Gelisiyorum.com | Blog

Ağrı, kadınları daha mı çok seviyor?

10.02.2025
32
Ağrı, kadınları daha mı çok seviyor?

Fibromiyalji, en yaygın romatizmal hastalıklardan biri olup toplumda %1.2 ila %5.4 arasında bir görülme oranına sahiptir. Özellikle kadınlar, erkeklere kıyasla beş kat daha fazla bu sendromdan etkilenmektedir. Hormonal değişiklikler, adet döngüsü ve menopoz, fibromiyalji riskini artıran biyolojik faktörler arasındadır. Bununla birlikte, psikososyal faktörler de hastalığın ortaya çıkmasında büyük rol oynamaktadır.

Kadınlarda daha yaygın görülen anksiyete ve depresyon, fibromiyalji riskini artırabilirken; stres, travma, yoğun iş yükü ve sosyal destek eksikliği gibi unsurlar da semptomların şiddetini artırabilir. Fibromiyalji, yaygın kas ve bağdoku ağrısı, genel bir yorgunluk hissi, uyku bozuklukları ve bilişsel fonksiyonlarda azalma ile karakterize edilen kronik bir sendromdur. Bu hastalar sıkça sabah yorgun uyanma, konsantrasyon zorluğu, ellerde ve ayaklarda karıncalanma, şişme hissi, üşüme, ağrılı adet dönemleri, baş ağrısı ve huzursuz bacak sendromu gibi semptomlar bildirmektedir.

Fibromiyalji ve stigma: Beynimizde kodlanan cinsiyetçi ağrı

Fibromiyalji, genellikle nesnel biyobelirteçlere dayandırılamadığı için hem tıp camiasında hem de toplumda önyargı ve yanlış anlamalarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum, özellikle kadın hastalar için daha belirgin hale gelmektedir. Kadınların ağrı deneyimlerinin daha az ciddiye alınması, tıp dünyasında yıllardır tartışılan önemli bir sorundur ve bu durum, kadın hastaların doğru tedaviye ulaşmalarını engelleyen bir bariyer oluşturmaktadır.

Fibromiyalji, genellikle hastaların subjektif ağrı bildirimlerine dayanarak teşhis edilir; bu da bazı sağlık profesyonellerinin bu durumu “görünmeyen” ve “öznel” bir rahatsızlık olarak değerlendirmelerine neden olabilir. Ancak gelişen nörogörüntüleme teknikleri, fibromiyalji hastalarının deneyimlediği ağrının beyinde görülebilir nörobiyolojik belirteçleri olduğunu ortaya koymuştur. Buna rağmen, fibromiyalji psikolojik bir sorun olarak algılandığı için hastalar tanı ve tedaviye erişimde zorluklar yaşamaktadır.

Fibromiyalji ile yaşamak: Görünmez ağrının günlük etkileri

Fibromiyalji, sadece ağrıdan ibaret değildir. Uyku bozuklukları, sabah yorgun uyanma, konsantrasyon zorlukları, baş ağrısı, huzursuz bacak sendromu, sindirim sistemi problemleri gibi pek çok semptomu içerir. Bu semptomlar hastaların iş ve sosyal hayatlarını olumsuz etkiler, hatta zamanla yaşam kalitelerini belirgin şekilde düşürebilir.

Reklam

Fibromiyalji hastalarının birçoğu, semptomlarını anlatmalarına rağmen “abartıyorsun” ya da “senin sorunun stres” gibi geri dönüşler alıyor. Bu da hastalığı daha da yalnızlaştıran bir sürece dönüşüyor.

Kadınların ağrısı neden daha az ciddiye alınıyor?

Tarih boyunca kadınlar, ağrı ve hastalıkları konusunda daha az ciddiye alınmış, “hassasiyet” veya “histeri” gibi önyargılarla etiketlenmiştir. Bu durum, fibromiyalji gibi kronik hastalıkların görünmez hale gelmesine ve yeterince araştırılmamasına yol açmıştır. Son yıllarda artan bilimsel kanıtlara rağmen, fibromiyalji hastalarının deneyimleri genellikle psikolojik nedenlere indirgenmekte ve uygun tedaviye erişimleri kısıtlanmaktadır.

