ANTWERP’TE GEZİLECEK YERLER (ANVERS) | Biz Evde Yokuz

Kendini pazarlama konusunda hep Fransa’nın ve Hollanda’nın gölgesinde kaldığını düşündüğümüz Belçika tüketilmemiş güzellikteki şehirleriyle sizi cebinizde para bulmuşsunuz gibi sevindirecek. Evet, yanlış duymadınız, Avrupa’da bile hala hâlâ aşırı doygunluğa uğramamış, keşfedilmeyi bekleyen değerli yerler bulmak mümkün! Brüksel, Brugge, Ghent ve şimdi sizinle tanıştıracağımız Antwerp (diğer bir adı ile Anvers) bunun kanıtı niteliğinde.

Antwerp ülkenin daha küçük şehirlerinden olmasına rağmen fotoğraflamaya doyamamadığımız barok mimarisi, zengin tarihi ve hareketli yaşantısı arasında zigzaglarken bize “Burada yaşanır” dedirtti. Dünyanın moda üslerinden biri sayılması ve içindeki Diamond District’in dünyada pırlanta ticaretinin döndüğü en önemli merkez olması da boyundan beklemediğimiz diğer sürprizlerinden. Rubens’in evi ve stüdyosu olan Rubenshuis’tan yükselmekte olan sanatçıları keşfedebileceğiniz Zuid bölgesine hem kentli, hem de şehrin botanik bahçesin Hortus Botanicus ve en büyük yeşil alanı Stadspark’a zen bir kaçamak sizi bekliyor.

Şehir gerek üniversite gençliği ve expat komünitesi ile beslenen dinamik şehir yaşamıyla, gerek Orta Çağ mimarisini modern mimari ile birleştiren şehir dokusuyla, gerek bisiklet dostu bir şehir olmasıyla kalbimizi daha ilk günde çalmayı başardı. Sizinkini de çalsın diye şehirden notlarımızı, tüyolarımızı, favorilerimizi bu rehber yazımızda toparladık.

Antwerp Seyahati Planlaması – Gitmeden Önce

Antwerp’te Gezilecek Yerler Haritası

Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.

Gezilecek Yerler

1. Grote Markt
2. Antwerp Belediye Binası
3. Brabo Anıtı
4. Lonca Evleri
5. Meryem Ana Katedrali
6. Nello & Patrasche Heykeli
7. Het Steen
8. Rubenshuis
9. Antwerp Merkez Tren İstasyonu
10. Plantin-Moretus Müzesi
11. MAS – Museum aan de Stroom
12. Meir
13. Sint-Annatunnel
14. Saint Charles Borromeo Kilisesi
15. Nottebohmzaal
16. Mayer van den Bergh Müzesi
17. Museum Vleeshuis
18. Zuid
19. Anvers Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi
20. Schelde Vrij Anıtı
21. Berchem

Yeme-İçme

1. Ta-nnin
2. Elfde Gebod
3. ‘t Fornuis
4. Fiskebar
5. Quinten Matsijs
6. The Jane
7. Vitrin
8. De Pottekijker
9. Giraffe
10. Het Gebaar
11. Dansing Chocola
12. Cosimo
13. Polly
14. Cece Is Hungry
15. Soixante
16. Cafe Canelé
17. Sir Anthony Van Dijck
18. Cafe Service
19. Tango
20. Le Pristine
21. Eppo
22. Smudged
23. Fidèle

1. Grote Markt

Grote Markt, tarihi merkezin ana meydanı. Orta Çağ döneminde şehir ticaret merkezi halini alınca, pek çok varlıklı tüccar da meydanın etrafı boyunca gördüğünüz güzel yapıları inşa ettirmiş. Brabo Anıtı, Belediye Binası gibi aşağıda anlattığımız yapıların da bulunduğu meydan boyunca şehrin karakteristik mimarisini görebiliyorsunuz. Bunlar dışında meydanda pek çok kafe ve restoran ile çevrili ama geneli için biraz turistik diyebiliriz. Şehirde Noel pazarları, konserler, festivaller, yılbaşı kutlamaları gibi etkinlikler de çoğunlukla burada oluyor. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

