Gelisiyorum.com | Blog

Gerçekten ne kadarını kendin düşünüyorsun?

05.08.2025
26
Gerçekten ne kadarını kendin düşünüyorsun?

Bazen bir şey söylüyorum ve ardından kendi iç sesimle çarpışıyorum. “Bu gerçekten senin düşüncen miydi? Yoksa bir yerden duydun, hoşuna gitti ve zihnine etiketini yapıştırdın mı?” Dürüst olmak gerekirse… Bazı düşünceler bizim gibi davranıyor ama bize ait değiller. Tıpkı ikinci el bir ceket gibi üzerimize olmuş olabilir, ama bedenimize özel dikilmedi.

Zihin raflarımızda ne var?

Zihnimiz, doğduğumuz günden itibaren dev bir mağaza gibi çalışıyor. Aileden, okuldan, arkadaşlardan, sosyal medyadan, reklamlardan… Her gün bir şeyleri alıyoruz. Fark etmeden raflara diziyoruz.

  • “Başarılı insan erken kalkar.”
  • “Her şey bir sebep için olur.”
  • “İnsanları değiştiremezsin.”
  • “Bir işi ya tam yap, ya hiç yapma.”

Bunlar sana da tanıdık geldi mi? Bazen içimizde tekrar edip duran bu cümleler, aslında bizim değil; çevremizin zihnimize bıraktığı izler.

Zihin virüsleri: Fikir gibi görünen otomasyonlar

Psikolojide bu tür sorgulanmamış inançlara bazen kültürel mem deniyor. Bilinçsizce tekrar ediyoruz çünkü çocukken bu düşünceye maruz kalmışız. Ya da sosyal çevremiz sürekli aynı düşünceyi üretmiş. Ve biz o düşünceyi “mantıklı” bulmak yerine “tanıdık” bulduğumuz için içselleştirmişiz. Yani düşünce değil, alışkanlık. İnanç değil, otomatik yanıt.

Peki bu neden önemli?

Çünkü zihinsel otantikliğimizi kaybettiğimizde, hayatımızda yönümüzü belirleyen pusula da başkasının eline geçmiş olur. Kimin için, neye göre düşündüğümüzü fark etmeden bir ömür geçebilir. Kendi cümlelerini bulamayan biri, kendi hayatını da yazamaz. Başkasının inancıyla şekillenmiş bir zihin, kendi ihtiyaçlarını bile tanımakta zorlanır.

Kendi düşünceni ayırt etmek için 3 küçük soru

Reklam

Kendime sık sık sorduğum ve çok işime yarayan üç basit soru var. Belki senin de zihinsel filtrelerini biraz temizlemesine yardımcı olur:

  • Bu düşünceyi nereden duydum: İlk kez ne zaman karşılaştım? Kimden duydum? Neden o an doğru gelmişti?
  • Bunu gerçekten yaşadım mı, yoksa sadece inandım mı: Kendi deneyimim bu düşünceyi destekliyor mu? Yoksa sadece tekrar mı ediyorum?
  • Bu düşünceye sahip olmayan biri nasıl düşünürdü: Farklı bir bakış açısına sahip biri bu konuda ne söylerdi?

Bu sorular kolay cevaplanmıyor ama içten cevaplandığında bir şeyi açığa çıkarıyor: Gerçekte bana ait olan ne?

Egzersiz önerisi: Bir cümlelik düşünce envanteri

Bugün sadece 5 cümle yaz. Kendini en sık tekrar ederken yakaladığın 5 düşünce cümlesi. Örneğin:

  • “Ben zaten duygusalım.”
  • “İnsanlara kolay güvenmem.”
  • “Zamanla her şey geçer.”
  • “Bu yaştan sonra zor.”
  • “Kendi başıma halletmeliyim.”

Ve sonra her biri için bir soru: Bu gerçekten bana mı ait, yoksa başkasından mı ödünç aldım?Bu basit pratik bile, bazı düşüncelerle vedalaşmanın ilk adımı olabilir.

Fikir sahibi olmak mı, fikrin sahibi olmak mı?

Düşünmek, sadece aklımızdan bir şeyler geçirmek değil. Düşünmek, aynı zamanda ayıklamak, süzmek ve sahiplenmek demek. Bugün senin zihninde dolanan hangi düşünce, aslında başka birine ait? Ve sen, o düşünceyi bırakınca hangi düşünceye doğacaksın? Belki de en güçlü fikir, kendininkini yeni baştan kurmaya cesaret ettiğin fikirdir.

İlginizi çekebilir: Duygusal doğruluk yanılsaması: Modern iş hayatında haklılık arayışı

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!