
Dünya bölgesel ittifaklara gidiyor, ihracatta hedef yakın pazarlar olacak
Türkiye’nin ihracatta önemli sektörleri arasında yer alan ev ve mutfak eşyaları sektörü bu yıl öncelikli olarak yakın pazarlara odaklanarak büyümeyi planlıyor. Dünyada bölgesel ittifaklar dönemine girildiğini ve ana pazarımız Avrupa ile birlikte Orta Doğu ve yakın Afrika’nın Türkiye için öneminin giderek arttığına işaret eden Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkan Yardımcısı ve Qlux İdeas Genel Müdürü Burak Önder, Avrupa Birliği’nin son yıllarda hiç olmadığı kadar Türkiye’ye, Türkiye’nin de Avrupa Birliği’ne ihtiyacı olduğunu kaydetti. Nisan ayında yapılacak Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanlığı için de adaylığını açıklayan Önder, “Sivil toplum örgütlerinin artık günceli gündem yapan değil de gerçekten orta- uzun vadeli stratejileri de belirleyebilen bir yapıda olması lazım. Duygularla değil akılcılıkla yönetilen yapılar kurmamız gerekiyor. Sorunların en doğru şekilde anlatılabilmesi ve çözüm yolu bulunabilmesi gerekiyor. Ben de bu koordinasyonu en iyi şekilde sağlayabileceğime ve yeni yol haritaları ortaya koyabileceğime inandığım için ekibimin desteği ile ZÜCDER başkanlığına aday olma kararı aldım.” dedi.
Ev ve mutfak eşyaları sektörünün geçtiğimiz yılı ihracatta yüzde 1,3 düşüşle 3,16 milyar dolarla tamamladığını belirten PAGEV Başkan Yardımcısı ve Qlux İdeas Genel Müdürü Burak Önder, emtia fiyatlarındaki düşüşe karşın kilogram başı ihracat değerinin 3,81 dolardan 3,84 dolara yükselmesinin gelecek için umut verdiğini söyledi. 2025 için özellikle yakın pazarlara daha fazla odaklanacaklarının altını çizen Önder, “Kesin bir tahmin vermek kolay değil ancak dünyanın globalleşme söyleminden biraz daha bölgesel iş birliklerine ve bölgesel ittifaklara doğru kaydığını görüyoruz. Avrupa’nın geçen yıl toplam ithalatı yüzde 5 azalmasına karşın biz bu bölgeye yaptığımız ihracatı yüzde 8 artırdık. Kendi içinde siyasi ve ekonomik çeşitli problemler yaşayan Avrupa Birliği’nin son yıllarda hiç olmadığı kadar Türkiye’ye, Türkiye’nin de Avrupa Birliği’ne ihtiyacı var. Özellikle askeri, ekonomik ve siyasi alanlarda birbirimize yakınlaşıyoruz. Türkiye dış politikası da buna paralel seyrediyor.” dedi.
Yine yakın bölgelerden Ortadoğu’da hep Türkiye ile ilgili bir pozitif haber akışı olduğunu kaydeden Önder, Sahra Üstü Afrika’nın da bu yıl öne çıkabilecek bir diğer bölge olduğuna işaret etti. Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika’da Türkiye’nin en önemli rakibinin Çin olduğunu vurgulayan Önder, Çin’in ABD’ye kısıtlanan ihracatı nedeniyle elinde biriken kapasite fazlası ile bu bölgelere yöneldiğini kaydetti. İhracatın sadece şirketlere bırakılmaması gerektiğini ve ihracat konusunun tüm unsurları ile ele alınması gereken bir konu olduğunun altını çizen Önder, şöyle devam etti:
‘FİNANSMAN DESTEĞİ OLMADAN YATIRIM ÇOK ZOR’
“Türkiye’nin ihracatını artırabilmesi için iş dünyasının, özel sektörün ve kamunun yapması gerekenler var. Türkiye’deki kurun seviyesi kısa vadede bizim rekabetçiliğimiz açısından ciddi bir dezavantaj yaratıyor. Bunun yanında rekabetçiliğimizi artırabilmek için özel sektörün üzerine düşen en önemli görevlerden birisi dönüşüm. Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünün sanayideki dönüşüme, dijital dönüşüme ve yeşil dönüşüme bir an önce adapte olması gerekiyor. Ancak dönüşüm dediğiniz şey finansman olmadan olmaz. Faizlerin yüzde 50’lere yakın olduğu bir ortamda insanların bu tip yatırımlara girişmesi çok gerçekçi değil. Türkiye’nin son 12 aylık ithalatına baktığınız zaman 11 ayında yatırım malı ithalatı azalmış. Bu hiç iyi bir gösterge değil. Bu nedenle devletten yatırım karşılığı bir finansman desteği bekliyoruz. Sadece yatırıma odaklı Eximbank benzeri bir yapı kurulmalı ve teknolojik dönüşüme, dijital dönüşüme, sanayi dönüşümüne katkıda bulunmalı. Dünyadaki örneklerine benzer şekilde kamunun bu değişim ve dönüşüme destek vermesini bekliyoruz. Türkiye olarak orta gelir tuzağından çıkmak istiyorsak yılda ortalama yüzde 7 civarında büyümemiz lazım. Bu da ancak yatırımla olabilir.”
