
Her Gün İstesek de İstemesek de Yaşamak Zorunda Kaldığımız Bazı Meseleler!
Eğer kadınsan, dışarı çıkarken stratejik bir plan yapman gerekiyor. Arkadaşlarınlaysan, yanında ‘erkek de’ varsa yine nispeten sorun olmayacağını düşünmeye itiliyorsun. Fakat hele ki yalnızsan takip etmen gereken belli adımlar sıralanıyor zihninde.
✅ Taksiye bineceksen plaka at.
✅ Ailene, arkadaşına ‘şuradayım’ diye konum at.
✅ Dönüş saatini önceden belirle, çok geç kalma, plana uygun hareket et, spontane değil!
✅ Anahtarını elinde tut, mümkünse çantanda kendini acil bir duruma koruyabileceğin bir şey bulundur, sokakta yürürken gözün hep arkanda olsun. Aman müzik dinleyeyim, gökyüzüne bakayım deme.
✅Ve bunları normal bul.
Erkekler için sıradan bir gece yürüyüşü, kadınlar için tehlikeli bir hayatta kalma senaryosuna dönüşürken sesimizi soluğumuzu çıkarmıyoruz. Normali buymuş, zaten kadınlar ‘zayıflığından’ bu hamleleri yapmalıymış gibi işleniyor. Evet yapıyoruz da bunları ama zayıflıktan, korunması gereken kırılgan varlıklar olduğumuzdan ya da normali bu olduğundan değil.
Bir gün, bir an başımıza bir şey gelme ihtimalinin çok da uzak olmadığını bu acıyı binbir kere tadarak bildiğimizden, elimizden gelen her şeyi yapmış olabilmek için yapıyoruz. En kötü senaryoda hayatta kalma şansımız olsun diye yani.