Gelisiyorum.com | Blog

DOOM: The Dark Ages İncelemesi

21.05.2025
45
DOOM: The Dark Ages İncelemesi

DOOM: The Dark Ages

2016 yılında çıkan “reboot” versiyonu ile ilk 3 oyunundan uzun bir süre sonra tekrar canlanan DOOM serisi yüksek aksiyon ve karanlık fantezi dünyasını birleştiriyor. 2016 yılında çıkan DOOM seriyi yeniden canlandırmak adına iyi bir oyundu. Ancak oyuncular oyunun aksiyon kısmında çok düz kaldığından şikayet etti. Sonrasında DOOM Eternal ile birlikte id Software aksiyonu çeşitlendirme konusunda mükemmel bir iş çıkarttı. DOOM Eternal oyun boyunca sizi asla sıkmayan hem hareketli hemde durmadan yeni silahlar edindiğiniz bir dizayna sahip. DOOM: The Dark Ages bir önceki oyunda iyi olan özelliklerini geride bırakarak daha yavaş bir oynanış dönüş yaparken hikaye anlatımını biraz daha ön plana almış.

Hikaye Anlatımı

DOOM oyunlarının genel olayı olan düşmanları biçerek devam ettiğiniz oynanış aslında bir hikayeye ihtiyaç duymaz. Fakat DOOM: The Dark Ages, oyunun evreni hakkında daha derin bir hikaye sunmaya çalışıyor. Eski oyunlarından çok daha fazla ara sahneye sahip. Genel olarak bakıldığında aslında öyle büyük bir hikaye yok ve ara sahnelerde genel olarak Slayer’ı karizmatik ve havalı göstermek dışında çok az şey anlatıyor. Yine de az da olsa neden savaştığını ve hedefini daha detaylı şekilde bilmek güzel. Fantazi hikayeleri oldukça seven biri de olsam oyunun hikayesi bana geçmedi. Ara sahnelere sadece neden o an bulunduğum yerde olduğumu açıklayan kesitler gibiydi. Oyunda Türkçe dil desteği de bulunuyor. Bazı yerlerde küçük hatalar olsa da oyunun Türkçe dil desteği ile çıkması güzel.

Yeni Eklenen Bölümler

DOOM: The Dark Ages, diğer oyunlardan farklı olarak büyük bir titanı ve uçan bir ejderhayı kontrol ettiğimiz farklı bölümlerde barındırıyor. Titan bölümleri genelde bölgenin sonunda titana ulaştığınızda başlıyor. Ejderha bölümleriyle genelde hava da savaştığınız sonrasında çıkartma yaptığınız şekilde dizayn edilmiş. Bu bölümler sade ve tekrar eden bir oynanışa sahip ancak kısa oldukları için ben oynarken keyif aldım.

DOOM: The Dark Ages

Reklam

Keşif ve Bölüm Tasarımı

Gene önceki oyunlardan farklı olarak bölümler dümdüz ilerlemek yerine bölgeleri açtığınız küçük açık alanlar şeklinde yapılmış. Bölümlere eklenen gizli bölgeler ödüller barındırıyor. Oyun sizi keşif yapmaya zorluyor. Obejktifleri tamamlarken tüm haritayı açıyorsunuz. Ambiyans olarak güzel olsa da bölümler biraz gereksiz uzatılmış gibi geldi bana. Bazı bölümler arasında ise hikayede boşluklar var. Oyun DOOM evrenini biraz daha derinleştirmek istediği için bu tarz yollara başvurmuş ancak başarılı olduğunu söylemek zor. Tüm bunlara rağmen bölümler yeterince sade ve mekanlar güzel dizayn edilmiş. Ambiyans mükemmel ve savaş alanı hissiyatı güzel verilmiş. Takıldığım şeyler küçük ve oyundan aldığım zevke engel olmadı. Keşif için meraklı olmasamda yan bir unsur olduğu için oyun zevkimi çok fazla etkilemedi.

Silahlar ve Aksiyon

DOOM: The Dark Ages, incelemenin başında da bahsettiğim gibi Eternal’dan farklı olarak daha yavaş ve düz bir savaş mekaniğine sahip. Düşmanları vurarak devam ettiğiniz yapıyı koruyor olsa da çift zıplama ve “dash” yetenekleri oyundan kaldırılmış. Bu gerilemeye rağmen oyunun aksiyon kısmı gene çok zevkli. Oyun boyunca yeni silahlar edinerek aksiyon taze tutulmak istenmiş. Ayrıca yeni olarak eklenen kalkan ile saldırıları engellemek ve savuşturmak da mümkün. Kalkanı fırlatmak ve savuşturma yapmak her ne kadar başlarda eğlenceli olsa da oyun oynadıkça tek yaptığınız ateş edip kalkanı kaldırmak ve bunu oyun boyunca tekrar etmek. Maalesef oyun iyi fakat bir önceki oyunun orjinalliğini taşımıyor. Oyunun ortalarına geldiğimde hem hikayenin durmadan aksaması hemde aksiyonun düzlüğü yüzünden sıkılmaya başladım. Oyun devam ettikçe benim için açıldı ancak bu kısımda oyunu oynamayı bırakacak insanlarında olacağını düşünüyorum. DOOM: Eternal ile birlikte FPS oyunlarının zirvesi denebilecek bir seviyeye ulaşılmışken tekrar 2016 yılında çıkan DOOM’a doğru bir gerileme benim beklentilerimi yarıda bıraktı. Ancak dediğim gibi oyundan şikayetçi olduğum kısımlar olduğu kadar beğendiğim yanlarıda var ki oyunu tamamen oynayıp bitirdim. Oyun Slayer’ın gücünü iliklerinize kadar hissettiriyor. Büyük, küçük, devasa demeden her boyutta düşmanlar çarpışmak çok eğlenceli.

DOOM:The Dark Ages

Sonuç

2016 yılındaki yeniden yapılmasıyla tanıştığım DOOM serisini çok severim. FPS oyunlarının atası denebilecek olan bu seri oldukça köklü bir tarihe sahip. Oyun her ne kadar geriye gitmiş olsa da oynaması oldukça zevkli. Hikayeyi biraz daha ön plana çıkartmak için kaybedilen oynanış derinliği olduğu aşikar. Ancak bu tarzı Eternal’dan daha çok sevecek olan insanlarda vardır. DOOM: The Dark Ages, belki mükemmel bir oyun değil ama teknik, sanatsal ve eğlence açısında çok iyi bir yapım. Günün sonunda her ne kadar teknik bazı değişikliklerden ve yapılan tercihlerden bahsetmiş olsamda oyunu oynarken keyifli zaman geçirdim.

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!