
“Ambalajlı gıdalarla sağlığımızı, geri dönüşümle geleceğimizi koruyalım”
Bu yıl Gıda Güvenliği Haftası 2-8 Haziran tarihleri arasında ve ana teması “Plastik Kirliliğini Yenmek olan Dünya Çevre Günü de 5 Haziran’da kutlanacak. Plastik kirliliğinin sona erdirilmesine odaklanan Çevre Günü kutlamalarında, onlarca yıldır içtiğimiz sudan yediğimiz yemeğe kadar her yere sızan plastik kirliliği ile ilgili farkındalık yaratılacak. Dünya genelinde artan çevresel kaygıların ambalaj sektörünü de sorumlu üretim ve geri dönüşüm konusunda daha duyarlı hale getirdiğine dikkat çeken Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, “Ambalajı doğru anlamalıyız. Ambalaj sayesinde gıdalar bozulmadan daha uzun süre saklanabiliyor, israf önleniyor, hijyen korunuyor. Gıda güvenliği ambalajsız düşünülemez. Ayrıca altını çizmek isterim ki, çevreyi kirleten ambalajlar değil, bilinçsiz kullanım ve yanlış atık yönetimidir. Ambalajlar doğru kullanıldığında çevrenin korunmasına yardımcı olur.” dedi.
Haziran ayı dünya için çevre ve gıda güvenliği konusunda iki önemli tarihe ev sahipliği yapıyor. Dünya Çevre Günü, hem küresel bir kutlama hem de kamuoyuna ulaşma platformu olarak “Plastik Kirliliğini Yenmek” teması ile 5 Haziran’da kutlanacak. Plastik kirliliğinin sona erdirilmesine odaklanacak olan kutlamalar Güney Kore’de gerçekleştirilecek. 7 Haziran olarak belirlenen Dünya Gıda Güvenliği Günü ile aynı haftada yer alan Gıda Güvenliği Haftası ise 2-8 Haziran tarihleri arasında kutlanacak.
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, Dünya Çevre Günü ve Gıda Güvenliği Haftası’na yönelik yaptığı açıklamada, ambalajın yalnızca bir “paketleme unsuru” değil, aynı zamanda çevre koruma ve gıda güvenliği açısından stratejik bir araç olduğunu vurguladı. Çevreyi korumak ve doğal kaynaklarımızı verimli kullanmanın bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunu işaret eden Zeki Sarıbekir, “Bu noktada biz ambalaj sektörü olarak oldukça önemli bir noktadayız. Çünkü ambalaj, yalnızca ürünleri koruyan ve taşınabilir kılan bir materyal değil, aynı zamanda gıda israfını azaltan, tüketim süresini uzatan ve lojistik kaynak tüketimini düşüren çok yönlü bir çevre dostudur. Ambalajı doğru anlamalıyız. Ambalaj sayesinde gıdalar bozulmadan daha uzun süre saklanabiliyor, israf önleniyor, hijyen korunuyor.” dedi.
“AMBALAJ DEĞİL, YANLIŞ KULLANIM ÇEVREYİ KİRLETİYOR”
Dünya genelinde artan çevresel kaygıların ambalaj sektörünü de sorumlu üretim ve geri dönüşüm konusunda daha duyarlı hale getirdiğine dikkat çeken Zeki Sarıbekir, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bugün geldiğimiz noktada ambalaj sektörü hiç olmadığı kadar çevreci, yenilikçi ve sürdürülebilirlik odaklı bir yapıya kavuştu. Biyobozunur, geri dönüştürülebilir ve kaynak verimliliğini önceliklendiren ürünlerle çevre üzerindeki etkileri azaltmaya çalışıyoruz. Ambalajlar, özellikle geri dönüşebilen ve tekrar kullanılabilen formlarıyla, döngüsel ekonominin temel yapı taşlarından biri haline geldi. Bugün sektörde atılan her adım, üretimden tasarıma, tüketimden geri dönüşüme kadar çevresel sorumluluk bilinciyle şekilleniyor.”
Ambalajın çevre kirliliği yarattığı fikrine karşı uzun süredir mücadele ettiklerini hatırlatan Zeki Sarıbekir, plastiklerin doğru yönetildiğinde çevre için tehdit değil, katkı sağlayan bir materyal haline geldiğini belirtti. Zeki Sarıbekir, “Altını özellikle çizmek isterim ki, çevreyi kirleten ambalajlar değil, bilinçsiz kullanım ve yanlış atık yönetimidir. Ambalajlar doğru kullanıldığında çevrenin korunmasına yardımcı olur. Esas olan bu materyallerin çevreye değil, döngüsel ekonomiye kazandırılmasıdır. Bu noktada kamu, özel sektör ve tüketicilerin iş birliği içinde hareket etmesi büyük önem taşıyor.”
“GIDA GÜVENLİĞİ BİR ZİNCİRDİR, AMBALAJ BU ZİNCİRİN KİLİT HALKASIDIR”
Zeki Sarıbekir, gıda güvenliği konusunun da yalnızca üretim değil, taşımadan tüketime kadar olan tüm süreçleri kapsadığını hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti:
“Ürünlerin üretim yerinden soframıza kadar hijyenik, bozulmadan ve sağlıklı şekilde ulaşmasını sağlayan en önemli araç ambalajdır. Dolayısıyla ambalajı gıda güvenliği zincirinin en önemli halkalarından biri olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu nedenle ambalaj sektörü yalnızca ekonomik değil, toplumsal sağlık açısından da stratejik bir öneme sahip. Hem çevreyi korumak hem de sağlıklı nesillerin yetişmesine katkı sağlamak istiyorsak, ambalajın önemini doğru anlamalı ve anlatmalıyız.”
ASD olarak çevre dostu üretim süreçlerini desteklemeye, inovasyon ve geri dönüşüm yatırımlarına öncülük etmeye ve toplumda doğru ambalaj bilinci oluşturmaya devam edeceklerini vurgulayan Zeki Sarıbekir, “Ambalajlı gıdalarla sağlığımızı, geri dönüşümle geleceğimizi koruyalım” diyerek, bu alandaki toplumsal bilincin önemine de dikkat çekti.
Zeki Sarıbekir, “ASD olarak üyelerimizi daha az kaynak kullanan, karbon ayak izi düşük, sürdürülebilir ambalaj çözümleri geliştirmeleri için teşvik ediyoruz. Biyobozunur malzemelerden üretilen ambalajlardan tutun, geri dönüştürülmüş ham maddelerle hazırlanan inovatif çözümlere kadar pek çok alanda ciddi ilerleme kaydettik. Ayrıca, tüketicilerimizin de bu sürecin bir parçası olması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü çevreyi ancak üreticisiyle, tüketicisiyle, kamusuyla ve STK’sıyla birlikte koruyabiliriz. Ambalajın çöp değil bir kaynak olduğunun anlaşılmasının, sürdürülebilir bir yaşamın ön koşulu olduğunu düşünüyoruz.” diye vurguladı.