‘STK’LAR DUYGULARLA DEĞİL AKILCILIKLA YÖNETİLMELİ’
Burada iş dünyası sivil toplum örgütlerine de çok önemli bir görev düştüğünü belirten Önder, “Rekabetçi olamayan sektörler ve rekabetçi olamayan firmalar elenecek. O yüzden rekabetçiliği öne çıkarmak lazım ve rekabetçilik de bir ekosistem işi. İçinde verimlilikten lojistiğe çok fazla faktör var. İşte burada sivil toplum kuruluşlarına çok önemli görevler düşüyor. Dünyada yaşanan dönüşümde geç kalmamamız ve yerimizi almamız gerekiyor. Bunlarla ilgili kamuoyu yaratmak, sorunları en net şekilde ortaya koymak ve kamuya çözüm önerileri sunmak en önemli görevlerimiz arasında. Kamuyla, iş dünyasıyla, özel sektörle ve üniversitelerle çok iyi iş birlikleri yapıp uzun vadeli planlar geliştirmeliyiz. Sivil toplum örgütlerinin artık günceli gündem yapan değil de gerçekten orta uzun vadeli stratejileri de belirleyebilen bir yapıda olması lazım. Duygularla değil akılcılıkla yönetilen yapılar kurmamız gerekiyor. Ben de bu koordinasyonu en şekilde sağlayabileceğime ve yeni yol haritaları ortaya koyabileceğime inandığım için ekibimin desteği ile ZÜCDER başkanlığına aday olma kararı aldım.” dedi.
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) kurucu başkanı olduğunu, bunun yanında bir dönem İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nde (İKMİB) yönetim kurulu üyeliği, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde Yurt Dışı Projelerden Sorumlu Başkan Danışmanlığı ve Genç TİM Başkan Vekilliği yaptığını hatırlatan Önder, Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nda (PAGEV) başkan yardımcılığı görevine ise halen devam ettiğini belirtti. Sivil toplum kuruluşlarında ciddi bir tecrübe kazandığını ve sektörde de ZÜCDER başkanlığına aday olması yönünde bir ilgi oluştuğunu ifade eden Önder, “Bu teklif geldiği zaman sektörde bir nabız ölçmem gerektiğini söyledim. Ondan sonra sektördeki duayen büyüklerimizi ziyaret ettim, onların olurlarını aldım. Ardından diğer sivil toplum örgütü başkanlarımızı ziyaret edip bilgilendirdim ve iyi destekler aldım. Sonra da sektörde firmalar bazında ziyaretler yapıp bu yola çıkma kararı aldım.” dedi.
