İş İlişkileri Endeksi 2025: Çalışan bağlılığı alarm veriyor

HP’nin 14 ülkeden toplam 18.200 çalışanın katılımı ile gerçekleştirdiği HP İş İlişkileri Endeksi’nin (WRI) üçüncüsünü yayımladı. Dünyanın dört bir yanındaki insanların işleriyle olan ilişkileri hakkında ne hissettiklerini inceleyen kapsamlı bir küresel araştırma olan HP İş İlişkileri Endeksi (WRI) verileri, iş yerinde tatmin seviyesinin tarihsel olarak en düşük noktaya gerilediğini gösteriyor. Bilgi çalışanlarının yalnızca küçük bir bölümü işiyle sağlıklı bağ kurduğunu söylüyor; Türkiye’de oran küresel ortalamaya yakın ama baskı hissi belirgin. Buna rağmen umutsuz tablo değil bu: Doğru BT hamleleri ve net öncelikler, kurumların çalışan deneyimini hızla yukarı taşıyabilir.

İş ilişkileri verileri düşüşte, Türkiye ayrışıyor

Küresel ölçekte bilgi çalışanlarının yalnızca yaklaşık beşte biri işine sağlam bir bağ hissediyor. Üstelik bu oran geçen yıla göre düşmüş durumda. Türkiye’de tablo benzer; oran daha yüksek görünse de çalışanların çoğu artan taleplerden ve insandan çok kâra odaklanan önceliklerden şikâyet ediyor. Ayrıca iş liderlerinin önemli bir kısmı BT’yi çalışan deneyimi ajandasına yeterince dahil etmiyor. Bu kopukluk, kurumların hem güven hem bağlılık tarafında zemin kaybetmesine yol açıyor. Ancak aynı veriler, doğru teknolojik yatırımlarla bu trendin çevrilebileceğini de işaret ediyor.

İş ilişkileri tatminini belirleyen beş odak: zaman, ekip, yetkinlik, kontrol, yaratıcılık

Çalışanlar, kaç saat çalıştığından çok o saatlerin nasıl geçtiğine bakıyor. Anlamlı işe zaman ayırmak, birlikte üretmek, beceri kazanmak, karar alanını kontrol etmek ve yaratıcılığı hedefe bağlamak tatmini belirliyor. Türkiye’de özellikle yetkinlik kazanımı ve gelişim, birinci sırada öne çıkıyor. Yine de katılımcılar bu beş alana günün yalnızca yarısını ayırabildiklerini söylüyor. Bu makası kapatmak için kurumlar görünür adımlar atmalı; çünkü takdir eksikliği, eskiyen iş araçları ve bitmeyen rutinler motivasyonu törpülüyor.

• Anlamlı işe ayrılan zaman
• Takım içinde birlikte çalışma
• Beceri edinme ve gelişim fırsatları
• Kendi alanında karar kontrolü
• Yaratıcılıkla hedefe ilerleme

Bu başlıklar somut kazanımlara bağlandığında, çalışanların enerjisi hızla yükseliyor. Dolayısıyla yöneticiler, günlük iş akışını bu beş odağa göre yeniden düzenlediğinde sonuç kısa sürede görünür hâle geliyor.

HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar, şunları söylüyor: “ Bilgi çağında çalışanların işlerinden tatmin olmaları giderek zorlaşırken, liderlerinden değer görme ve bunu hissetme beklentileri artıyor. Türkiye’de yapılan araştırmalar, özellikle yetkinlik geliştirme ve kariyer ilerlemesinin ön plana çıktığını ayrıca çalışanların sorunsuz bir dijital deneyim arayışında da olduklarını gösteriyor. Dijital çalışma ortamımız yeni yetkinliklerle geliştikçe, daha bilinçli ve güvenli kararlar alabilecek, düşük etkili işleri teknolojiye devrederek yüksek etkili işlere odaklanabileceğiz.”HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“ Bilgi çağında çalışanların işlerinden tatmin olmaları giderek zorlaşırken, liderlerinden değer görme ve bunu hissetme beklentileri artıyor. Türkiye’de yapılan araştırmalar, özellikle yetkinlik geliştirme ve kariyer ilerlemesinin ön plana çıktığını ayrıca çalışanların sorunsuz bir dijital deneyim arayışında da olduklarını gösteriyor. Dijital çalışma ortamımız yeni yetkinliklerle geliştikçe, daha bilinçli ve güvenli kararlar alabilecek, düşük etkili işleri teknolojiye devrederek yüksek etkili işlere odaklanabileceğiz.”

BT’nin kilit rolü

İş liderlerinin tamamı aynı çizgide değil; yine de BT tarafının etkisi net. BT ekipleri doğru kurgulandığında, çalışan deneyimini belirgin biçimde iyileştiriyor. Çünkü modern cihazlar, akıllı güvenlik, stabil bağlantı ve sadeleştirilmiş uygulama setleri, günlük sürtünmeyi azaltıyor. Ayrıca destek süreçleri şeffaflaştıkça insanlar kontrol hissini geri kazanıyor. İş ilişkileri gündemine BT’yi stratejik ortak olarak koymak, yalnızca verimlilik değil, bağlılık ve yetenek tutma tarafında da fark yaratıyor. Kurumlar bunu bir “altyapı yatırımı” değil, doğrudan insan deneyimi yatırımı olarak gördüğünde ivme güçleniyor.

Her on bilgi çalışanından dördü artık AI destekli araçları günlük işinde kullanıyor. Bu oran, toplantı hazırlığından doküman özetine, rutin raporlardan yardım masasına kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Üstelik AI yalnızca yöneticilerin elinde değil; saha ekipleri ve destek birimleri de kazanım sağlıyor. Doğru tasarlanmış iş akışlarında AI, düşük etkili işleri üstleniyor; çalışan ise analitik ve yaratıcı görevlere odaklanıyor. Böylece ekipler hızlanıyor, hata payı azalıyor, karar kalitesi artıyor. Ancak bir uyarı şart: Deneyimi parlatırken güvenlik ve şeffaflık çizgisini korumak, hem etik hem de yasal riskleri aşağıda tutuyor.

HP’nin araştırma kapsamı ve sahadan mesaj

Araştırmanın kapsamı geniş; binlerce bilgi çalışanı, BT karar vericisi ve iş lideriyle yapılan görüşmeler, fotoğrafı berraklaştırıyor. Türkiye oturumu ise tabloya yerel nüans katıyor: Çalışanlar daha fazla yetkinlik, daha görünür takdir ve pürüzsüz dijital deneyim istiyor. İş ilişkileri cephesinde düğüm noktası tam da burada duruyor. Kurumlar anlamlı işe ayrılan zamanı koruyup, teknolojik zorlukları azaltıp, gelişim hatlarını beslediğinde, bağlılık eğrisi yukarı kıvrılıyor. Güçlü ürün portföyü ve modern BT yaklaşımı, vitrinden çok masaya değer taşıdığında, çalışanların sesi değişiyor. Sonuçta herkes kazanıyor: İnsanlar işine tekrar bağlanıyor, şirketler ise performansı sürdürülebilir kılıyor.