Gelisiyorum.com | Blog

İnsan diye tasvir edileni gübre edip üzerine filizlenendir ‘insan’

06.05.2025
15
İnsan diye tasvir edileni gübre edip üzerine filizlenendir ‘insan’

İnsan en çok kendi kurduğu oyuna yenilir. Belki de hayatının içinde karşılaşmak istemediği kendinden bile gizli olan tek sırrı budur. Kurduğu oyun!

O oyun kendi aklını, kendi ego sistemini iyi tanıyan, iyi anlayan üstün bir zekanın ürünüdür. Tüm dehlizlerini bilir varlığının, tüm çıkmaz sokaklarını, tüm yaralarını ve arzularını. Buna göre yemler kendini, yaşamını buna göre kurgular. Kendi kendinin kurduğu oyunu oynamaya başlar sonra, öyle kaptırır ki kendini oyunun içinde kaybolur, unutur. Yaşadıklarının sebebinin kendisi olduğu gerçeğinden uzak, diğerlerinin “suçu” olduğundan emin ilerler. Buna da o kadar inanır ki, kurgunun sahibi olduğu bilgisine her yaklaştığında diğerlerinin canını yaktığı inancı bağırır uzaklardan haykırarak: “Hepsi diğerlerinin, suçu, sana neler ettiler!” 

Öyle büyük bir haykırmadır ki bu kulağı sağır olur insanın, kapısından geri döner hakikatinin… Ve haykıranla beraber oturup ağlar, bize neler yaptılar…

En kendine acımayanı dahi, kendine acır insanın. Her haklıyım diyen kendine acır. 

Her şikayet eden kendine acır. O acıma kendi kapısının eşiğinden alıkoyar işte insanı…

Karşılaşacağı şey, onu en çok korkutan şeydir. 

Reklam

Birçokları bunun “kendi gücü” olduğunu söyler. 

Bu insanın üstün zekasıdır. Kendini bile kandırmayı başaran, oyundan çıkmamasını sağlayan üstün zekası. Ancak karanlıktır. Bu yaşamda deneyimlediği tüm acıların sebebidir.

O kapı; sorumluluk kapısıdır.

O kapı, her şeyin sorumlusunun kendin olduğunu kabul etme kapısıdır. 

Bundan sebep, tanrı kapısıdır.

Yaratanın kim olduğunu gördüğün kapıdır.

Cezayı kesenin, bağışlamayanın, inat edenin, sevgisiz bırakanın kim olduğunu…

İşte burada benim der insan. Benim!

Yakan da, yıkan da, seven de sevmeyen de, kabul eden de etmeyen de, benim…

Bu kapıda başka kimse yoktur. 

Sadece kendisi vardır.

Sanık da kendidir vicdanı karşısında, hakim de kendidir.

Vicdanı diğerlerinin yükünü taşır gibi görünür içeride, oysa vicdanı kendi kandırılmışlığının, kendine yenilmişliğin acısını taşır önce…

Sonra bakar görür ki insan, diğerleri diye taşıdığı her şey kendisiymiş. Diğerleri yokmuş. 

Bu karşılaşmada paramparça olmayan gücünü alır işte eline, vicdan kabın, kuvvetin burada belli olur. Ebedi suçluyu bulduğunda ona gösterdiği şefkatte…

Bundan sebep, en çok kendini bulmaktan korkar insan çünkü içten içe bilir ki gücünü bulduğu yerde celladını da bulacaktır.

İnsan diye tasvir edileni gübre edip üzerine filizlenendir “insan”. 

O yeniden doğan, her şeyden kendi sebeptir.

İlginizi çekebilir: ‘Yavaş yavaş unutuyorum çocuk olduğumu, annemin kucağını, tüm masalları’

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!