
Date Ne Demek? İngilizcede Anlamları, Kullanım Alanları ve Örnekler
Date Kelimesinin İngilizcedeki Temel Anlamı
İngilizcede “date” kelimesi, bağlama göre farklı anlamlara gelebilir. En temel anlamıyla “tarih” veya “belirli bir gün” anlamında kullanılır. Bu kullanımda, bir olayın hangi gün gerçekleştiğini ifade etmek için “date” sözcüğü tercih edilir. Örneğin, resmi belgelerde, davetiyelerde, randevu planlamalarında ya da akademik çalışmalarda “date” kelimesi sıkça karşımıza çıkar.
“Date” kelimesi hem tekil hem de çoğul şekilde kullanılabilir. Tekil hali “date” iken çoğulu “dates” şeklindedir. Çoğul kullanımı, birden fazla tarih ya da günü ifade eder. İngilizcede tarih yazım biçimleri ülkelere göre değişiklik gösterir. Örneğin, ABD’de ay/gün/yıl formatı kullanılırken (04/15/2025), İngiltere’de gün/ay/yıl formatı tercih edilir (15/04/2025). Bu fark, özellikle uluslararası iletişimde yanlış anlamaların önüne geçmek için önemlidir.
Ayrıca, “date” kelimesi hem isim hem de fiil olarak görev yapabilir. İsim olarak “tarih” anlamına gelirken fiil olarak “tarihlendirmek” veya “tarih atmak” anlamında kullanılır. Örneğin:
- İsim kullanımı: What’s today’s date? (Bugünün tarihi ne?)
- Fiil kullanımı: Please date the document before signing. (İmzalamadan önce belgeye tarih atın.)
“Date” kelimesinin bu temel anlamını bilmek, diğer özel anlamlarını öğrenmeden önce sağlam bir temel oluşturur. Çünkü hem günlük konuşmalarda hem de resmi yazışmalarda bu anlamı oldukça yaygındır.
Tarih Anlamında “Date” Kullanımı ve Örnekler
“Date” kelimesinin en yaygın kullanım alanlarından biri, belirli bir günü ya da zamanı ifade etmektir. Bu kullanım, hem konuşma dilinde hem de yazılı metinlerde son derece yaygındır. Özellikle planlamalar, takvim düzenlemeleri, etkinlik duyuruları ve resmi belgelerde karşımıza çıkar.
Tarih anlamında “date” kullanılırken çoğu zaman “on” edatı ile birlikte görülür. Çünkü İngilizcede belirli bir gün veya tarihten bahsederken “on” kullanmak dilbilgisi açısından doğrudur.
Örneğin:
- The meeting will be held on May 12th. (Toplantı 12 Mayıs’ta yapılacak.)
- I was born on June 3, 1995. (3 Haziran 1995’te doğdum.)
Ayrıca, “date” kelimesi sadece kesin günleri değil, tarih aralıklarını da ifade edebilir. Böyle durumlarda “from… to…” ya da “between… and…” yapıları tercih edilir.
Örneğin:
- The exhibition will run from April 5th to April 20th. (Sergi 5 Nisan’dan 20 Nisan’a kadar sürecek.)
- Between March 1st and March 10th, we will have special discounts. (1 Mart ile 10 Mart arasında özel indirimlerimiz olacak.)
Resmi belgelerde ise “date” kelimesi çoğu zaman “Date of Birth” (Doğum Tarihi) veya “Date of Issue” (Veriliş Tarihi) gibi sabit ifadelerin içinde yer alır. Bu tür kullanımlar, form doldururken veya kimlik belgelerinde sıkça görülür.
Tarih anlamındaki bu kullanım, İngilizce öğrenenlerin öncelikle öğrenmesi gereken temel anlamlardan biridir. Çünkü hem günlük yaşamda hem de akademik veya iş hayatında sıklıkla karşılaşılır.
Randevu Anlamında “Date” Kullanımı
“Date” kelimesi, İngilizcede yalnızca “tarih” anlamına gelmez; aynı zamanda “randevu” veya “buluşma” anlamında da kullanılır. Bu kullanım, genellikle iki kişi arasında önceden belirlenmiş bir görüşmeyi ifade eder. Özellikle romantik bağlamda “date” kelimesi, sevgili ya da sevgili adayı olan iki kişinin dışarı çıkıp vakit geçirmesini anlatır.
Örneğin:
- They went on a date last night. (Dün gece buluşmaya çıktılar.)
- I have a date with Sarah this weekend. (Bu hafta sonu Sarah ile bir randevum var.)