2. Antwerp Belediye Binası

1561-1665 yılları arasında inşa edilmiş Antwerp Belediye Binası, Grote Markt’ın en heybetli yapısı. Rönesans mimarisinde hem Flaman hem İtalyan etkilerini görebiliyorsunuz. Ön kısmında krallık içindeki çeşitli rütbelerden isimlerin armaları bulunuyor. İspanya Kralı II. Philip’in arması, sağda Anvers Markizliği arması ve diğer taraftaysa Brabant Dükalığı arması gibi…İçeride Şeref Salonu, Lagye’nin freskleriyle ünlenen Düğün Salonu, şömineli Milis Odası, Kraliçe’nin elbisesini içeren Gezinti Odası, Meclis Odası ve Belediye Başkan Ofisi yer alıyor. Bina hala aktif olarak kullanılıyor ve içeride bir yandan değişik etkinlik ve sergiler olabiliyor. Hafta sonları kapalı. Diğer günlerde 08-17.30 saatlerinde ziyaret edebiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

3. Brabo Anıtı

Belediye Binası’nın önünde yer alan bu Brabo Anıtı 1887 yılında heykeltraş Lambeaux tarafından yapılmış bir çeşme. Maniyerist özellikleriyle dikkat çeken heykel aslında şehrin kuruluşunu anlatan bir efsaneye dayanıyor. Efsaneye göre Antwerp yakınlarında yaşayan bir dev gemilere yaklaşıp kaptanlarından geçiş ücreti talep ediyormuş. Kaptanlar eğer vermezse de ellerini kesip Scheldt Nehri’ne atarmış. Bu durum da halk arasında korku ve endişeye neden olmuş tabii. Sonra heykelde gördüğümüz cesur genç Brabo çıkageliyor ve devle savaşıyor. Devin elini kesiyor ve nehre atıveriyor. Böylece dev artık kaptanları rahat bırakıyor ve halk da rahat bir nefes alıp rahatça şehirde yaşayabiliyor. Bu kahramanlığa minnet duyup şehrin ismini Brabo’nun adını veriyorlar. “Antwerp” adı da bu hikayeye de bir atıf olarak Flemenk dilindeki “Handwerpen” yani “el atma” kelimesinden geliyor. Zaten şehrin daha pek çok noktasında çeşitli sanatçıların kendi üsluplarında yaptığı el heykelleri de dikkatinizi çekecektir. El ne alaka derseniz diye ekleyelim. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

4. Lonca Evleri

Lonca Evleri Grote Markt boyunca uzanan, zencefilli kurabiye evi formundaki evler topluluğu. Bu binalar eskiden zanaatkar ve tüccar loncalarının toplandığı ve faaliyet gösterdiği yapılarmış. E tabii 16. yüzyılda burası önemli bir ticaret merkezi olduğundan aynı meslek grubundan tüccarların bir araya gelmesi de önemli bir ihtiyaç olmuş. Zenginleşen tüccarlar zamanla kendilerine böylesine görkemli loncalar inşa ettirmişler. Dericiler ve kunduracılar loncası, kumaşçılar loncası, okçular loncası, fıçıcılar loncası, marangozlar loncası, demirciler loncası aralarından sadece birkaçı. Binaların tepesindeki altın heykellere de dikkat edin. Bunlar genellikle ilgili loncanın koruyucu azizini tasvir ediyor. Örneğin Aziz George okçuların koruycu azizi olarak ejderhayla savaşırken tasvir edilirken, elinde balta tutan Aziz Matthias ise fıçıcılar loncasının koruyucu azizliğini üstleniyor. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

5. Meryem Ana Katedrali

Meryem Ana Katedrali, Belçika’nın en büyük Gotik yapılarından biri olarak 1999’dan beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde alan bir yapı. İnşası 1352’de başlamış ve 1521’de büyük ölçüde tamamlanmışsa da bazı bölümleri sonradan eklenmiş. Katedralde ünlü Flaman ressam Rubens’in 4 tablosu bulunuyor: Haçın Yükselişi, Meryem Ana’nın Kabulü, İsa’nın Dirilişi, Haçtan İniş. Haftanın her günü 10-17.00 saatlerinde ziyaret edebiliyorsunuz yalnızca cumartesi günleri ziyaret 15.00’a dek sürüyor ve Pazar günleri açılış 13.00’da. Giriş de ücretli. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.

