Gelisiyorum.com | Blog

Compass of Destiny: İstanbul İncelemesi

20.01.2025
38
Compass of Destiny: İstanbul İncelemesi

Açık dünya rol yapma oyunlarıyla aranız nasıl?

Baldur’s Gate 3, Disco Elysium, ShadowRun serisi gibi oyunlar bunların birer örnekleri. Bugün sizlere bahsedeceğimiz oyunsa 5Deniz tarafından yayınlanan ve İzmitli M11 Studio tarafından geliştirilen yerli yapım bir açık dünya rol yapma oyunu! Peki nedir bu Compass of Destiny Istanbul?

Yetişin! Osmanlılar saldırıyor!

Ana karakterimiz aslen Giritlidir ve St. Andrea Kalesi’ndeki bir generalin oğludur. Kız kardeşi ile birlikte kalede yaşayan ana karakterimiz, Osmanlıların kaleye saldırması sonrası kardeşi ile bir yeniçeri tarafından kaçırılır. Yıl 1668-1669. Boynuyaralı Mehmed Paşa tarafından bayıltılan ana karakterimiz köle olarak satılmak için bir yere gönderilir. Bu esnada kaçmayı başaran prens kendini garip, zamanı yavaşlatabilen, fıtratı ziyaret etmesini sağlayan bir pusuyla birlikte Istanbul’da bulur ve hikayemiz başlar.

Reklam

Oyun bu noktadan sonra size kendi karakterinizi yapma imkanı sunuyor. Klasik Osmanlı bıyığı diyebileceğimiz seçenekleriniz de var. Yine de oyunda pek fazla tercih yok. 2-3 saç ve sakal stili harici detaylı bir karakter yapamıyorsunuz. Biraz daha karakter yapma seçenekleri hoş olurdu.

Yapıştır Osmanlı tokadını!

Yazının başında belirttiğim gibi oyun Disco Elysium ve Baldur’s Gate stilinde, ancak dövüş mekanikleri sadece gerçek zamanlı. Bu da aslında bir nevi oyunu eksiye düşürüyor çünkü genellikle dövüşler tuş spamleme şeklinde gerçekleşiyor.

Ana karakterimizin birkaç yeteneği var. Güçlü bir ok atmak veya zamanı anlık olarak yavaşlatmak gibi. Teoride güzel olsa da oyun genel olarak tek kişilik ordu yapısında ilerliyor. Çevrenizde birkaç yeniçeri var diyelim, taklalar atıp hemen yanlarına gidip envanterinizdeki silahla onu vuruyorsunuz. Yay, ok fazla yavaş kalıyor yuvarlanıp kılıçla vurmak en mantıklısı. Şayet ana karakterinize bir silah vermezseniz de kendisi yumruk atıyor. Basılı tutarsanız da bir bar beliriyor ve yeterince doldurursanız tokat yapıştırıyor. Bu da açıkçası eğlenceli duruyor. Osmanlı tokadı döneminde her ne kadar popüler olsa da bir Giritli, Yeniçeri ordusunu tokat manyağı yapınca sanki oyun ciddiyetini kaybediyor gibi hissettim.

Ana karakterimiz sahip olduğu pusula sayesinde fıtrat denilen, farklı boyut diyebileceğimiz yerlere gidebiliyor. Bu mekanlar da genel olarak parkur dizaynına sahip ve açıkçası biraz sinir bozucu. Parkur yapıp önünüze çıkan yeniçerileri yenmeniz ve fıtrattan çıkmanız gerekiyor. Parkur yapmaya gerek var mıydı? diye ara sıra düşündüğünüz oluyor.

İşin güzel yanından bakarsak oyunda hemen hemen herkese vurma imkanınız var. Sokaktaki herhangi bir NPC’ye vurup onları bayıltabilirsiniz ve bunun cezası da yok. Zevk için adam dövme oyunda yapabileceğiniz keyifli şeylerden. Ayrıca etraftaki çoğu eşya da kırılabilir ve bu eşyalardan kendinize ıvır zıvır düşürebiliyorsunuz.

Compass of Destiny Yapay Zeka üzerinde çalışılmalı

Yapay zeka şu anda çok sorunlu ve bu, oyunun mantığını aşırı baltalıyor. Örneğin birkaç yeniçeri ordusu üzerinize doğru geliyor diyelim. Kendileri ufak bir tümsekten atlayamıyor ve onları Star Wars’ta ki “It’s Over Anakin! I have the High ground!” der gibi teker teker alabiliyorsunuz. Tabii sadece bu kadarla da bitmiyor yapay zeka. 1V1 yaptığınız birisi var diyelim. Sürekli yumruk, kılıç spam yaparsanız yapay zeka kitlenip hiçbir şey yapamıyor. Bu gibi sorunları çözmek için sıra tabanlı olsaymış sanki oyun çok daha iyi olurmuş dedim kendimce. Oyun içi savaş zevkli değil çünkü ve sürekli bir hataya düşüyorsunuz. Arkamızda iki üç kişi olsaymış ve olaylar sıra tabanlı şekilde yönlenseymiş oyunu çok daha iyi taşırmış.