Bu kullanımda, “date” kelimesi hem isim hem fiil olarak geçebilir. İsim olarak “buluşma, randevu” anlamı taşırken fiil olarak “biriyle romantik bir şekilde görüşmek” anlamına gelir.
Örneğin:
- İsim: That was the best date I’ve ever had. (Hayatımda geçirdiğim en güzel buluşmaydı.)
- Fiil: We’ve been dating for six months. (Altı aydır çıkıyoruz.)
Romantik olmayan durumlarda ise “appointment” kelimesi daha yaygındır. Yani, doktora, iş görüşmesine veya resmi bir toplantıya gitmekten bahsederken “date” yerine “appointment” kullanmak daha doğrudur.
Örneğin:
- I have a dentist appointment tomorrow. (Yarın dişçi randevum var.) — Burada “date” kullanılmaz.
Kısacası, “date” kelimesinin randevu anlamındaki kullanımı, daha çok sosyal veya romantik buluşmalarda geçerlidir.
Kuru Meyve Olarak “Date” (Hurma) Anlamı
“Date” kelimesinin bir diğer anlamı da “hurma”dır. Bu kullanım, özellikle gıda sektöründe, market alışverişlerinde ve yemek tariflerinde karşımıza çıkar. Hurma, “date” olarak tekil şekilde ifade edilirken çoğulu “dates” şeklinde kullanılır.
Hurma, İngilizcede “date” kelimesiyle anıldığında genellikle date fruit veya dried dates (kuru hurmalar) şeklinde geçer. Bu ifade, özellikle Orta Doğu mutfağında ve sağlıklı atıştırmalık tariflerinde yaygın olarak kullanılır.
Örneğin:
- I bought some fresh dates from the market. (Marketten biraz taze hurma aldım.)
- Dates are a good source of natural sugar. (Hurmalar doğal şekerin iyi bir kaynağıdır.)
Bu anlamıyla “date” kelimesi, tamamen gıda ile ilgilidir ve tarih ya da randevu anlamıyla karıştırılmaması gerekir. Genellikle bağlamdan hangi anlamda kullanıldığı kolayca anlaşılır. Örneğin, “I love dates” cümlesi tek başına duyulduğunda hem “Hurmaları severim” hem de “Buluşmaları severim” anlamına gelebilir; ancak konuşmanın konusuna göre netleşir.
Ayrıca, yemek tariflerinde “pitted dates” ifadesiyle sıkça karşılaşılır. “Pitted” çekirdeği çıkarılmış anlamına gelir. Yani “pitted dates” demek, “çekirdeksiz hurmalar” anlamına gelir.
Fiil Olarak “to date” Ne Demek?
“Date” kelimesi fiil olarak kullanıldığında, bağlama göre iki temel anlam taşır:
- Tarih atmak veya tarihlendirmek
Bu kullanımda “to date” bir belgeye, mektuba veya herhangi bir yazılı materyale tarih eklemek anlamına gelir.
Örneğin:
- Please date the contract before sending it back. (Sözleşmeyi geri göndermeden önce tarih atın.)
- The letter was dated March 5th, 2023. (Mektup 5 Mart 2023 tarihliydi.)
- Romantik olarak biriyle çıkmak
Bu anlamda “to date”, biriyle sevgili olarak görüşmek, flört etmek veya çıkmak anlamına gelir.
Örneğin:
- They started dating last summer. (Geçen yaz çıkmaya başladılar.)
- She has been dating him for over a year. (Bir yıldan fazladır onunla çıkıyor.)
Bu iki anlam arasındaki fark, cümlenin bağlamından kolayca anlaşılır. Bir resmi belge ya da yazışmadan söz ediliyorsa genellikle “tarih atmak” anlamı kast edilir; sosyal yaşam ya da ilişkilerden söz ediliyorsa “flört etmek” anlamı öne çıkar.
Ayrıca, “to date” ifadesi bazı özel kalıplarda “bugüne kadar” anlamında da kullanılır. Bu kullanım biraz daha resmi bir dilde görülür:
- To date, we have received over 500 applications. (Bugüne kadar 500’den fazla başvuru aldık.)
“Up to Date” İfadesinin Anlamı ve Kullanımı
“Up to date” ifadesi, İngilizcede “güncel” veya “son duruma uygun” anlamına gelir. Bu ifade hem resmi hem de günlük konuşmalarda yaygın şekilde kullanılır. Bir şeyin en son gelişmelerle uyumlu, modern ya da en güncel bilgiyi içerdiğini anlatmak için tercih edilir.
Genellikle sıfat olarak kullanılır:
- The software is up to date. (Yazılım güncel.)
- Make sure your passport is up to date before traveling. (Seyahat etmeden önce pasaportunuzun güncel olduğundan emin olun.)