6. Nello ve Patrasche Heykeli

Katedralin tam önünde çok ilginç bir heykel dikkatinizi çekecektir. Hatta öyle ki bu heykelin dünyanın en önemli katedrallerinden birinden rol çaldığını bile söyleyebiliriz. Batist Vermeulen tarafından yapılmış, Arnavut kaldırımlı taştan bir örtünün altına uzanmış uyuyan bir çocuk ve köpeğin heykeli. İngiliz yazar Marie Louise de la Ramée’nin sonradan filme de uyarlamış olan 1872 tarihli romanı Flandre’nin Köpeği’nin baş karakterleri İsimleri Nello ve Patrasche’a adanmış. Romanda bu ikilinin hikayesi Antwerp’te geçiyor. Köyünde yangın çıkarmakla haksız yere suçlanan Nello köpeği ile birlikte, hayranı olduğu Rubens’in eserlerini görmek için Noel arifesinde katedrale gidiyor ve parası olmadığı için de katedralde uyuyor. Katedralin kapıları açık kaldığı için de çocuk ve köpeği en sevdiği sanatçının tablosunun altında donmuş halde bulunuyor. İşte bu heykelde de katedralin önünde bu trajik son canlandırılıyor. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.

7. Het Steen

Nehir kenarında yükselen Het Steen şehrin en eski yapılarından biri. 13. yüzyılda aslında bir kale olarak yapılmış ama zaman içinde birçok amaç için kullanılmış örneğin 16. yüzyılda hapishane ve 19. yüzyılda deniz feneriymiş. Mimari olarak da fark edeceksiniz, tipik bir Orta Çağ kalesi özelliklerini taşıyor. Dikdörtgen bir plan, yüksek duvarlar, dört köşede yuvarlak kuleler ve dış cephede Orta Çağ taş işçiliği dikkatinizi çekecek. Günümüzdeyse kale Denizcilik Müzesi olarak kullanılıyor. Denizcilik ekipmanları, tarihi haritalar, gemi modelleri ilginizi çekiyorsa içini gezebilirsiniz ancak biz pas geçtik. Tam önünde şehrin en önemli şahsiyeti Brabo’nun savaştığı devin bir heykeli var. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

8. Rubenshuis

Antwerp’teki Rubens Evi, Flaman ressam Peter Paul Rubens’in kaldığı yaşadığı evi ve atölyesi. Bu tuğla detaylı kahverengi yapı 1610 yılında inşa edilmiş. Şimdilerde ise Rubens’in hayatı, eserleri ve çalışmalarına adanmış bir müze ev. Rubens Antwerp’in oldukça sahiplendiği bir sanatçı bu yüzden bu müze de şehir için önem taşıyan bir yer. Müzeyi gezerken Rubens’in yaşam ve yaratım alanına tanık olabiliyor, şehir için bu kadar önemli olan bir sanatçıya dair bilgi edinebiliyorsunuz. Göreceğiniz eserler arasında Hactan İniş, Haca Yükseliş isimli bazı eserler ve portreler de yer alıyor. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.

9. Antwerp Merkez Tren İstasyonu

İşte geldik Antwerp’i Antwerp yapan yerlerden birine. Bizce Antwerp’e trenle gelmiş olun ya da olmayın, bu şatafatlı merkez tren istasyonunu görmeden gitmeyin. Neo Barok tarzda inşa edilmiş bu etkileyici tren garı adeta bir Harry Potter film setinden fırlamış gibi. İnşaatı 1895-1905 yılları arasında mimar Louis Delacenserie tarafından yapılmış ve Kral Neopold II döneminde açılış yapmış. Yüksek kuleler, demir işçiliği, vitray pencere detayları, iç mekan detayları bir katedral havasında. Güncel olarak da halen daha ana tren istasyonu olarak kullanılması da başka bir etkileyici kısmı. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.

10. Plantin-Moretus Müzesi

Plantin-Moretus Müzesi için şehrin en önemli müze kompleksi diyebiliriz. Müze dünyanın en eski baskı atölyelerinden biri olan Plantin ve Moretus ailesine ait ev ve iş yerini içeriyor. Bu özelliği ile 2005’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklenmekten de geri kalmamış. Aslında baskı atölyesi 16. yüzyılda Christophe Plantin tarafından kuruluyor. Antwerp de Rönesans gibi bir dönemde Avrupa’nın en önemli basım merkezlerinden biri oluyor. Bugün hem müze hem de kütüphane olarak kullanılan yapının içinde Flemenk işçiliği mobilyalar ve ahşap işçilikler görülmeye değer. Kütüphanede kitapseverleri mest edecek koku ile birlikte 30.000 civarı kitap sergileniyor ve kimi eserler gerçekten hazine değerinde. İçeride Rubens’e ait tuvaller de bulunuyor. Pazartesileri kapalı, diğer günlerde 10-17.00 saatlerinde gezebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.

