
Eskiden İnsanlar Neden Olduklarından Daha Büyük Görünüyordu?
1965 yılında Amerika ve Kanada‘da yaşayanların neredeyse yarısının sigara içtiği belirtiliyor. Bu sayı, son birkaç yıl içinde 7’ye 1, hatta 10’a 1 oranlarına kadar düştü. Aynı durumun dünya genelinde de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Peki bu durum, insanların görünüşlerini nasıl etkiliyordu?
‘Sigara cildi’ denilen bir gerçek vardı. Sigara, cilde giden kan akışını azaltıyor, kolajen üretimini bozuyordu. Hatta sürekli sigara içenler gözlerini kısmak zorunda kalıyor ve bu bile ciltlerinin daha fazla kırışmasına neden oluyordu! Sigara içmeyenler de kalitesiz havaya maruz kaldıkları için hem cilt sağlıkları hem de genel sağlıkları bozuluyordu. Anne ve baba olma yaşı ise daha küçüktü. Doğum yapan kadınların vücutları doğal olarak değişiyordu. Eski fotoğraflarda teyzeleriniz ‘yaşlı’ görünmesinin sebebi büyük ihtimalle anne olmaları!
Gelelim bilimin söylediklerine.
2018 yılında yayımlanan ’60’lar yeni 50’ler mi?’ başlıklı bir makalede bilim insanları ‘biyolojik yaş’ denilen olguyu inceledi. (Kronolojik yaş, doğum gününüzle birlikte girdiğiniz yaş. Biyolojik yaş ise vücudumuz ‘gerçekten’ kaç yaşında olduğu)
Araştırmada 1988 ve 1994 yılları arasında doğan bir grup ve 2007 ile 2010 yılları arasında doğan bir grup karşılaştırıldı. Kolestrol, tansiyon, akciğer kapasitesi…Sonuç olarak ise 2007 ila 2010 yılları arasında doğan kişilerin ‘biyolojik’ olarak daha genç olduğu görüldü. Ayrıca sonuçlarda kadınların erkeklerden aynı yaşlarda olduğu erkeklerden biyolojik olarak daha genç olduğu da görüldü.
Anlaşılan o ki eski fotoğraflara bakıp da ‘o zamanlarda insan daha büyükmüş’ diye düşünürken hiç de haksız değilmişiz. Bunun birçok nedeni varmış. O zamanlarda insanların bedenlerinde olan yükler, şimdilerde insanların beynine yüklenmiş sanki! Artık bedenlerimiz değil, beyinlerimiz yoruluyor ve yaşlanıyor.
Bakalım ilerleyen yıllarda çocuklarımız, torunlarımız da aynı şeyleri düşünecek mi? Eğer yıllar sonra bu satırları okuyorsanız sizlere de selam olsun! 🙂