Aynı zamanda “keep up to date” kalıbı, “güncel kalmak” veya “gelişmeleri takip etmek” anlamına gelir:
- I read the news every day to keep up to date with current events. (Güncel olaylardan haberdar olmak için her gün haberleri okurum.)
“Up to date” ifadesinin tam tersi “out of date”tir. Bu ise “güncel olmayan, modası geçmiş” anlamına gelir:
- This map is out of date. (Bu harita güncel değil.)
Ayrıca, iş hayatında ve teknoloji alanında “up to date” ifadesi, sistemlerin, bilgilerin veya ekipmanların son sürümde olduğunu belirtmek için sıkça kullanılır.
“Due Date” Ne Demek?
“Due date” ifadesi, İngilizcede “son teslim tarihi” veya “tamamlanması gereken son gün” anlamında kullanılır. En yaygın olarak resmi belgelerde, faturalar üzerinde, okul ödevlerinde ve proje teslim tarihlerinde karşımıza çıkar. Ayrıca hamilelikte “doğum tarihi” anlamında da kullanılır.
Kullanım örnekleri:
- The due date for this assignment is next Monday. (Bu ödevin teslim tarihi gelecek pazartesi.)
- Please pay the bill before the due date. (Lütfen faturayı son ödeme tarihinden önce ödeyin.)
Hamilelik bağlamında ise:
- Her due date is September 15th. (Onun beklenen doğum tarihi 15 Eylül.)
“Due” kelimesi burada “vakti gelmiş, yapılması gereken” anlamına gelirken, “date” kelimesi de “gün/tarih” anlamını taşır. İkisi birleştiğinde “tamamlanması gereken son tarih” anlamı ortaya çıkar.
Resmi yazışmalarda “due date” yerine bazen “deadline” kelimesi de kullanılabilir. Ancak “deadline” daha çok iş ve proje takvimlerinde tercih edilirken, “due date” hem resmi hem günlük dilde daha geniş bir kullanıma sahiptir.
“Expiration Date” Ne Demek?
“Expiration date” ifadesi, İngilizcede “son kullanma tarihi” anlamına gelir. Özellikle gıda ürünleri, ilaçlar, kozmetik ürünler ve bazı resmi belgelerde (örneğin vize veya kimlik kartı) sıkça yer alır. Bu tarih, ürünün güvenli şekilde kullanılabileceği son günü ifade eder.
Gıda sektöründe:
- Check the expiration date on the milk before drinking it.
(İçmeden önce sütün son kullanma tarihini kontrol et.)
İlaçlarda:
- You should not use this medicine after the expiration date.
(Bu ilacı son kullanma tarihinden sonra kullanmamalısın.)
Resmi belgelerde:
- My passport’s expiration date is next year.
(Pasaportumun geçerlilik süresi gelecek yıl doluyor.)
Kısaltma olarak ambalajlarda “EXP” veya “Exp. Date” şeklinde yazılabilir. Bu, “expiration date”in kısa formudur. Ayrıca, bazı ürünlerde “Best Before” veya “Use By” gibi ifadeler de bulunur. “Best Before” kalite açısından en iyi olduğu tarihe kadar kullanılabileceğini, “Use By” ise güvenli tüketim için son tarihi belirtir.
“First Date” Ne Demek?
“First date” ifadesi, İngilizcede “ilk buluşma” anlamına gelir. Bu ifade, iki kişinin romantik bir amaçla ilk kez bir araya gelmesini tanımlar. Genellikle tanışma sürecinin başlangıcı olarak görülür ve hem günlük konuşmalarda hem de filmlerde, dizilerde sıkça karşımıza çıkar.
Örnek kullanımlar:
- We met online, and our first date was at a coffee shop.
(İnternette tanıştık ve ilk buluşmamız bir kafede oldu.) - First dates can be exciting but also a little nerve-wracking.
(İlk buluşmalar heyecan verici olabilir ama biraz da sinir bozucu olabilir.)
“First date” ifadesi, yalnızca romantik bağlamda kullanılır; arkadaşlarla yapılan ilk buluşma için genellikle “first meeting” veya “first time hanging out” gibi ifadeler tercih edilir.
İlk buluşma, kültürel farklılıklara göre değişen ritüeller barındırabilir. Bazı kültürlerde daha resmi ve ciddi bir ortam tercih edilirken, bazılarında rahat ve gündelik bir etkinlik seçilir. İngilizce konuşulan ülkelerde “first date” kavramı, flört sürecinin önemli bir adımı olarak kabul edilir.
“Blind Date” Ne Demek?