11. MAS – Museum aan de Stroom

MAS, Mayıs 2011’de açılmış, şehirde çağdaş mimarinin en güzel örneklerinden biri olan çok katlı bir sergi kompleksi. Dışarıdan cam ve tuğla karışımı o ilginç mimarisi zaten ilginizi anında çekiyor ama içeride bulacağınız panoramik şehir manzarası da insanı memnun ediyor. Müzenin bazı katlarında kalıcı bazı katlarındaysa geçici sergiler var. Kalıcı kısımda şehri ve liman bölgesini anlatan tarihi bir sergi alanı, denizcilik tarihiyle ilgili kısım, etnografya bölümü, şehrin çok kültürlü yapısına dair bölümler ve sokak kültürünü yansıtan kısımlar yer alıyor. Geçici sergilerdeyse pek çok kültürden genç sanatçıya yer veriliyor. Pazartesileri kapalı ve diğer günlerde 10-17.00 saatlerinde ziyaret edebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.

12. Meir Caddesi

Meir, Antwerp’in İstiklal Caddesi.1993’ten beri trafiğe kapalı bu cadde şehrin en ünlü alışveriş caddesi. Cadde boyunca tarihi binaların alt katlarına yerleşmiş birçok ünlü marka ve mağazayı bulabiliyorsunuz. Birileriyle buluşmak için de merkezi. Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.

13. Sint-Annatunnel ve Ahşap Yürüyen Merdiven

Sint-Annatunnel Scheldt Nehri’nin altından geçen, koruma altına alınmış bir yaya ve bisiklet tüneli. 1931 yılında inşaatına başlanıyor ve 2 yıl sonra açılıyor. 572 metre uzunluğundaki tünel eski şehirle yeni Antwerp’i birbirine bağlıyor. Burada en ilginizi çekecek kısım dünyanın en eski ahşap yürüyen merdivenlerinin burada olması. Ahşap bir merdivenin yürüyor olması başlı başına ilgi çekiciyken korunup günümüz şehir yaşamına dahil olmuş olmasını da çok hoş bulduk. Tüneli boydan boya geçmeyecek olsanız da bu merdivenden inip çıkması hayli keyifli. Tünelin girişindeki küçük meydanda da pazar günleri bit pazarı kuruluyor. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.

14. Saint Charles Borromeo Kilisesi

Saint Charles Borromeo Kilisesi, Antwerp’te yer alan Barok tarzında önemli bir Roma Katolik kilisesi. 16. yüzyılda yaşamış İtalyan Roma Katolik rahibi Aziz Charles Borromeo’ya adanmış. İnşaatı 1615’te II. Ferdinand tarafından başlatılmış. Hatta inşasında çalışan dekoratörlerden biri de Rubens imiş. Ekonomik zorluklar ve savaş nedeniyle tamamlanması 6 yıl sürmüş. Dış cephede yüksek kuleler ve simetrik düzenlemeler, kemerler ve detaylı süslemeler dikkat çekiyor. İç mekandaysa yüksek tonoz, kubbeler, leydi şapeli, altın varaklı süslemelerle şatafatlı bir iç yapı var. Hafta içi 10-12.30 ve cumartesi 14-17.00 saatlerinde gezebiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.

15. Erfgoedbibliotheek ve Nottebohmzaal

Kilisenin hemen yanındaki Erfgoedbibliotheek, şehrin tarihi kütüphanesi. 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş. Belçika’nın en eski kamu kütüphanelerinden biri. Nottebohmzaal isa kütüphanenin özel koleksiyonlarını barındıran en ünlü salonu. Bazen kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Ahşap uzun koyu renk rafları eski kitaplarla dolu. Her zaman ziyarete açık olmuyor ama yaz boyunca bireysel olarak veya turlarla gezebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.

