Dizilerle anılan kafeler ve publarda bizi kendine çeken bir şeyler var… Bu mekanların çoğunun gerçekte var olmadığını bilsek de birçoğumuz kendimizi onların içinde hayal etmekten alamayız. Sonuçta hangimiz Friends’in ikonik turuncu koltuğuna oturup onlarla birlikte kahve içmeyi ya da Seinfeld’in kafesinde Jerry’yle sohbet etmeyi istememiştir ki? Bu galerimizde, hafızalara kazınan dizilerdeki en ünlü kafe ve publara yer verdik.
Friends’in en az bir bölümünü izleyenler bile bilir ki, tüm zamanların en favori arkadaş grubunun ana takılma noktası mahalledeki Central Perk’tir. Hafızalarda hala, ellerindeki kahve kupalarıyla turuncu koltuğun etrafında toplanmış eğlenceli ekip var. Ne yazık ki, bu ikonik kafe gerçek değil çünkü dizinin tüm bölümleri stüdyoda çekilmişti. Ancak, The Friends Experience, kafeyi en ince ayrıntısına kadar kopyalarak dünyanın 6 farklı ülkesinde dizi hayranlarını tatmin edecek bir deneyim sunuyor. Ayrıca Los Angeles’taki dizi seti de hala ziyaret edilebiliyor.
(Görsel: eonline.com)
Televizyon tarihinin en anlamsız ve komik diyaloglarına tanıklık eden Monk’s Cafe, 90’ların sevilen sitcomlarından Seinfeld’in vazgeçilmez buluşma noktası. Neredeyse her bölüm, karakterlerden en az birini ağırlayan bu mahalle kafesi, aslında Tom’s Restaurant adıyla hizmet veren bir işletme. Dizinin iç mekan çekimleri stüdyoda yapılmış olsa da, dış çekimler için kullanılan kafe New York Broadway’de hala mevcut.
(Görsel: fictionalcompanies.fandom.com)
Walter White’ın öğretmenlikten uyuşturucu baronluğuna yükselişini izleyenler, kızarmış tavuk restoranı Los Pollos Hermanos’a aşinadır. Gerçekte var olmayan ünlü tavukçu, Breaking Bad ve devam niteliğindeki Better Call Saul serilerinin başarısının ardından popüler kültürde kendine yer edindi. Dış mekan çekimlerinin yapıldığı Twisters isimli restoran, bugün New Mexico’da hizmet veriyor ve hayranlara alternatif bir mekan sunuyor.
(Görsel: breakingbad-locations.com)
The Office’in eğlenceli ekibinin, iş yerinden uzaklaştıkları anda gittikleri ünlü bar Poor Richard’s, televizyon tarihinin bir diğer ikonik mekanı. Aylak çalışanların, uzun bir günün ardından gittikleri bu salaş bar gerçekten var. Pennsylvania’daki bir bowling salonunda faaliyet gösteren pub, şovdan esinlendiğinden hayranları memnun etme konusunda oldukça başarılı.
(Görsel: cbr.com)
Philadephia’daki belki de en karışık bar olarak adını tarihe yazdıran Paddy’s Pub, It’s Always Sunny in Philadelphia karakterlerinin bir türlü işletemediği ana mekan. Buna rağmen her bölüm eğlenceli sahnelere ev sahipliği yapmasıyla ünlü. Gerçekte ise tamamen kurgusal. Ancak dizi hayranları için dış çekimlerin yapıldığı Los Angeles’taki Starkman Binası, alternatif bir teselli kaynağı.
(Görsel: screenrant.com)
Son yılların en tartışmalı dizilerinden olan ve gerçek hikayeden ilham alan dramatik senaryosuyla izleyiciyi ekrana kilitleyen Baby Reindeer, kırılım anlarının birçoğunda The Heart isimli bara yer verdi. Altın Küre Ödülleri’nde “En İyi Mini Dizi Ödülü”ne layık görülen serinin gerilim yüklü barı gerçekte mevcut değil. Fakat Londra’daki birçok geleneksel pub, aynı atmosferi yaşamak isteyenler için ideal. Elbette iyi anlamda!
(Görsel: thecinemaholic.com)
Altın Küre’de ödülleri süpüren bir diğer yapım olan The Bear’in ana mekanı, bir türlü düzene girmeyen kaotik sandviç restoranı. Abisinin ölümünden sonra mekanı devralarak işletmeye çalışan başarılı şef Carmy karakteriyle eşleşen restoran, gerçekte “Mr. Beef on Orleans” isimli bir restorandan esinlenmiş. Dizi sonrası ilginin arttığı gerçek bir mekan olarak öne çıkıyor.
(Görsel: theguardian.com)
Grey’s Anatomy hayranlarının yakından tanıdığı Emerald City Bar, doktorların stres atmak için vakit geçirdiği sıcacık bir pub. Dizide sıkça görülse de gerçek hayatta “The Pine Box” isimli bir Seattle barından ilham alıyor.
(Görsel: screenrant.com)
Kahve bağımlısı ikili Lorelai ve Rory’nin dünyasını şekillendiren Luke’s Diner, dizi tarihinin en ikonik kafelerinden. Güvenli ve samimi atmoferiyle izleyenlerin yakınlık kurduğu bu küçük kasaba kafesi de tamamen kurgusal. Fakat dizinin popülerliğinden ötürü, gerçek hayatta bu mekandan ilham alan ve benzer atmosfer sunan çok sayıda kafe bulunuyor.
(Görsel: austin.eater.com)
HIMYM karakterlerinden Ted başta gelmek üzere tüm ekibin adeta ikinci evine dönüşen MacLaren’s Pub, takılmanın fazlasıyla rahat olduğu dizi mekanları arasında. 200’e yakın bölümün birçok sahnesinde yer alan ünlü bar, ne yazık ki kurgusal bir mekan. Fakat iyi haber şu ki, bu samimi pub New York Batı Yakası’ndaki McGee’s isimli bardan ilham alarak tasarlanmış. Yani nostalji yaşamak isteyenler için gerçek bir alternatifi var.
(Görsel: gothamist.com)
Hepsi ev arkadaşı bir ekibin, çatı katı dairelerinin dışında en çok vakit geçirdiği, içlerinden Nick Miller’ın ise çalıştığı New Girl serisinin ikonik barı The Griffin gerçekten var. Pek çok karşılaşmanın, yanlış anlaşılmanın ve romantik anın yaşandığı bu samimi pub, Los Angeles’ta konumlanıyor ve dizi hayranlarının rağbetine uğruyor.
(Görsel: screenrant.com)