
Bir insan kaç kez doğar?
Bir insan bir yaşamda kaç kez doğabilir?
Anne karnından doğumumuz gibi sizce bir yaşamda kaç kez doğarız?
Anne karnından bu dünyaya gelişimiz yalnızca bir kez olur. Ama yaşam, bizi defalarca doğurmaya zorlar. Her sarsılışta, her acıda, her kayıpta…
Kendimden, etrafımdan, öğrencilerimden ve arkadaşlarımdan gördüğüm acıyla her yanışımızda bir parçamızı kaybederiz ama bir yandan da anka kuşu gibi bize de yeniden doğabilme şansı verilir.
Evet, hiçbir doğum kolay değildir. Anne karnından bu yaşama doğuşumuzdan farklı olarak yeniden doğumlarımızın tek yeri, karanlık, köhne, umudun olmadığı yerdir.
Yeniden doğumların zorluğu buradır. Umudun olmadığı karanlığın en diri olduğu yerde, ışığın doğmak zorunda olmasıdır.
Herkes bunu imkansız olarak görür ama o imkansız ile yanmış herkes bilir ki aslında mümkündür.
Sadece ikinci hayatı olan her insan bilir ki, bir parçanızı o alevlerin arasında kaybetmeniz gerekir.
Her sene 9 Temmuz’da Özde’nin ikinci doğum gününü kutluyorum!
Çünkü biliyorum, yeniden doğamayabilirdi.
Ya da doğsa da bir kanepede geri kalan tüm senelerini kendine acıyarak geçirebilirdi.
Ameliyat günümü kendim seçmiştim. Ayağımın altındaki zemin sallanırken, güvenebilecek gerçekler aradım. Astroloji, ayın konumu, numerolojiye göre ameliyat tarihimi belirlemiştim.
Çünkü arkadaşlar, gerçek anlamda zemininiz salladığında tutunacak bir dal arıyorsunuz ve ararken de aslında öyle bir dal olmadığını bile bile tutunmaya çalışıyorsunuz.
Bunu bilerek ateşlerin içine atlamak zorunda olmanın deneyimini anlatacak cebimde pek bir kelime yok.
Kendinizi okyanusta yavaşça batarken hayal edin. Nefes almak için çırpınıyorsunuz. Ama bu durumu değiştirmiyor, giderek daha da batıyorsunuz.
İşte o karanlığın en güçlü olduğu yerde ışığı doğurmanın bir yolunu bulmak zorundasınızdır.
Ve en zoru, bu pratik tek seferlik değildir!
Bu ikinci hayatınızda aynı karanlık bazen hayatınızdaki diğer karanlık odalarından güç alarak üstünüze gelir ve siz yeniden ve yeniden o ışığın yolunu bulmak zorunda kalırsınız.
Dürüst olmam gerekirse bir kere yanmazsınız.
İkinci yaşamların bedeli vardır.
Bu yaşamda yeniden doğumun bedeli vardır, tüm mesele aslında bu bedeli öğretiye çevirmekle ilgilidir.
Ve öğretiye çevirebilmenin tek anahtarı var,
İçinden geçmek, yanmayı göze alabilmektir.
Alevlerin arasından sessizce yeniden ve yeniden içinden geçerken, burayı kanayan bir yara değil de, üretmek ve yaratmak için yaşam kaynağına dönüştürebilme ihtimali vardır.
En güçsüz hassas yerin, böylece aynı zamanda en güçlü yer olması olasıdır.
Ve bu olasılıklar bir değişkene bağlıdır.
Bana verilen bu ikinci hayatım için çok şükran doluyum!
Ödemek zorunda olduğum tüm bedellerin öğretileri, öğrettiklerinizi bana sunduğunuz için teşekkür ederim.
Benden daha büyük olan Varoluş, aşkınla buraya kadar geldim.
Ve Özde,
Pes etmediğin için yeniden ve yeniden doğurduğun yaşam aşkı gözlerimi doldurup, beni aşka düşürüyor.
Teşekkür ederim, bizden vazgeçmediğin için.
Benzer yangın yerlerinden geçmek zorunda olan ya da karar arifesinde olanlar inanın bana mümkün.
İnanın bana mümkün…
Hepimize yanmadan idrakla kolayca tanışabilmeyi diliyorum!
İlginizi çekebilir: Gerçek sevgi, camı açtığınızda içeri giren oksijen gibidir