16. Museum Mayer van den Bergh

Museum Mayer van den Bergh, Belçikalı sanat koleksiyoncusu Fritz Mayer van den Bergh’in koleksiyonunu sergileyen bir küçük müze Koleksiyonda çeşitli dönemlerden ve tarzlardan pek çok eser sergileniyor. Hans Memlinh’in Meryem Ana ve Çocuk’u, Pieter Bruegel the Elder’in Dulle Griet’i, Matsys’ın Paracı ve Karısı, Jan van Eyck’in Bir Adamın Portresi gibi bir çok eser görebilirsiniz. Mimari olarak yapının kendisiyse 19. yüzyıl klasik Belçika mimarisini yansıtıyor. Zengin süslemeler, yüksek tavanlar ve geniş galerileriyle özellikle ilgi alanınıza giriyorsa gelebileceğiniz yerlerden. Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.

17. Museum Vleeshuis

16. yüzyılın başlarından kalma bu yapı Vleeshouwerstraat’da bulunan bir lonca binası aslında. Gotik mimarili yapı et ticareti ve depolama için de kullanılmış bu yüzden kasap sarayı dendiğini de duyabilirsiniz. Bugünse bir müzik müzesi. İçeride çeşitli dönemlere ait enstrümanlar, müzikal el yazmaları ve çeşitli interaktif deneyimler oluyor. Bazen geçici sergilere ev sahipliği yapıyor veya müzik tarihine dair eğitici etkinlikler oluyor. Perşembe-Pazar arası açık müzenin ziyaret saatleri 10-17.00 arasında. Ayrıca nisan ayı ila ekim ayı arasında bir günde gelirseniz, Vleeshuis Müzesi’nin manzaralı kulesine de çıkabiliyorsunuz. 515 basamaklı kuleye tırmanmak biraz zahmetli ama yukarıda sizi Antwerp’in en güzel manzaralarından biri karşılıyor. Hava açıksa Brüksel’deki Atomium bile uzaktan görülüyor. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.

18. Zuid

Zuid, Antwerp’in Cihangir gibi sanatsal çevrelerin, kültür endüstrisi çalışanlarının, üniversite gençliğinin ve şehirdeki expat komünitenin yaşadığı, takıldığı mekanlarla dolu canlı ve keyifli mahallesi. Sokaklarında bir sürü galeri, sanat stüdyosu, cafe, restoran ve bara denk gelebiliyorsunuz. Anlayacağınız oldukça keşfe açık ve zaman geçirmek için keyifli bir atmosferi var. Bizim Antwerp’in en sevdiğimiz yerlerinden biri oldu. Konaklama için de değerlendirebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.

19. Anvers Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi

Zuid bölgesinde bulunan Anvers Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi, 14. Yüzyıldan 20. yüzyıla dek pek çok tablo, heykel, mobilya, çizimin sergilendiği prestijli bir müze. 1884-1890 yılları arasında inşa edilmiş ve Avrupa’nın en önemli sanat merkezlerinden biri olmuş. Yaklaşık 7600 tablodan oluşan bir koleksiyonu var. Bir katta Flaman resim döneminden Jan van Eyck ve Rubens gibi ustaların eserleri varken başka bir katta René Magritte’in de eserlerinin yer aldığı 20. yüzyıl eserleri var. Resimseverler için keyifli müze ve haftanın her günü açık. Açılış saati her zaman 10.00’da ama kapanış saati 17-22.00 arasında değişiklik gösteriyor. Konum için tıklayın. Haritada 19 numara.

20. Schelde Vrij Anıtı

Zuid sokaklarında rastlayacağınız bu anıtsal sütun, Schelde Özgürlük Anıtı. Mimar Jean Jacques Winders tarafından 1873’te, Seksen Yıl Savaşları sırasında kuşatılan Scheldt Nehri’nin özgürlüğe kavuşması sonrası Marnixplaats’ta dikilmiş. Antwerp’ten geçen nehir savaşlar sırasında kuşatılmış ve kapatılmış, uzun süre deniz ticareti yapılamamış. 1863’te kapatmanın sonu olarak kazanılan özgürlüğü anmak için de bir heykel yapılma kararı alınmış ve 12 tasarım arasından bu tasarım seçilmiş. 20 metre yüksekliğindeki anıtta bir çok motif ve metin görüyorsunuz. Metinlerde kuşatmanın kalkmasındaki önemli isimler, motiflerde ise zincirden su püskürten bir su tanrısı gibi mitolojik öğeler var. Bulunduğu bölge de de hayli keyifli çünkü anıtın çevresini hoş kafe ve restoranlar sarıyor. Konum için tıklayın. Haritada 20 numara.