Kadınların ağrı algısı ve bu ağrının ciddiyeti hakkındaki toplumsal önyargılar, tıp pratiğine de yansımaktadır. Özellikle kadın hastaların ağrılarını ifade etmeleri, genellikle “duygusal” veya “abartılı” olarak algılanabilmektedir. Bu bakış açısı, fibromiyalji gibi karmaşık ve çok boyutlu bir hastalığın tanı ve tedavi sürecini olumsuz yönde etkilemektedir. Kadınların ağrı ve sağlık sorunları karşısında yaşadığı bu tür ayrımcılık, tıp dünyasında cinsiyet temelli bir eşitsizliğe yol açmaktadır.

Araştırmalar, kadın hastaların ağrılarına dair şikayetlerinin sıklıkla göz ardı edildiğini veya yeterince ciddiye alınmadığını ortaya koymaktadır. Fibromiyaljiye dair toplumdaki ve tıp camiasındaki önyargılar, kadınların tedavi sürecinde daha büyük engellerle karşılaşmalarına neden olmakta ve bu durum kadınların sağlık hizmetlerine erişimini olumsuz etkilemektedir.

Toplumsal farkındalığın artması ve fibromiyaljinin gerçek bir hastalık olarak kabul edilmesi, hastaların yaşadıkları sorunların önüne geçebilir. Fibromiyalji, fizyolojik etkileşimler ile aynı zamanda psikososyal boyutları olan bir hastalıktır. Bu nedenle, multidisipliner yaklaşımlar ile hem fiziksel hem de psikososyal destek mekanizmaları devreye sokulmalıdır.

Bütüncül bir tedavi yaklaşımı mümkün mü?

David Hawkins’e göre, doğru iyileşme, insanın doğasında var olan sınırlamalara saygı göstermeyi ve ona fiziksel, zihinsel ve ruhsal yönleri kapsayan daha geniş bir perspektiften yaklaşmayı gerektirir. Bu bağlamda, fibromiyalji tedavisinde yalnızca semptomları hafifletmeye odaklanmak yerine, bireyin bütüncül iyilik halini destekleyen yaklaşımlar benimsenmelidir.

Fibromiyalji, yalnızca biyolojik bir hastalık değil, aynı zamanda toplumsal bir meseledir. Kadınların yaşadığı ağrının farkına varmak, sağlık sistemlerinin bu hastalığa dair farkındalığını artırmak ve bireylerin yaşadıkları acının görünmez olmaktan çıkmasını sağlamak büyük önem taşımaktadır. Toplumsal farkındalığı artırmak, sağlık sisteminin fibromiyaljiyi gerçek bir hastalık olarak tanımasını sağlamak ve hastaların yaşadığı gerçek acıların farkında olmak tedavinin bölünmez bütünleri artasındadır.

Kaynaklar:

  • Kosek E. Advances in fibromyalgia treatment: Understanding endogenous pain modulation. Int J Clin Rheumatol 2009;4(4):493-7.
  • On A. The role of fibromyalgia in rheumatic diseases. Ege J Med 2019;58(1):38-42.
  • Turk DC, Adams LM. Using a biopsychosocial perspective in the treatment of fibromyalgia patients. Pain Manag 2016;6(4):357-69.
  • Berwick Z, Barker C, Goebel A. The diagnosis of fibromyalgia syndrome. Clin Med J 2022;21(5):417-23.
  • Creed F. A review of the incidence and risk factors for fibromyalgia and chronic widespread pain in population-based studies. Pain 2020;161(5):1169-76.
  • Gyorfi T, Rupp A, Abd-Elsayed A. Fibromyalgia pathophysiology. Biomedicines 2022;10(12):3070.

İlginizi çekebilir: Fibromiyaljinin sebepleri nelerdir?

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!