
Çatalhöyük’te 8 bin yıllık kadın merkezli toplumun izleri bulundu
Konya’daki Çatalhöyük Neolitik yerleşiminde yapılan genetik incelemeler, kadınların dönemin toplumsal düzeninde merkezi bir rol oynadığını gösteriyor. Arkeogenetik analizler, aynı evin altına gömülen kişilerin çoğunlukla anne tarafından akraba olduğunu ortaya koydu. Bu durum, Anadolu’nun Neolitik çağda matrilokal yani kadının ailesiyle yaşamaya devam ettiği bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Çatalhöyük’te yürütülen araştırmalar, kadının toplumdaki yerini yeniden gündeme taşıdı. Science Dergisi’nde yayımlanan çalışmada yaklaşık 400 bireyin kalıntıları analiz edildi. Araştırma, Hacettepe Üniversitesi, ODTÜ ve Çatalhöyük Araştırma Projesi iş birliğiyle gerçekleştirildi.
Analizlere göre, evlerin altına gömülen bireylerin çoğu anne soyundan geliyor. Bu durum, erkeklerin ergenlikten sonra evden ayrıldığı, kadınların ise yaşam alanlarında kaldığını düşündürüyor. Bilim insanları bu yapının, anaerkil bir toplumdan çok, kadının sosyal yapının devamlılığındaki belirleyici konumuna işaret ettiğini belirtiyor.
Prof. Dr. Mehmet Somel ve Dr. Füsun Özer, yerleşim düzeninin kadınların aile içinde sürekliliğini sağladığını ifade ediyor.
Kadın figürleri ve gömü eşyaları da destekliyor

Kazılar sırasında ortaya çıkan arkeolojik bulgular da bu sosyal yapıyı destekliyor. Kadın figürleri, gömü ritüelleri ve mezarlara bırakılan eşyalar, kadının hem sembolik hem de pratik düzeyde toplumda önemli bir yere sahip olduğunu gösteriyor. Özellikle kız çocuklarının mezarlarında bulunan zengin objeler, kadına atfedilen değerin yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Avrupa ile farklılık göze çarpıyor
Araştırmacılar, Anadolu’daki bu sosyal yapıyı Avrupa’daki aynı dönem yerleşimleriyle de karşılaştırdı. Avrupa’da daha çok patrilokal yani erkeğin ailesinin yanında yaşadığı sistemlerin egemen olduğu görülüyor. Bu durum, erken tarım toplumlarında sosyal yapının bölgesel ve kültürel çeşitliliğine işaret ediyor. Asya’daki bazı yerleşimlerde de kadın odaklı yaşam biçimlerine rastlansa da, bu yapının Avrupa’ya nasıl evrildiği konusu henüz netlik kazanmış değil.
Genetik analizlerde yöntem değişti
Bu çalışmada, DNA’nın daha iyi korunduğu bilinen petroz kemikleri kullanılarak yüksek kaliteli genetik veri elde edildi. Bu yöntem, kurak iklim koşullarına rağmen başarılı sonuçlar verdi. Araştırma, Anadolu Neolitiği üzerine şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı genetik analizlerden biri olarak kabul ediliyor.
Bu bulgular, yalnızca geçmişi aydınlatmakla kalmıyor; günümüz toplum yapıları ve toplumsal cinsiyet üzerine süregelen tartışmalara da tarihsel bir zemin sunuyor.
Son olarak araştırma ekibi, benzer kadın merkezli yapıların Anadolu’nun başka bölgelerinde de izlenip izlenemeyeceğini anlamak için yeni projelere hazırlanıyor. Dr. Eren Yüncü, bu çalışmaların, geçmişi daha derinlemesine anlamanın yanı sıra, modern toplumları tarihsel bağlamda değerlendirmek açısından önemli olduğunu belirtiyor.
Kaynak: anlatilaninotesi.com