21. Berchem

Şehrin ana çeperinin biraz dışında kalan Berchem bölgesi şehrin pek de tarihi veya otantik bölgelerinden biri değil ama tam bir gastronomi merkezi. Aynı zamanda daha çok yaşam alanı ve yerellerin takıldığı bir bölge. Son yıllarda şehirde açılan tüm yeni mekanlar ve cafeler bu bölgede kümeleniyor. Zuid bölgesindeki kitle de yavaş yavaş buraya kaymaya başlıyor. Tıpkı Berlin Kreuzberg’deki hipster tayfanın ve ortam mekanların yavaş yavaş Neukölln’e kaymış olması gibi. Bölgede Belçika bistrolarından uluslararası mutfağa kadar Antwerp’in çok kültürlü karakterini yansıtan, yeni teknikler ve malzemeler deneyerek klasik lezzetlere çağdaş yorumlar katan mekanlar ağırlıkta. Zaten insanları buraya çeken de bu gastronomik çeşitlilik ve yenilikçilik. Yeme-İçme bölümünde bu bölgeden favorilerimiz de ekledik. Konum için tıklayın. Haritada 21 numara.

Anvers’te Yeme-İçme

Ta-nnin

Ta-nnin kelime anlamı olarak “tutku” anlamına gelen ve ismini de buradan alan bir şarap barı. Menüsü daha çok Asya esintili. İçeride barı ve masalar yer alıyor ve dış oturma alanı da var. Modern ve hoş bir atmosferi var. Bizim gibi menüsündeki paylaşımlık seçeneklerden ortaya söyleyip tadım yapın deriz. Rezervasyon yaptırmanız önemli. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

Elfde Gebod

Elfde Gebod, şehrin en eski restoranı. Büyük katedralin yanındaki dar sokakta yer alan mekanın içi kiliseyi andırıyor, bir sürü ikona ve dinsel motif görüyorsunuz. Menüsü Belçika klasiklerinden oluşan mekanda içi tandır et dolu kızartılmış kroketler olan Bitterballen’i mutlaka deneyin. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

‘t Fornuis

‘t Fornuis bir Michelin yıldızlı bir seçenek. Oldukça rustik ve nostaljik bir havası var. Şef Johan Segers 1986’dan beri yıldız sahibi ve sizi yerel gastronomide bir yolculuğa çıkarıyor. Hafta sonları kapalı. Hafta içi 12.00-14.30 da öğle servisi ve 19.21.00’da akşam yemeği servisi oluyor. Rezervasyonsa şart. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

Fiskebar

Fiskebar, taze deniz ürünleri yiyebileceğiniz modern bir restoran. Geniş camları ve modern havasıyla oldukça ferah. Verandasında oturması da keyifli. Salı günleri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

Quinten Matsijs

Quinten Matsijs, ismini ünlü Flaman ressamdan alan ve sizi başka bir döneme götürecek bir kafe seçeneği. İçeride koyu ahşap masa ve sandalyeler, kemerler, yine ahşap detaylı tavanlar dikkatinizi çekecek. Şehrin en eski barı olduğu söyleniyor. Atıştırmalık makarna gibi lezzetler ve brunch yemekleri bulabiliyorsunuz. Pazartesi ve Salı günleri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.

The Jane

The Jane iki Michelin yıldızına sahip şehrin en özel restoranı. Askeri Hastane’nin eski şapelinde yer alıyor ve gerçekten çok hoş. Yüksek bir tavan ve onu tamamlayan bir avize bulunuyor. Bunun yanında bu güzelliğe şık masalar eşlik ediyor. Şef Nick Bril’in elinden çıkma Latin Amerika’dan Asya’ya uzanan dünya lezzetlerini tadabiliyorsunuz. Cumadan pazara öğle yemeği ve perşembeden pazara akşam yemeği servisi var. Öğle servisi 12-12.30 da iki saat sürüyor ve akşam yemeği servisi de 18.30-19.00 saatlerinde yine iki saat. Rezervasyon ise mutlaka yaptırmalısınız. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.

Vitrin

Vitrin Zuid bölgesinde yer alan, Schelde Özgürlük Anıtı’na bakan popüler bir bar. Modern ve rahat bir atmosfer sizi bekliyor. Dış oturma alanı bulunuyor burası bahar aylarında çok keyifli. Servis self hizmet veriyor. Haftanın her günü açık. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

De Pottekijker

Grote Markt’da, 16. yüzyıldan kalma bir binada yer alan De Pottekijker, şehrin sevilen ızgara restoranı. Menüsünde daha çok kırmızı et olsa da deniz ürünlerine de yer veriyor. İçerideyse sade ve romantik bir atmosfer var. Güzel bir akşam yemeği için uğrayabilirsiniz. Rezervasyon yaptırmanız fena olmaz çünkü genelde yer olmuyor. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.

