Gelisiyorum.com | Blog

Sabah rutininizde hangisini tüketmek daha iyi: Matcha mı kahve mi?

29.09.2025
28
Sabah rutininizde hangisini tüketmek daha iyi: Matcha mı kahve mi?

Sabahları uyanmak için birçoğumuzun ilk aklına gelen şey kahve oluyor. Fakat son yıllarda sağlıklı etkileriyle öne çıkan matcha da giderek kahveye güçlü bir rakip haline geliyor. Özellikle sağlıklı yaşam tutkunlarının tercih ettiği matcha, çekici renginin yanı sıra kendine has tadı ve yararlarıyla ilgi çekiyor. Kahve ise orijinal lezzeti ve enerji verici etkileriyle halihazırda dünya genelinde en çok tüketilen içecek olarak biliniyor. Peki, sabah rutininizde size en iyi gelecek içecek hangisi? Gelin, matcha ve kahvenin faydalarını, farklarını ve potansiyel risklerini karşılaştıralım!

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Matcha nedir, kahveden nasıl ayrılır?

Matcha, Camellia sinensis bitki yapraklarından elde edilen toz halindeki bir tür yeşil çay. Yüzlerce yıl önce Japonya’da doğarak dünyaya yayılan matcha, esasında siyah çay ile aynı yapraklardan üretiliyor. Fakat farklı olarak yeşil renkli genç ve sağlıklı çay yapraklarından elde ediliyor ve neredeyse hiç fermente olmuyor. Ardından çok ince toz haline getirilen matcha, bu sayede bitkisel aromasını ve yüksek besin değerini büyük ölçüde koruyor. 

Kahvenin tarihi ise 15. yüzyıla kadar uzanıyor. Günümüzde yüzlerce farklı çeşidi olan kahve çekirdeklerinin çoğu Güney Amerika’da üretiliyor ama esas bitki Afrika ve Asya bölgelerinde yetiştiriliyor. Kahve çekirdeklerinin farklı derecelerde kavrulması ve demlenmesi sonucu açık, orta, koyu yoğunlukta ve farklı lezzetlerde kahve çeşitleri ortaya çıkıyor. Dengeli tüketildiğinde Tip-2 diyabet ve Alzheimer riskinin azalmasından kronik böbrek hastalıklarının iyileşmesine kadar bir dizi fayda sağlıyor. Hatta bazı çalışmalar günde orta düzeyde (3-4 fincan) kahve içmenin inme riskini azaltabileceğini gösteriyor. Bununla birlikte kahve, içindeki yüksek kafein sebebiyle bazı ciddi riskler de barındırıyor. Bunlar arasında özellikle;

Reklam
  • Kaygı, 
  • Stres,
  • Baş ağrısı,
  • Su kaybı,
  • Reflü

gibi semptomlar öne çıkıyor. 

Tüm bunlar düşünüldüğünde sadece su ile hazırlanan matcha, özellikle kahveye duyarlı kişiler için çok daha sağlıklı bir alternatif haline geliyor. Elbette bu esnada matchayı tatlandırıcı şuruplar veya sütle birlikte tüketmek hem kaloriyi artırıyor hem de sağlıklı etkilerini azaltabiliyor. Standart şekilde hazırlanmış bir bardak matchada da tıpkı kahvedeki gibi kafein bulunuyor. Fakat bir fincan kahvedeki 100-140 mg kafein içeriğine kıyasla bir fincan matchada 70 mg kafein bulunuyor. Ek olarak matcha, içindeki güçlü antioksidanlar ve amino asitler sayesinde kahveden çok daha fazla besleyicilik sunuyor.

Matchanın sağlığa faydaları neler?

