Gelisiyorum.com | Blog

Bağışıklık sisteminin sırrını çözen bilim insanları Nobel’i kaptı!

08.10.2025
17
Bağışıklık sisteminin sırrını çözen bilim insanları Nobel’i kaptı!

2025 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü, bağışıklık sisteminin kendine zarar vermesini engelleyen mekanizmayı aydınlatan üç bilim insanına verildi. Mary Brunkow, Fred Ramsdell ve Shimon Sakaguchi, bağışıklık toleransının sağlanmasında kritik rol oynayan özel bir T hücresi türünü keşfederek modern immünolojiye yön verdi.

Nobel Tıp Ödülü sahiplerini buldu

Bağışıklık sisteminin temel aktörlerinden biri olan T hücreleri, yüzeylerindeki reseptörler aracılığıyla virüs ve bakterileri tanıyor ve bu tehdide karşı savunma başlatıyor. Yeni T hücreleri yaşam boyunca üretiliyor. Ancak bu hücrelerin bir kısmı yanlışlıkla vücudun kendi proteinlerini yabancı olarak algılayabiliyor. Bu durum tip 1 diyabet veya romatoid artrit gibi otoimmün hastalıklara yol açabiliyor.

Reklam

Uzun yıllar boyunca, kendi dokularına saldırabilecek T hücrelerinin ayıklanmasının yalnızca kemik iliğinde üretilen hücrelerin timus adlı organ üzerinden geçerken gerçekleştiği düşünülüyordu. Ancak 1995 yılında Japon bilim insanı Shimon Sakaguchi, bu anlayışı değiştiren önemli bir deney yaptı.

Sakaguchi, farelerin doğumdan sonra timusu alındığında otoimmün hastalıklar geliştirdiğini; sağlıklı farelerden alınan belirli T hücrelerinin enjekte edilmesiyle ise bu durumun engellendiğini gösterdi. Bu hücrelerin yüzeyinde CD25 adlı bir protein bulunuyordu ve Sakaguchi bunlara CD25 düzenleyici T hücreleri adını verdi.

Aynı dönemde ABD’de Mary Brunkow ve Fred Ramsdell, otoimmün hastalıklara yatkın özel bir fare türü üzerinde çalışıyordu. 2001’de yaptıkları araştırmalarda, bu farelerde X kromozomu üzerindeki FOXP3 geninde bir mutasyon bulunduğunu ortaya çıkardılar. İnsanlarda da bu genin bozukluğu, bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırdığı IPEX sendromu gibi otoimmün hastalıklara neden oluyor.

2003 yılında Sakaguchi, FOXP3 geninin CD25 düzenleyici T hücrelerinin gelişiminde belirleyici rol oynadığını gösterdi. Bu bağlantı, başlangıçta şüpheyle karşılanan keşifleri bilim dünyasında kesin olarak kabul ettirdi.

Bu keşif, tıp dünyasında geniş kapsamlı tedavi olanaklarının önünü açtı. Düzenleyici T hücrelerinin sayısının artırılması, otoimmün hastalıkların baskılanmasında kullanılabilecek. Tersine, bu hücrelerin azaltılması ise bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine karşı daha güçlü tepki vermesini sağlayabilir. Bu alanlarda çeşitli klinik çalışmalar devam ediyor.

Nobel Komitesi Başkanı Olle Kampe, yapılan bu keşiflerin bağışıklık sisteminin nasıl işlediğini anlamada kritik bir dönüm noktası olduğunu belirterek “Bu çalışmalar olmasaydı neden hepimizin ciddi otoimmün hastalıklar geliştirmediğini açıklamak mümkün olmazdı” dedi.

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!