Bir küçük doku hataları:

Compass of Destiny Istanbul’da  ara sıra doku hatası yaşayabiliyorsunuz. Genellikle etraftaki karakterler veya dokular bulanık bir şekilde yükleniyor. Bunun benzerini Once Alive’da kayalıklarda yaşamıştım, kaplamalar kimi zaman tam olarak yüklenmiyordu. Bu yerli oyunumuzda da aynı sorun mevcut. Oyunu Ultra ayarlarda oynadım ancak ara sıra meydana gelen halı, kilim gibi çoğu dokuların HD bir şekilde yüklenmemesi üzdü. Bu olduğu vakitte maalesef dikkatiniz dağılıyor. Tabii keşke sadece dikkatimiz dağılsa, bu bazen oyun hatalarına da sebep oluyor. Daha önce sizlere belirttiğim gibi parkur yaptığınız başka bir boyut denilebilecek fıtratta kimi zaman dokular tam olarak yüklenmediği için Squid Game’de ki gibi cam kırılırcasına aşağı düşebiliyorsunuz. Ben bir kere düştüm ve oyun sonsuz öldün ekranında kaldı. Tabii Alt+F4 yapmak zorunda kaldım.

Bahsettiğim doku sorunlar, yamalarla düzelmeyecek bir şey değil tabii ki.

Kültürümüzü ziyaret etmek:

Oyunun şayet eğitim kısmını bitirdiyseniz oyun sizleri Istanbul’a bırakıyor. Bu noktada çevreyi serbest bir şekilde gezebilir ve görevlerinizi yerine getirebilirsiniz. İstanbul’daki popüler yerleri ziyaret ederek ve Assassin’s Creed misali etrafa bakabiliyorsunuz. Oyunda Galata Kulesi, camiler gibi tarihi yapılar var ve Ezan sesi de oyuna eklenmiş. Tarihi yerler dışında oyunda ana karakterimiz için kullanabileceğimiz canı arttıran Ramazan şerbeti ve rakı gibi milli içeceklerimiz de var ve bu harika bir şey.

Bunlar kulağa her ne kadar güzel gelse de bazı ufak problemlerini de yanında getiriyor. Diyelim Galata Kulesi’nin en tepesine çıkacaksınız. Merdivenler yarım bir şekilde yükleniyor. Siz adım attıktan sonra bir sonraki katın dokuları geliyor ve “bir dakika ya? Ben çıktım mı yoksa oyun beni önceki kata geri mi attı?” Düşüncesiyle baş başa kalıyorsunuz. Bu esnada oyun içinde kameranın sapıtması ve nerede olduğunuzu tam olarak görememe gibi durumlar da mevcut olunca kafa karışıklığına sebep oluyor.

Oyun fazla erken çıkmış gibi hissettiriyor:

Oyunda hem türkçe altyazı var hem de türkçe dublaj var ve bu harika bir şey. Sesler ve verilen emekte oldukça iyi bir iş çıkarılmış. Yine de bunlarda bile biraz sorun yaşamanız mümkün çünkü altyazı ile dublaj uyumlu bir şekilde ilerlemiyor. Oyunda NPC’ler ile konuşurken yanda diyalog kutucukları beliriyor ve bunu okuyorsunuz ancak dublaj da benzese de farklı bir şey söylüyor ve bu kafa karışıklığına sebep oluyor. Altyazı ve dublaj uyumlu gitse daha iyi olurdu dedim kendi kendime.

Açıkçası oyunu oynadıktan kısa süre sonra “bu erken erişim oyunu muydu?” dedim ve Steam sayfasına baktım. Çünkü daha tamamlanmamış bir oyun gibi hissettiriyor. Bazı doku hataları, oynanış basitliği, yapay zekanın durumu, kamera açıları can sıkıyor. Temelde aslında yaratıcı bir oyun yapılmaya çalışılmış ancak aceleye gelmiş hissiyatını fazla belli ediyor. Oyundaki diyaloglarda örneğin bir rol yapma oyunu olmasına rağmen alternatif kapılara çıkmıyor. Genellikle bir yan görevi reddetme veya kabul etme olasılığı üzerine işlenmiş. Karşınızdakini ikna edeyim veya onla savaşayım, görevler başka tarz şekillensin gibi bir durum maalesef ki yok. Daha fazla karakter dizaynı, yapay zekanın iyi işlenmiş olması, birbirinin aynısı olan dövüş stilleri oyundaki akışlığı bozuyor ama bu haliyle de “oynanır.” Diyebileceğimiz bir yapım.

Açık dünya rol yapma oyunu olan Compass of Destiny Istanbul, özünde kötü bir oyun değil. Istanbul’u ziyaret edip başka diyarları gezme, savaşma imkanınız var. Sadece oyunun üç ana problemi yapay zeka, doku problemleri ve savaş basitliği. Belki ileride bunları da iyileştiren bir güncelleme eklenebilir.

Compass of Destiny: Istanbul, sizleri İstanbul’u ziyaret edebileceğiniz, insanlarıyla diyalog kurabileceğiniz, karakter geliştirebileceğiniz iyi ama geliştirilebilir bir yapımla karşılıyor. Stüdyonun gelecek oyunlarında daha fazla tecrübe sahibi olacağına ve oyunun hatalarını düzelterek daha da iyi işlerle karşımıza çıkacağına inanıyoruz.




Grafikler
5


Sesler
8


Oynanabilirlik
5


Atmosfer
8


Optimizasyon
6

Artılar

  • Hikaye ilgi çekici
  • Dönemin İstanbul’unu iyi yansıtıyor
  • Türkçe dublajda iyi bir iş çıkarılmış
  • Oyun düşük sistemlerde de çalışabiliyor

Eksiler

  • Çok fazla grafik hatası var
  • Rol yapma ögeleri yetersiz kalmış
  • Oynanış hızlıca tekrara düşüyor
Bottomline

Compass of Destiny Istanbul, hala üzerinde çalışılması gereken bir yapım ancak uğraşıldığı taktirde iyi bir iş çıkacağına inanıyoruz.

Bizi okuduğunuz için teşekkür ederiz.


0
(0)

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!