Giraffe

Zuid’de, aperatif ve ortaya paylaşımlık hızlı atıştırmalıklar için ideal bir kafe ve yüzü sokağa bakıyor. Mahallenin keyifli uğrak yerlerinden biri. Haftanın her günü 15-01.00 arası açık. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.

Het Gebaar

Ünlü pasta şefi Roger van Damme’nin mutfağını deneyimleyeceğiniz bir Michelin yıldızlı restoranı. Zarif ve lüks bir atmosfere sahip restoranın menüsünde Belçika ve Avrupa mutfağından özgün yorumlar var. Şefin uzmanlık alanı olan tatlıları denemeyi ihmal etmeyin. Rezervasyon burası için elzem. Hafta sonu kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.

Dansing Chocola

Sint Andries sokaklarında, Zuid’e doğru giden yol üzerinde çok tatlı bir cafe. Menüsünde bistro atıştırmalıkları olan rahat bir mekan. Günün herhangi bir saatinde oldukça yoğun olabilen yerlerden o nedenle de rezervasyon yaptırmanız iyi olabilir. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.

Cosimo

Zuid bölgesinde en sevdiğimiz cafelerden biri oldu. Hem kahve içmek, hem de laptop alıp çalışmak veya kitap okumak için ideal bir kitapçı / cafe yani bir “Buchbar”. Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.

Polly

Polly, Haringrode’da 2024’te açılmış cool bir kahve barı. Lezzetli kahve, taze cookie’ler, hem kahveli klasik affogato hem de matcha severler için matcha affogato sunuyorlar. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.

Cece Is Hungry

Cece is Hungry, Berchem’de “private dining” konseptli bir restoran. Mesela her çarşamba öğle yemeği servisi yapıyorlar ve ortaya paylaşımlık yemekler sunuyorlar. Her Perşembe ise paket servis yapıyorlar ve öğle yemeği için bowl’lar hazırlıyorlar. Ayda bir hafta sonu yemek atölyesi veriyorlar ve farklı temalarda akşam yemeklerine ev sahipliği yapıyorlar. Bu tematik akşamlarda şefin o aya özel, mevsimlik malzemelerle hazırlanmış bir tadım menüsü oluyor. Sınırlı sayıda müşteri kabul ediyorlar, bu yüzden gitmek isterseniz önceden rezervasyon yaptırmayı unutmayın. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.

Soixante

Yine Berchem bölgesinde yer alan, retro ortamlı bir şef restoranı. Genellikle morina balığı, yılan balığı, midye, somon gibi Kuzey Denizi lezzetleri sunuyorlar. Kapsamlı 5 servislik bir tadın menüsünün yanı sıra alakart seçenekler de var. Porsiyonları genellikle küçük. Rezervasyon şart. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.

Café Canelé

Zuid bölgesinde bir kahve barı ve canelé dükkanı. Canelé nedir derseniz Fransızların vanilya aromalı, dışı karamelize küçük kekleri diyebiliriz. Caneléler günlük olarak taze pişiriliyor. Vanilyalı, kayısılı, matchalı gibi türleri var. Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.

Sir Anthony Van Dijck

Sir Anthony Van Dijck, Antwerp’in tarihi merkezinde bulunan ikonik bir Fransız restoranı. 15. yüzyıldan kalma bir binada yer alan restoranın ortamı sanki zamanda yolculuk ediyormuşsunuz gibi hissettiriyor. Menüsünde Şef Jöran De Backer’in elinden çıkma klasik Fransız mutfağı lezzetleri var. Yaz aylarında açık olan bir verandası da var. Oldukça romantik bir seçenek. Özel günleriniz için de düşünülebilir. Rezervasyon şar. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.

Cafe Service

Berchem’de lokal bir mahalle restoranı. Menülerinde uskumru, dana tartar gibi küçük tabaklar ve çeşitli atıştırmalıklar var. Restoran, mevsimsel değişen alakart bir menü sunuyor. İç mekanı da biraz retro bir Fransız bistrosu gibi. Yaz ayları için bir açık alanı da var. Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.

