![Kuantum tünelleme yoluyla ilk kez atom transferi yapıldı!](https://blog.gelisiyorum.com/wp-content/uploads/2024/11/kuantum-tunelleme-yoluyla-ilk-kez-atom-transferi-1-e1731960728719-1024x577.jpg)
“Her Karakterin Gerçek Hayatta Bir Hikayesi Var”
Şirketi kurarken, çalışma ekibimizin deneyimli ve işini en iyi yapan sanatçılardan oluşması gerektiğini biliyordum. İlk olarak, yıllarca yan yana çalıştığımız fakat o dönemde İngiltere’de bulunan senaristimiz Ozan Çivit ile hayallerimi ve hedeflerimi paylaştım. Kendisi de projemi ve hedeflerimi beğendi ve ilk günden bugüne hep yanımızda oldu.
Öncelikle Rafadan Tayfa’da yer alan her bir karakterin gerçek hayatta bir hikayesi var. Bu söylediğim şey, çizgi filmdeki karakterlerimizin, ilham aldığımız gerçek karakterle her şeyinin birebir uyduğu anlamı taşımıyor elbette.
Bir hikâye oluştururken, birkaç farklı yöntem vardır. Örneğin, tamamen kendi hayal dünyanıza ait bir karakter oluşturabilirsiniz. Bu şekilde bir karakter yaratımında, o karaktere ait ne varsa, hepsi kendi düşsel anlatımınızın bir ürünü olarak seyirciyle buluşur. Ya da karakter oluşumunda çevrenizden bir kişiden ilham alırsınız. Bana göre bu tercih diğerine göre daha avantajlı bir yaklaşımdır. Zira gerçek bir karakterden esinlenerek karakter oluşturmak, hikâyenin oturması açısından oldukça önemli bir husustur.
Rafadan Tayfa’daki Kâmil karakterini oluştururken, büyük oranda babamdan esinlendim. Bunu pek çok kez anlattım aslında. Peki gerçek hayatta Kâmil Fidan kimdir? Babam kamuda uzun yıllar görev yaptı. O dönemin ekonomik şartları, Ankara gibi büyük bir şehirde yaşam, tek maaş derken babam hep ek iş yapmak zorunda kaldı. Bu nedenle de çocukluk anılarımdaki baba figürü, sürekli çalışan; bu nedenle de hep yorgun olan, fırsat bulduğunda da uyuklayan bir kişilikti. Rafadan Tayfa’nın Kâmil’ine baktığınızda, zaman zaman onu bakkalda uyurken görürsünüz. Tabii Kâmil’in yorgunluğu çalışmaktan değil; ancak uyuklamayı, daha doğrusu arada kestirmeyi sevmesinden kaynaklanıyor.
Saadettin Usta, bende büyük emeği olan, gerçek hayatta da yedi yıl yanında çalıştığım bisiklet ustasıdır. Engelli olmasına rağmen hayata hiçbir zaman küsmedi. Mucit diyebileceğim ölçüde yaratıcı bir akla, müthiş bir teknik bilgiye ve muazzam bir hoşgörüye sahipti. Geçtiğimiz yıllarda vefat etti. Allah rahmet eylesin, üzerimde emeği çok büyük bir isimdi. Ustamı kaybettim; ancak Saadettin Usta karakteri Rafadan Tayfa da yaşamaya devam ediyor. Saadettin Usta, tüm arkadaşlarımıza, keskin zekası ve hoşgörüsüyle bana olduğu gibi rehber oluyor.
Zorluk derseniz çizgi film süreci birbirinden farklı pek çok zorluğu içerisinde bulunduran bir süreç. Örneğin, senaryoda hayal edilen bir karakter, seslendirmenin de eklenmesiyle birlikte bambaşka bir hâle dönüşebiliyor. Tabii bu psikoakustik sürecin de ötesinde bir konu. Ses aksiyonun da kaynağı olarak karşımıza çıkıyor. Bu anlamda ses, görüntünün dışında yeni bir anlam inşa eder ve kimi zaman hikâyenin başatı hâline gelebilir. Senarist ne yazarsa yazsın, ses ile karakter o kadar özdeşleşir ki kimi zaman ses sanatçısının bir nidası, anlamı bambaşka bir yere sürükleyebilir. Bu nedenle de senaryodan itibaren çizgi filmin her alanı oldukça zorlu ancak bir o kadar da heyecanlı bir süreçtir.