göz alıcı mimariyi keşfederken şehrin ruhunu yansıtan tarihi yapılar sizi karşılıyor. Castello di San Giusto’nun büyüleyici manzaraları, Cattedrale di San Giusto Martire’nin görkemi ve İtalya Birliği Meydanı’nın canlı atmosferi gibi Trieste’yi unutulmaz kılan detaylarla keyifli bir gezi deneyimi yaşayabilirsiniz.

Atina, Yunanistan

Tarihi eserleri, nefes kesen sanat ve kültürüyle ünlü olan Atina’ya her yıl milyonlarca turist akın ediyor. Buna sıcak hava ve plajlar da eklenince, keyifli bir gezi sizi bekliyor. Atina’da görülecek en iyi yerler arasında Parthenon’un bulunduğu dünyaca ünlü Atina Akropolü, Plaka semti ve Monastiraki Meydanı yer alıyor. Atina denince akla gelen bir diğer güzellik ise tabii ki denizi. Yaz ayında Atina’ya gidecekler için Kalamaki Plajı ve Voula Plajı harika rotalar olabilir.

Porto, Portekiz

Portekiz’in kuzeybatısında yer alan Porto, büyüleyici mimarisi, Orta Çağ’dan kalma mahalleleri, görkemli köprüleri ve dar Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla Avrupa’nın en etkileyici sahil şehirlerinden biri. Küçük kafeleri, otantik dükkanları ve turuncu kiremitli evleriyle Porto, adım attığınız anda sizi içine çeken bir atmosfere sahip. Günlerinizi şehrin eşsiz lezzetlerini tadarken, dünyaca ünlü şaraplarının keyfini çıkararak ve tarihi sokaklarında kaybolarak geçirebilirsiniz.

Nehir kenarında sıralanan pastel tonlu yapılar, tarihi São Francisco Kilisesi, 19. yüzyıldan kalma Palácio de Bolsa ve ihtişamlı I. Luís Köprüsü Porto’nun en unutulmaz duraklarından sadece birkaçı. 

Bratislava, Slovakya

Bratislava, Avusturya ve Macaristan sınırına yakın, Tuna Nehri kıyısında yer alan Slovakya’nın başkentidir. Şehir, hareketli kafeler, barlar ve restoranlarla dolu büyüleyici bir 18. yüzyıl Eski Kent bölgesine ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin çevresinde ayrıca Küçük Karpat Dağları ve çeşitli üzüm bağları da bulunmaktadır. Yemek ve ulaşım masrafları Avrupa’daki birçok yerle hemen hemen aynı olsa da özellikle konaklama maliyeti, farklı yerler gezip görmeyi sevenler için oldukça uygundur.

Nancy, Fransa

Kuzeydoğu Fransa’da nehir kıyısında yer alan bu şirin şehir, Paris’in sunduğu tüm güzellikleri daha küçük ve samimi bir ölçekte sunuyor. Yemyeşil bahçeler, büyüleyici müzeler ve etkileyici 18. yüzyıl mimarisiyle dolu Nancy, keşfetmeye değer bir deneyim vadediyor. Nancy’de yapabileceğiniz aktiviteler de tam bir şehir keşfi havasında. Parc de la Pépinière’de keyifli bir yürüyüş yapabilir, Güzel Sanatlar Müzesi’ni gezebilir, Place Stanislas’ın ihtişamını fotoğraflayabilir veya Nancy Saint Epvre Bazilikası’nda tarihe dokunabilirsiniz. Üstelik tüm bunları Paris’e göre çok daha uygun fiyatlarla yapabilirsiniz.

Cesky Krumlov, Çekya

Cesky Krumlov, Güney Bohemya’nın bu gizli mücevheri, tarihi ve mimarisiyle büyüleyen bir şehir. 13. yüzyıldan kalma görkemli bir kale şehri izliyor, Vltava Nehri ise kasabayı zarif bir şekilde ikiye bölüyor. Dar sokaklarda dolaşırken Gotik, Rönesans ve Barok tarzındaki binaların detaylarına bakarak dolaşmak ise neredeyse bir sanat deneyimi gibi.