Tango

Tango, Antwerp şehir merkezindeki Sint-Paulusplaats’ta popüler bir mahalle barı. Atıştırmalıklar, küçük tabaklar ve bar yemekleri ile özenle seçilmiş bir menüsü bulunuyor. Çarşambadan cumartesiye, öğleden sonra 3’ten gece yarısına kadar, pazar günleri öğlen ise öğlen 12’den akşam 8’e kadar açıklar. Rezervasyon almıyor. Konum için tıklayın. Haritada 19 numara.

Le Pristine

Museum Mayer van den Bergh yakınında, bir bar, kafe ve restoran seçeneği. Ağırlıklı olarak İtalyan mutfağı servis ediyorlar. Menüsünde hızlı bar atıştırmalıkları, küçük tabaklar, mevsimlik makarnalar ve odun ateşinde pizzalar var. Hatta her hafta farklı spesiyaller de ekliyorlar. Konum için tıklayın. Haritada 20 numara.

Eppo

Eppo Berchem’de, şehrin yeni trend mekanlarından biri. Menüsünde hem paylaşımlık seçenekler hem de porsiyon yemekler var. Genel atmosfer sade ve modern. Yaz aylarında, verandada oturmayı tercih edebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 21 numara.

Smudged

Smudged, Antwerp şehir merkezinde, “listening bar” konseptli bir mekan. Yani burada iyi müzik garanti. Menüsünde hem küçüklü büyüklü paylaşımlık tabaklar hem de doymalık seçnekler var. Menünün bir kısmı sabit ancak bir kısmı da düzenli olarak değişiyor. Her gün farklı bir günlük spesiyal servis ediyorlar. Hafta sonları DJ performansları ile mekan adeta bir diskoya dönüşüyor. İçerisi sanki 70’lerden fırlamış gibi. Konum için tıklayın. Haritada 22 numara.

Fidèle

Zudi bölgesinde, menünün aylık olarak değiştiği bir şef restoranı ve barı. Hafta sonları saat 22:00’de dj performansı başlıyor. İç mekana endüstriyel ve tropikal havanın karışımı hakim. Menüsünde ise İtalyan esintileri var. Konum için tıklayın. Haritada 23 numara.

Bir Günlük Anwerp Turu Rotası

Güne açıldığı gibi Plantin-Moretus Müzesi’nden başlayıp hemen yakınlardeki Sintannatunel’e giren ahşap yürüyen merdivenleri görün. Ardından nehir kenarındaki Het Steen’e de tik atıp Orta Çağ’dan kalma kaleyi gördükten sonra eski şehrin ara sokaklarına dalın. Grote Mark’a geldiğinizde Brabo Anıtı ve lonca evlerini görüp hafta sonu değilse ve Antwerp Belediye Binası açık ise gezin. Ardından Meryem Ana Katedrali’ni ve hemen önündeki Nello & Patrasche Heykeli’ni görün. Hemen yakınlardaki Saint Charles Borromeo Kilisesi ve şehrin kütüphanesinin en güzel salonu Nottebohmzaal’ı programa kolaylıkla ekleyebilirsiniz.

Öğle yemeği için Elfde Gebod’a uğrayabilir, leziz bitterballen’i ve patates kızartması eşliğinde gerçek bir Belçika lezzetleri molası verebilirsiniz. Yemekten sonra sıra geldi Meir Caddesi’ni boydan boya yürümeye. Caddenin yarısında Rubenshuis’e uğrayıp usta ressamın müze evini de ziyaret etmeyi atlamayın. Bu noktadan sonra bisiklete atlamanızı tavsiye edeceğiz zira önereceğimiz bölgeler biraz birbirinden bağımsızlar. Bisikletle merkez tren istasyonunun güzelliğini görüp ardından liman bölgesine geçip MAS – Museum aan de Stroom’u gezin.

Akşamüzeri artık keyif yapmaya Zuid bölgesinin keyifli mekanlarla dolu sokaklarına geçebilirsiniz. Dilerseniz ve ayrı bir ilginiz de varsa Anvers Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi’ni de listeye ekleyebilirsiniz. Yemek öncesi bir şeyler içmek için Schelde Vrij Anıtı’nın olduğu Marnixplaats dairesi içindeki Vitrin veya Giraffe gibi seçenekleri değerlendirin. Akşam yemeği için ise yine aynı bölgedeki Ta-nnin’de ortaya farklı tabaklardan söyleyip paylaşabilirsiniz.