Gravastar Mercury M1 Pro İncelemesi

Gurme oyunculuk söz konusu olduğunda, kendine özgü tasarımlara şans veren markalar için zor zamanlardayız. Yirmi sene önce her markanın farklı, özgür bir tasarımı benimsediği zamanların altından çok sular aktı. Günümüzde hall effect, rapid trigger, motion sync gibi oyunların lehine olan teknolojiler giderek metalaşıyor ve firmalar da bu teknolojilere rakip teknolojiler geliştirmek yerine mevcut teknolojiyi bünyeye dahil etmeyi tercih ediyorlar. Hatta bu kadar da değil, bugün konumuz bir oyuncu faresi ve oyuncu fareleri söz konusu olduğundan durum daha da fena. Tüm piyasada hakim olan 5-6 adet shape üzerinden onlarca farklı oyuncu faresi türetilmiş, geliştirilmiş ve oyunculara sunulmuş durumda. Artık yeni bir marka, iddialı bir tasarımla geldiğinde oyuncular tarafından “acaba tutuşuma uyar mı?” diye endişe ile karşılanıyor.

Neyse ki halen kendi yolundan giden firmalar var. Farelerinden klavyelerine, hoparlörlerinden kulaklıklarına kadar tüm ürünlerinde tamamen özgün tasarımlar tercih eden Gravastar da benim favorilerim arasında. Özgün derken ucundan kıyısından özgün de demiyorum üstelik, adamların her ürünü hatta şarj adaptörleri bile birer tasarım harikası.

Tasarım

Gravastar’ın bugün inceleyeceğimiz ürünü bir Giger romanından fırlamış gibi gözüken tasarımıyla Gravastar Mercury M1 Pro. Mercury M1 Pro hemen ilk bakışta uzaylı bir ırkın gizli silahı gibi duran, kendisine özgü bir tasarıma ve şekle sahip, magnezyum alaşımdan üretilmiş bir oyuncu faresi. Aynı firmanın M2 modeli de şekil ve boyut olarak birebir M1’in aynısı, tek farkı gövdesinde magnezyum yerine ABS kullanılmış olması. Aralarında 10 gram ve 30 dolar fark var, ama yanlış bildiniz, iki ürün arasından hafif olanı magnezyumdan üretilmiş M1 Pro değil. Bu konuya sonradan değineceğiz.

Mercury M1 Pro orta ebatlarda diyebileceğiniz (124x66x40mm) bir fare ve öncelikle palm, sonra da claw tutuşa uygun. Benim tutuşum hibrit diyebileceğimiz, biraz palm biraz da claw bir tutuş ve açıkçası bu fare için en rahat tutuş da hibrit diyebilirim. Kocaman delikleri olan bir gövdeye sahip sonuçta ve kesinlikle herkese uygun bir ergonomisi yok.

Gravastar bu modelde turuncu, gun metal ve savaşta yıpranmış hissi veren gümüş bir üçüncü rengi sunuyor oyunculara. Battle Worn modelinde 4k dongle kutuya dahil, diğer modellerde ise 25$ karşılığı satın alınabiliyor. Gerekli mi, her ne kadar 1k ve 4k arasındaki farkı hissedebileceğinizi hiç düşünmesem de almışken alayım diyebilirsiniz.

Mercury M1 Pro son derece kaliteli bir hissiyata ve işçiliğe sahip. Farenin hiçbir parçasından tıkırdama sesi gelmiyor. Hatta ürünün kablosuz bağlantı dongleını farenin alt tarafına yerleştirseniz bile salladığınızda hiçbir gevşek parça olmadığını göreceksiniz.

Farenin üst kısmında uzay çağını andıran yazılar söz konusuyken, farenin arkasındaki RGB bölgesi adeta bir ateş böceğinin kıçı gibi gözüküyor. Renk doğruluğu çok yüksek, renkler son derece parlak ve tam parlaklıkta kullansanız bile farenin tatminkar bir batarya dayanımı var. Yani kendinizi bu görsel şovdan sakınmanız gerekmiyor.

Ürünün kaplaması karbon fiberden farklı olarak hakikaten metalmiş gibi. Sürekli serin bir hissiyatı var, ayrıca o kadar kalın bir kaplama ki Gravastar’ın ağırlıkla alakalı endişeleri olmadığını anlayabiliyoruz. Zaten bu konu, M1 Pro’nun aldığı eleştirilerin tepe noktasını oluşturuyor zira fare tam 89 gram. Bu on sene önce bile ultra hafif sayılmayacak bir ağırlıktı ve farenin magnezyum olması da onu hafif kılacak sanıyorsunuz ABS’den üretilen M2 yaklaşık 10 gram daha hafif. Yani magnezyum kullanımı fareyi ağırlaştırmış. Tabii ki ağırlığı etkileyen çok fazla detay var. PCB’nin hafifliği, farenin profil kalınlığı gibi. M1 Pro çok kaliteli bir hissiyatı olan ve mousepad üzerinde de oldukça stabil bir ürün, maalesef hafif bir fare arayanlara hitap etmiyor zira ağırlığı bazı magnezyum farelerin iki katından fazla.

Teknik

Gravastar bu modelde PixArt’ın amiral gemisi sensörlerinden olan ve artık üst seviye oyuncu farelerinde bir standart haline gelen PAW 3395’i kullanmış. En performanslısı olmasa da en performanslı üç sensörden biri kendisi ve 26000dpi hassaslık, 50G hızlanma ve 650 IPS hız gibi etkileyici değerlerle geliyor. M1 PRO’da kullanılan MCU ise Nordic 52833. Bu MCU daha önce Logitech G PRO Wireless ve HyperX Pulsefire Haste Wireless’ta da kullanılan, Nordic 52840’a göre biraz daha fiyat performans odaklı, biraz daha “az yakan” bir MCU. Aklınıza düşük performanslı olduğu da gelmesin zira hiçbir hissedilebilir performans ve stabilite sorunu yaşamadım. M1 PRO 4K kablosuz bağlantı destekliyor yalnız dediğim gibi, bunun için 25 dolarlık 4k dongle’ı da satın almanız gerek.

