Gelisiyorum.com | Blog

Hayatın ritmini dinlemek: Yavaşlamak, kalbini duymak

09.07.2025
29
Hayatın ritmini dinlemek: Yavaşlamak, kalbini duymak

Hayat çoğu zaman bir maraton gibi akar. Sabah çalan alarmla başlayan koşturma, gün boyu devam eden görevler, listeler, yetişilmesi gereken yerler… Bu hızın içinde çoğu zaman neden koşulduğu bile unutulur.

Oysa doğanın ritmi çok daha yavaştır. Bir çiçek, zamanı geldiğinde açar. Toprak, mevsimine uygun şekilde uyanır. Hiçbir dal başka bir dalın hızına özenmez. Hiçbir tohum, “Daha hızlı büyümeliyim.” demez.

Modern dünyada yavaşlamak çoğu zaman kaybetmek gibi algılanır. Sanki durulduğunda geride kalınacakmış gibi bir korku vardır. Oysa yavaşlamak, kaybetmek değil; aksine, kendini bulmanın, özüne dönmenin bir yoludur.

Kalabalığın içinde, sürekli ileriye odaklanmış bir zihinle yaşarken kalbin sesini duymak zorlaşır. Hayatın küçük detayları, sabah pencereden giren ışık, kahvenin kokusu, bir dostun sesi… Tüm bunlar fark edilmeden geçip gider.

Oysa yavaşlamak, “an”a geri dönmek demektir. Gün içinde kısa bir yürüyüş, derin bir nefes, telefonun sessize alınması… Belki bir akşam, gökyüzünü izlemek ya da sessiz bir odada birkaç dakika durmak. Bunlar bile hayatın ritmini yeniden duymayı mümkün kılar.

Reklam

Yavaşlamak, hızın içinde kaybolan soruları da geri getirir: Gerçekten ne isteniyor? Ne yapılınca iç huzuru hissediliyor? Hangi ilişkiler gerçekten besliyor? Hangi yollarda yürümek iyi geliyor?

Bir gün, hiçbir şey yapmak zorunda olmadığını hatırlatmak iyi gelir. O gün içinde bir çiçek almak, en sevilen şarkıyı dinlemek, sadece pencereden dışarı bakmak… Küçük adımlar bile insanı kendine yaklaştırır.

Hayat daha hızlı olunmasını değil, daha farkında olunmasını ister. Koşmayı bırakınca, kalbin ritmi yeniden duyulur. Gerçek ihtiyaçlar, gerçek istekler o sessizlikte görünür hale gelir.

En büyük dönüşümler, çoğu zaman sessizlikte başlar. Bir nefeste, bir fincan çayda, sabahın ilk ışığında, bir kuşun ötüşünde…

Hayatın gerçek yolculuğu, hep dışarıya değil, içeriye doğrudur. Yavaşlamak, bu yolculuğa izin vermektir.

Belki de en büyük hediye, bir gün kendine “Dur!” diyebilmek… Çünkü hayatın en derin cevapları, sessizliğin içinde saklıdır.

İlginizi çekebilir: İyileşmek mi, güçlenmek mi: Zihinsel dayanıklılığa dair birkaç dürüst cümle

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!