“Blind date” ifadesi, İngilizcede “görmeden tanışma randevusu” anlamına gelir. Bu, iki kişinin daha önce hiç yüz yüze tanışmadığı, genellikle ortak tanıdıklar veya internet aracılığıyla ayarlanmış bir buluşmadır. Taraflar, buluşma gününe kadar birbirlerini hiç görmemiş ya da çok az tanıyor olabilir.
Örnek kullanımlar:
- I went on a blind date set up by my friend.
(Arkadaşımın ayarladığı bir tanışma randevusuna gittim.) - Blind dates can be awkward but also exciting.
(Tanışma randevuları garip olabilir ama aynı zamanda heyecan vericidir.)
Blind date’ler, özellikle modern flört uygulamalarının yaygınlaşmasıyla daha popüler hale gelmiştir. Ancak bu kavram, internet öncesi dönemde de mevcuttu; o zamanlar arkadaşlar, akrabalar veya iş arkadaşları aracılığıyla organize edilirdi.
Bazı kültürlerde “blind date” daha ciddi ilişkilere kapı aralarken, bazı yerlerde yalnızca sosyal bir deneyim olarak görülür. İngilizce konuşulan ülkelerde bu ifade, genellikle hem günlük konuşmalarda hem de romantik komedilerde sıkça duyulur.
Günlük Konuşmada “Date” ile Kurulan Yaygın Kalıplar
“Date” kelimesi, günlük İngilizce konuşmalarda çok çeşitli kalıplar içinde yer alır. Bu kalıplar, hem tarih anlamını hem de randevu/buluşma anlamını kapsar. Kullanım bağlamına göre değişiklik gösterir ve özellikle sosyal, romantik veya resmi planlamalarda sıkça karşımıza çıkar.
Tarih anlamında kullanılan kalıplar:
- Set a date → Bir etkinlik ya da iş için tarih belirlemek
- We need to set a date for the wedding. (Düğün için bir tarih belirlemeliyiz.)
- Change the date → Belirlenmiş tarihi değiştirmek
- They had to change the date of the concert. (Konserin tarihini değiştirmek zorunda kaldılar.)
- Save the date → (Genelde davetiyelerde) Tarihi not et, o günü ayır
- Save the date: June 20th, 2025. (Tarihi not et: 20 Haziran 2025.)
Randevu/buluşma anlamında kullanılan kalıplar:
- Go on a date → Randevuya gitmek
- We went on a date to the movies. (Sinemaya randevuya gittik.)
- Ask someone on a date → Birini randevuya davet etmek
- He asked her on a date after the meeting. (Toplantıdan sonra onu randevuya davet etti.)
- Have a date with someone → Biriyle randevusu olmak
- I have a date with Mark tonight. (Bu akşam Mark ile randevum var.)
Bu kalıplar, “date” kelimesini konuşma dilinde daha doğal ve akıcı şekilde kullanmayı sağlar. İngilizce öğrenenler için bu ifadeleri bilmek, hem anlamayı hem de kendini ifade etmeyi kolaylaştırır.
“Date” ile Karıştırılan Benzer Kelimeler ve Farkları
İngilizcede “date” kelimesi, farklı anlamlara sahip olduğu için bazı kelimelerle karıştırılabilir. Bu durum, özellikle yeni öğrenenler için anlam karmaşasına yol açar. İşte sık karıştırılan kelimeler ve aralarındaki farklar:
- Appointment
- Appointment resmi veya iş amaçlı randevular için kullanılır.
- “Date” ise romantik veya sosyal buluşmalarda daha yaygındır.
- Örnek:
- I have a dentist appointment at 3 p.m. (Saat 3’te dişçi randevum var.)
- I have a date with Alex tonight. (Bu akşam Alex ile randevum var.)
- Meeting
- Meeting iş veya resmi toplantıları ifade eder.
- “Date” sosyal ya da romantik bağlamlarda kullanılır.
- Örnek:
- We have a business meeting tomorrow morning. (Yarın sabah iş toplantımız var.)
- Day
- Day yalnızca gün anlamına gelir, belirli bir tarih belirtmez.
- “Date” ise belirli bir günü ya da tarihi ifade eder.
- Örnek:
- What day is it today? (Bugün günlerden ne?)
- What’s today’s date? (Bugünün tarihi ne?)
- Deadline
- Deadline, genellikle bir işin tamamlanması gereken kesin zaman dilimini ifade eder.
- “Due date” ise resmi ve günlük dilde “teslim tarihi” anlamında kullanılır.
- Örnek:
- The deadline for this project is Friday. (Bu projenin son teslim günü Cuma.)
Bu farkları bilmek, “date” kelimesini doğru bağlamda kullanmayı ve yanlış anlamalardan kaçınmayı kolaylaştırır.