Günde 2-3 porsiyon matcha içmenin genel sağlığa olumlu etkileri saymakla bitmez. Genel olarak kahve de kendine özgü yararlara sahip olsa da matcha ile kıyaslandığında daha çok riskleriyle öne çıkıyor. Çünkü potansiyel yan etkileri çok az olan matcha vücuda çok daha nazik ve faydalı bir alternatife dönüşüyor. Üstelik matcha, sıcak su ve fırça yardımıyla kolayca yapılıyor. Hatta çeşitli tatlı tariflerine, atıştırmalıklara ve smoothielere de ekleniyor. Dolayısıyla sabah rutinlerindeki kahvenizin yerine matcha koyarak hem fazla kahvenin oluşturduğu stres ve kaygı sorunlarından kurtulabilir hem sayısız fayda sağlayabilirsiniz.

1. Antioksidanla doludur

Matcha, kateşin olarak bilinen özel bir antioksidan sınıfı bakımından fazlasıyla zengin. Bazı çalışmalar matchadaki epigallokateşin gallat (EGCG) olarak bilinen antioksidanların kemik yoğunluğunu artırdığını, kanser ve tümör riskini azalttığını gösteriyor. Kahvede neredeyse hiç antioksidan yokken, matchada bir fincan yeşil çaya kıyasla 10 kat daha fazla antioksidan bulunuyor. Bu antioksidanlar, çeşitli hastalıklara neden olan serbest radikalleri etkisiz hale getirerek vücut sağlığını iyileştiriyor.

2. Bağışıklığı güçlendirir

Matchadaki EGCG, aynı zamanda bağışıklık güçlendirici etkiye sahip. Doğrudan viral enfeksiyonları hedef alarak virüsleri etkisiz hale getiren bu bileşenler vücudun çinko emilimini artırıyor. Hatta kimi çalışmalar enzim etkinliğini artırarak hücre gelişimine yardımcı olduğunu ve kısırlık riskini azalttığını gösteriyor. 

3. Kilo vermeye yardımcı olur

Matcha, metabolizmayı iyileştiren ve kilo kaybına her açıdan destek olan mucize bileşenlerden biri. Çay yapraklarının tamamen öğütülmesiyle elde edildiğinden doğrudan suya karıştırılarak tüketildiğinde hem enerji seviyesini artırıyor hem de kan basıncı veya kortizol artışı yapmadan vücudun güvenli şekilde yağ yakmasına yardımcı oluyor. Human Kinetics tarafından paylaşılan bir çalışma, egzersizden yaklaşık 30 dakika önce tüketilen bir fincan matchanın yağ yakımını hızlandırdığını kanıtlıyor.

4. Enerji verir

Kahve de matcha da kafein içeriği sayesinde vücut üzerinde enerji verici etkilere sahip. Ancak matcha, kahveye göre çok daha temiz ve dengeli bir enerji artışı sağlıyor. Örneğin; bir fincan kahve içtikten sonra hissedilen titreme ve enerji patlaması, birkaç saat sonra neredeyse sıfırlanırken, matchada böyle bir durum söz konusu olmuyor. Çünkü kahvedeki kafein çok hızlı bir şekilde salınıyor ve bu durum adrenalin seviyesini hızla yükseltiyor. Matchadaki L-Theanine isimli amino asit ise kafeinin yavaşça salınmasını sağlıyor ve bu sayede vücuda daha uzun süreli, yumuşak bir enerji veriyor. Çalışmalar bu salınımın 10-12 saate kadar sürdüğünü gösteriyor, kahvede ise genellikle 1-3 saatlik enerji artışı söz konusu oluyor.

5. Konsantrasyonu geliştirir

Çeşitli çalışmalar, matcha çayının dikkat ve hafıza üzerindeki olumlu etkilerini de kanıtlıyor. Diğer yeşil çaylardan ve kahveden kat kat besleyici olan matcha, içindeki antioksidan ve amino asit zenginliği sayesinde konsantrasyonu artırıyor. Kahvenin kaygı hissi üzerindeki olumsuz etkilerine kıyasla sakinlik sunuyor ve endişeli hissetme olasılığını azaltıyor. Ayrıca kahve gibi bağımlılık yapmıyor veya dişleri sarartmıyor.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline.com, matcha.com

İlginizi çekebilir: Matcha ile hazırlayabileceğiniz birbirinden güzel tarifler

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!