
Değişime direnmek neden bu kadar zor?
Herakleitos, “Tek değişmeyen şey değişimdir.” demiş ve ben bununla hemfikirim. Peki, neden değişime direnmek bu kadar zor? Neden her şeyi esnek ve rahat bir şekilde kabullenemiyoruz?
Bir sabah uyandınız ve her şeyin planladığınız gibi gideceğini düşünerek gününüzü tasarladınız. Ancak bir telefon geldi, bir haber aldınız ya da bir terslik çıktı ve bütün planlarınız suya düştü. Ne hissettiniz? İşte değişim budur. Beklenmedik bir olay yaşandığında genellikle rahatsız oluruz, çünkü bilinmeyenden korkarız. Ancak burada bir seçim yapabiliriz: Ya değişime direnir ve strese gireriz ya da kendimizi akıntıya bırakarak süreci yönetiriz.
Akıntıya kapılmak ne demek?
Akıntıya kapılmak, olayların akışına izin vermek ve her şeyi kontrol edemeyeceğimizi kabullenmektir. Bazı insanlar, akıntıya kapılmayı pes etmek ya da umursamamak olarak algılayabilir, ancak bu yanlış bir görüştür. Aslında bu, hayatın bize sunduğu fırsatları daha iyi görmemizi sağlayan bilinçli bir farkındalık halidir. Peki, böyle bir zihniyeti nasıl geliştirebiliriz?
1. Her şeyi kontrol edemeyeceğinizi kabul edin
Hepimiz, günlük hayatımızı belirli bir plana göre yönetmeye çalışırız. Sabah kalkar, yapacaklarımızı planlar, gün boyunca belirli beklentilere sahip oluruz. Ancak hayat kaotiktir ve planlarımız her zaman istediğimiz gibi ilerlemez. Bunu kabul etmek, zihinsel rahatlığımız için büyük bir adımdır.
Ne yapabilirsiniz?
- Gün içinde beklenmedik olaylar olduğunda kendinize şu soruyu sorun: “Bunu tamamen kontrol edebilir miyim?”
- İşleri oluruna bırakmayı öğrenin ve neyin sizin kontrolünüzde olduğunu fark edin.
2. Duygularınızı kabul edin ve adlandırın
Bir şeyi kontrol edemediğimizde genellikle stres, öfke veya hayal kırıklığı hissederiz. Bu hislerin farkına varmak ve onlara isim vermek, onlarla başa çıkmanın ilk adımıdır.
Ne yapabilirsiniz?
- Hissettiklerinizin farkına varın ve kendinize “Şu anda tam olarak ne hissediyorum?” diye sorun.
- Duygularınızı bir deftere yazın. Bu, farkındalığı artırmaya yardımcı olabilir.
3. Perspektif kazanın
Bir sorunla karşılaştığınızda, kendinize şu soruları sorabilirsiniz:
- “Bu olay 1 yıl sonra benim için ne kadar önemli olacak?”
- “Daha önce benzer bir durumla karşılaşmıştım. O zaman nasıl başa çıktım?”
Bu soruların cevabı genellikle olayın beklediğimiz kadar büyük olmadığını gösterecektir.
4. Günlük hayatta uygulayabileceğiniz pratikler
- Gülümseyin: Her durumda biraz mizah bulmaya çalışın.
- Mindfulness (farkındalık) uygulayın: Nefesinize odaklanın, bir bardak çayı ya da kahveyi bilinçli bir şekilde için.
- Birisiyle konuşun: Zor anlarda bir dost ya da yakın birine duygularınızı anlatın.
- Şükredin: Gün içinde minnettar olduğunuz şeyleri yazın.
Son söz: Hayatı olduğu gibi kabul edin
Sadece bir hayatınız var ve nasıl yaşayacağınıza siz karar verirsiniz. Mükemmellik hakkında bir düşünceniz olmayabilir, ancak var olan şey zaten mükemmel olabilir. Eğer görmek istersiniz çevrenizde, hatta kaosun içinde bile güzellik bulabilirsiniz, eğer görmek isterseniz. O yüzden değişimi kabul edin, kendinize akıntıya bırakın ve yapabileceğini en iyisini yapın.
Hayat karmaşık ve öngörülemez olabilir, size seçmediğiniz zorluklar getirebilir. Ancak bu durumlarda kontrol edebileceğiniz tek şey tepkilerinizi akıllıca seçmektir.
“Değiştiremeyeceğin şeyleri kabul etme cesaretin, değiştirebileceğin şeyleri değiştirme gücün ve aradaki farkı anlayacak bilgin olsun.” -Reinhold Niebuhr
İlginizi çekebilir: Sabit zihniyet ve gelişim zihniyeti: Aralarındaki temel farklar ve zihniyetimizi nasıl değiştiririz?