Farenin ana tuşlarında boşluk neredeyse hiç yok lakin maalesef kullanılan switchleri beğenmedim. Omron tarihinin açık ara en sorunlu switchleri olan, benim double-click makinesi dediğim 50 milyon tuş basım ömürlü Omron D2FC-F-K switchler kullanılmış. Her ne kadar hissiyatı ve seslerini beğensem de maalesef çok daha iyi bir tercih yapılabilirdi diye düşünüyorum.

Yan tuşların yeri güzel seçilmiş, biraz küçük olsalar da ulaşabilmek kolay, lakin sünger hissiyatı çok fazla. Farede kullanılan encoder konusunda bir bilgi verilmemiş ve ben de Torx tornavida ile bir set skatezi mahvetmek istemediğimden açıp bakmadım. Sonuçta bu modelin skatezleri mesela bir Zowie gibi her yerde bulunmuyor. Firmaya yazdıysam da bu inceleme hazırlandığı sürede henüz yanıt gelmemişti. Ben Kailh Red veya F-Switch Green arasında kaldım, muhtemelen ikisinden birisi kullanılmış. Tekerlek tamamen sessiz, tıklaması ve hareket ettirmesi de son derece kolay.

Farede kullanılan bataryanın kapasitesi 300 mAh, firma RGB kapalı olduğunda 146 saate kadar dayanabileceğini belirtiyor. Ben RGB’yi açık ve en parlakta kullandım ve yaklaşık olarak günlük oyun ve iş mesaisiyle bir haftadan uzun süredir kullanmaya devam ediyorum, hala biraz şarjı var. Yani batarya kullanımı oldukça optimize.

Üründe kullanılan skatezler Virgin Grade PTFE değil ancak oldukça iyi bir süzülme hissiyatına sahipler. Bu noktada PTFE’nin katıksız olduğunda renginin gri veya beyaz olduğunu da belirtelim, siyah rengi elde etmek için karbon katılıyor ve bu her ne kadar süzülme hissiyatına ve ömrüne bir etkisi olmasa bile teflonun saflığını kaybetmesine neden oluyor. Ayrıca kutudan yedek skatezler ve çok kaliteli bir grip tape seti de çıkıyor.

Gravastar’ın bu modelde Bluetooth desteği vereceğini sanmıyordum lakin fare tri-mode bağlantıyı destekliyor. Hani performanstan tasarruf ederim ama RGB’den etmem diye düşünüyorsanız, çalışırken bluetooth moduna alabilirsiniz. Bağlantı oldukça sorunsuz ve dilediğinizde 2.4Ghz’e geçmek mümkün.

Yazılım

Son olarak Gravastar Utility yazılımının da abartısız ve kolay kullanımlı olduğunu belirteyim. Burada ihtiyacınız olan tüm ayarlar mevcut. RGB ne kadar da güzel demiştim daha önce, bir kez daha belirteyim. M1 PRO benim bir farede gördüğüm en etkileyici RGB ışık gösterilerinden birisini sunuyor.

Bir öneri vermem gerekirse, mekanik switchli farelerde debounce time’ı 4ms’nin altına çekmemenizi öneririm ki zaten donanımsal olarak başımıza bela olabilen double click olayını bir de yazılımsal olarak azdırmayalım. Optik farelerde dilediğiniz kadar düşürebilirsiniz. Bir diğer konu, ayarlar arasında LP ve HP performans ayarları göreceksiniz, HP’de tutmanız yeterli. Lakin orada gördüğünüz peak performance ayarını seçtiğinizde gecikme süresi düşerken pil tüketimi de çok artıyor, 90 gramlık bir fareyle espor müsabakasına girmiyorsanız kullanmayın.

Sonuç olarak Gravastar desteklenmesi gereken bir firma. Bazı seçimleri (switch gibi) özensiz olsa da ciddi anlamda kaliteli ve başka hiçbir firmanın ürettiklerine benzemeyen ürünleri var. Mercury M1 Pro da günahları ve sevaplarıyla çok kaliteli bir fare olmuş. Ülkemizdeki fiyatı 4k dongle olmayan modelde 4000 TL’ye yakın, yani karşısında Hitscan Hyperlight, Lamzu Maya gibi çok sağlam rakipleri de var. Ne istediğinizi biliyorsanız sizi memnun edecek ama evdeki ilk fare olacaksa, tasarımı ve ergonomisi sebebiyle biraz iddialı ve riskli bir seçim olabilir.

Kalite
9

Tasarım / Ergonomi
8

Performans
8

Teknoloji
8

Fiyat
7

Artılar

• Benzersiz tasarım, komşudan olmayan farenin tanımı
• Son derece kaliteli malzeme ve işçilik
• Batarya dayanımı umulmadık derecede iyi
• Performansı yeterli ve sorunsuz kablosuz bağlantı

CONS

• Biraz ağır bir fare
• Ergonomisi herkese göre değil

Bottomline

Ne istediğinizi biliyorsanız sizi memnun edecek bir ürün, lakin evdeki ilk fare olacaksa, tasarımı ve ergonomisi sebebiyle biraz iddialı ve riskli bir seçim olabilir.

Bizi okuduğunuz için teşekkür ederiz.

0
(0)