
‘Atılan adımlar Asya-Türkiye köprüsünü inşa edecek’
TÜRKONFED ve İntegral Yatırım iş birliğinde düzenlenen CEO Network Platformu’nun 3’üncü buluşmasında odağa Asya-Pasifik ile iş birliği fırsatları alındı. Toplantıda iş dünyası temsilcileri, bölgedeki ticaret, girişimcilik ve lojistik dinamiklerini masaya yatırırken, Ulukartal Holding İcra Kurulu Başkanı Mert Ünsal dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Ünsal, “Atlantik merkezli ekonomik düzen Pasifik’e kayıyor. Asya yalnızca üretim değil, aynı zamanda dünyanın en büyük tüketim pazarıdır. Türkiye’nin üretim kabiliyeti ile Asya’nın sermaye ve teknoloji gücü birleşirse, küresel değer zincirinde belirleyici bir ortaklık kurulacaktır.” dedi.
Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve İntegral Yatırım’ın iş birliğinde hayata geçirilen CEO Network Platformu’nun 3’üncü toplantısı ‘Asya-Pasifik ile İlişkiler, Ticaret ve İş Birliği’ başlığı ile gerçekleştirildi. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Avcı, Ulukartal Holding İcra Kurulu Başkanı Mert Ünsal ve İntegral Yatırım Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi İbrahim Taşdoğan ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya iş dünyasından çok sayıda temsilci katıldı. Türkiye’deki iş liderlerini stratejik konularda bir araya getirerek bilgi ve deneyim paylaşımını teşvik eden bir platform olan CEO Network Platformu’nda Asya-Pasifik bölgesi ile ticaret ve iş birliği fırsatları, bölgedeki iş kültürü ve girişimcilik ekosistemi, Türk şirketlerinin bölgeye açılım stratejileri ile lojistik ve tedarik zinciri yönetimi ele alındı.
‘İŞ DÜNYASININ ORTAK AKLINA HER ZAMANKİNDEN
DAHA FAZLA İHTİYAÇ DUYUYORUZ’
Toplantıda değerlendirmelerde bulunan Ali Avcı şunları söyledi: “Küresel ekonomide dengelerin yeniden şekillendiği bu dönemde, iş dünyasının ortak aklına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. CEO Network buluşmalarıyla farklı sektörlerden liderleri bir araya getirerek güvene dayalı bir diyalog zemini oluşturuyor, kolektif akılla hem Türkiye’nin ulusal rekabet gücüne katkı sağlıyor hem de yeni iş birliklerine zemin hazırlıyoruz. Bu oturumumuzun başlığı olan Asya-Pasifik bölgesi de, yalnızca ekonomik büyüklüğüyle değil, aynı zamanda yenilikçi iş kültürü ve dinamizmiyle dünya ekonomisinin en dikkat çekici merkezlerinden biri. Güçlü büyüme ivmesi, dijitalleşme ve inovasyon kültürüyle, Türk iş dünyası için hem fırsatlar hem de yeni öğrenme alanları sunuyor.”
DÜNYANIN EN BÜYÜK TÜKETİM PAZARI
Dünya ekonomisinin tarihi bir eksen kayması yaşadığını ifade eden Mert Ünsal, “Yüzyıllar boyunca Atlantik merkezli gelişen ekonomik düzen, bugün ölçülebilir veriler ışığında Pasifik’e doğru kayıyor. Dünya Bankası’na göre küresel büyümenin yüzde 60’ı Asya-Pasifik’ten geliyor. IMF projeksiyonlarına göre 2030’a kadar bölgenin Küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payı yüzde 50’yi aşacak. Bölge ekonomileri yıllık 20 trilyon doların üzerinde ticaret hacmine sahip. 2030’da Asya’da orta sınıfın büyüklüğü 5 milyar kişiye ulaşacak. Brookings Institution’un verilerine göre de Doğu Asya’daki yükselen ekonomiler bugün küresel mal ve hizmet ticaretinin yüzde 17’sini oluşturuyor ve ortalama dış ticaretin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya oranı yüzde 105. Bu oran, Latin Amerika ve Afrika’daki benzer ekonomilerin çok üzerindedir. Özetle bu tablo bize net bir gerçeği söylüyor: Asya sadece bir üretim merkezi değil, aynı zamanda dünyanın en büyük tüketim pazarıdır.” dedi.
TÜRKİYE DÖNÜŞÜMÜN NERESİNDE OLACAK?
Türkiye’nin bu dönüşümün dışında kalamayacağını ifade eden Mert Ünsal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradaki soru, Türkiye bu dönüşümün neresinde olacak? Takip eden mi, öncü olan mı? Cevap aslında hepimizin elinde. Türkiye’nin üretim kabiliyeti, genç iş gücü ve girişimci ruhu; Asya’nın sermaye, teknoloji ve pazar gücüyle birleşirse, bu ortaklık yalnızca iki tarafı değil, küresel değer zincirini de güçlendirecek. Kuracağımız bağlar, yarının stratejik ortaklıklarını belirleyecek. Bugün attığımız adımlar, yarının Asya–Türkiye köprüsünü inşa edecek. Bugün aldığımız vizyoner kararlar, yarının küresel ekonomisinde Türkiye’nin yerini güçlendirecek.”
TÜRKİYE YÖN VERİCİ ÜLKELERDEN OLACAKTIR
Doğu Asya ile ilişkilerin yalnızca ekonomik fırsatlar değil, aynı zamanda stratejik ve jeopolitik bir zorunluluk olduğuna dikkat çeken İbrahim Taşdoğan, “Ancak bu tabloya yalnızca akademik raporların diliyle bakmak yeterli olmaz. Türkiye’nin bu süreçte göstereceği cesaret, vizyon ve yenilikçi girişimcilik ruhu, rakamlardan çok daha belirleyici olacaktır. Özellikle genç iş gücümüzün dinamizmi ve şirketlerimizin krizler karşısında gösterdiği esneklik, bizi Asya ile kuracağımız ortaklıkların güvenilir bir aktörü yapıyor. Dolayısıyla mesele sadece entegrasyon değil, Türkiye’nin bu yeni küresel düzende kendi özgün katkısını ortaya koyabilmesidir. Benim görüşüm, eğer biz bu katkıyı ortaya koyarsak, Türkiye yalnızca bu sürecin bir parçası değil, aynı zamanda yön verici ülkelerden biri olacaktır.” dedi.