‘ÜÇLÜ DÖNÜŞÜM İÇİN GÜNDEM OLUŞTURACAĞIZ, ZÜCDER’DE HOMOJEN BİR YAPI KURACAĞIZ’
Sivil toplum kuruluşlarında genel olarak ‘mış gibi’ yapmaktan öteye geçen projeler üretilmediğini ve manşeti büyük kendisi küçük stratejiler geliştirildiğini kaydeden Önder, şunları anlattı:
“Çoğu sivil toplum kuruluşu hem içinde bulunduğu sektör hem de toplum için istenen değeri üretemiyor. Biz bu değeri oluşturmak ve herkesin kazanabileceği bir gündem oluşturmak için buraya adayız. Örneğin hep altını çizdiğimiz üçlü dönüşüm; dijital dönüşüm, sanayi dönüşümü ve yeşil dönüşüm. Bunlarla ilgili gündem oluşturacağız, firmaların dikkatini çekeceğiz ve bilgi üreteceğiz. Konuyla ilgili sadece ulusal değil uluslararası kongreler yapacağız. Hem içeride hem dışarıda bilgi, kavram, değer üreten, sektörel gelişmeleri değerlendiren ve üyelerle paylaşan bir sivil toplum örgütü olmayı hedefliyoruz. Yine küreselde yaşanan bütün gelişmeleri içine alan ve Türkiye’nin eksik yanlarının üzerine düşüneceğimiz kongreler yapacağız. Verimlilik bizim için çok öncelikli bir konu. Şirketlerde verimliliği gündem haline getireceğiz. Firmalarımızın dijital kaslarını güçlendirmek için projelerimiz olacak. Kobileri ihracata hazırlayacağız ve destekleyeceğiz. Bütün alt sektörleri ve şehirleri içine alan bir yapımız olacak. Çünkü Türkiye sadece İstanbul’dan ibaret değil, Kahramanmaraşı, Kayserisi, Kütahyası, farklı şehirleri de içine alan homojen bir yapı kurguluyoruz. İkinci ve üçüncü kuşakların sektörde işlerine devam etmesi için gençlik komitesi kuracağız. Fuarımızı nasıl dünyada daha etkili hale getirebiliriz? Bununla ilgili çalışmalarımız olacak. Ayrıca sektörde ve sivil toplum örgütlerinde bir bölünmüşlük var. Bu noktada elimizdeki kaynakları daha verimli kullanıp daha uyguna yurtdışı organizasyonları yapacağız. İş dünyası sivil toplum örgütlerinin ‘cebe dokunan’ yani yaptığı projelerle üyelerine katkıda bulunan işler yapması gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda üyelerimizin yararına önemli çalışmalarımız olacak.”
İSTOÇ RE-EXPORT MERKEZİ OLABİLİR
Plastik ve züccaciye sektörünün kalbinin attığı yer olan İSTOÇ’un çok önemli bir merkez olduğunun altını çizen Önder, burayı aynı zamanda bir re-export merkezi haline getirmek için de çalışacaklarını kaydetti. Önder, “67 ülkeye 4 saat uçuş mesafesindeyiz ve lojistik olarak çok avantajlı bir konumdayız. İSTOÇ bölgenin de en önemli merkezleri arasında yer alıyor ve oradan dünyanın birçok bölgesine direk ihracatın yanında re-export yapabiliriz. Bununla ilgili çok ciddi projelerimiz olacak.” diye konuştu.
GENİŞLETİLMİŞ YÖNETİM KURULU ADAY LİSTESİ
Burak Önder – Qlux İdeas – PAGEV Başkan Vekili – İstanbul
Ahmet Acar – Acar Mutfak – İSTOÇ İş İnsanları Derneği YK Başkanı – İstanbul
Senur Biçer – Arnica – KESİD YK Başkanı – İstanbul
Levent Güven – Lav – Kütahya
Beyazıt Konuklu – Paşabahçe – İstanbul
Fatih Dinçer – Hascevher Metal – KMTSO YK Üyesi – Kahramanmaraş
Kısmet Şener – Şener Mutfak Eşyaları – İSTOÇ İş İnsanları Derneği YK Üyesi – İstanbul
Mustafa Tetiker – Milenyum Metal – AKİB Denetim Kurulu Üyesi – Kayseri
Murat Tabak – Avşar Emaye – AFSİAD YK Üyesi – Afyon
İsmail Yılmaz – Cooker – İSTOÇ İş İnsanları Derneği YK Üyesi – İstanbul
Turgut Doğan – Favorim Grup – Ankara
Celalettin Çakıcı – CKC Cam – İstanbul
Eyyüp Memur – Hermes Porselen – İstanbul
Muharrem Görgel – Görgel Metal – Kahramanmaraş
Musa Yıldırım – Yıldırım Züccaciye – İstanbul
Nedim Alemdar – Alemdar Züccaciye – İstanbul
- Hakan Birbilen – Nehir Mutfak – EVSİD YK Üyesi – İstanbul
Ömer Faruk Kır – Dünya Plastik – İstanbul
Hasan Malkoç – Erkoç Plastik – İstanbul