Şehrin ve turuncu kiremitli evlerinin en etkileyici manzarasını ise çan kulesinin tepesinden izlemek mümkün; burada kasabanın tüm büyüsü ayaklarınızın altında. Üstelik Cesky Krumlov, sadece görselliğiyle değil, bütçe dostu yapısıyla da cazip. Konaklama ve yemek fiyatları oldukça uygun.

Viyana, Avusturya

Viyana Avrupa’nın en pahalı şehirlerinden biri olarak bilinse de, aslında Paris ve Londra gibi büyük metropollere kıyasla çok daha uygun fiyatlı. Üstelik Viyana, Paris’le birçok benzer özelliğe sahip; tarihi saraylar, ihtişamlı yapılar ve kültürel zenginlikler… Tuna Nehri’nin kıyısında konumlanan bu büyüleyici şehir, sanat ve kültürün kalbinde yer alıyor. Göz alıcı mimari ve tarihi yapılarla modern yaşamın enerjisini bir arada sunuyor. Schönbrunn Sarayı, Museums Quartier Bölgesi ve Viyana Doğa Tarihi Müzesi, şehrin mutlaka görülmesi gereken noktalarından sadece birkaçı. Üstelik Viyana, Paris’e göre daha uygun olduğu için şehrin tüm cazibesini keşfetmek bütçenizi zorlamıyor.

Valletta, Malta

Malta’nın başkenti Valletta, Avrupa’nın en bütçe dostu şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alması sayesinde şehirde görülecek ve keşfedilecek pek çok şey bulunuyor. Valletta’da konaklama, yemek, eğlence ve ulaşım dahil günlük ortalama maliyet, Paris ile kıyaslandığında oldukça uyguna geliyor. 

Valletta; tarih, sanat ve kültürle dolu bir cennet. Zamanınızın çoğunu şehrin dolambaçlı sahil sokaklarını keşfederek, yapıların mimarisini inceleyerek ve Gozo’daki Mavi Lagün’ün turkuaz sularında dinlenerek geçirmeniz mümkün. Şehirde mutlaka görülmesi gereken simge yapılar arasında St. John Katedrali, Triton Çeşmesi ve Casa Rocca Piccola bulunuyor. Valletta, hem gözlerinize hem de ruhunuza hitap eden bir keşif sunuyor.

İstanbul, Türkiye

Türkiye, eşsiz güzellikleri ve köklü tarihiyle adeta bir açık hava müzesi. Bu zenginliğin en büyüleyici yansıması ise hiç kuşkusuz İstanbul. Her köşesinde geçmişin izlerini taşıyan bu şehir, aynı zamanda modern yaşamın enerjisiyle de büyülüyor. Boğaz’ın görkemli manzaraları, tarihi camiler ve hareketli sokaklarıyla İstanbul, hem yaşayanlara hem de ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Sokaklarında yapacağınız bir yürüyüş, dünyaca ünlü simge yapılarını ve sıcacık atmosferiyle geleneksel Türk lezzetlerini keşfetmenizi sağlıyor. Ayasofya, Sultanahmet Camii ve Galata Kulesi, mutlaka görülmesi gereken tarihi miraslardan sadece birkaçı. Üstelik, Paris’e kıyasla İstanbul’da yaşam maliyeti çok daha düşük.

Paris’in büyüsünü aratmayacak ama bütçenizi çok daha az zorlayacak birbirinden özel bu şehirler sizi bekliyor. Tarih, kültür, sanat ve doğanın iç içe geçtiği bu rotalar; hem ruhunuzu besleyecek hem de size farklı yaşamların kapılarını aralayacak.

Siz de rotanızı bu şehirlerden birine çevirerek yeni keşifler yapabilir, minimum harcamayla yolculuğunuzda maksimum unutulmaz anlarla süsleyebilirsiniz.

Kaynak: worldwildschooling.com

İlginizi çekebilir: Arnavutluk gezi rehberi

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!