Gelisiyorum.com | Blog

İnsanlığı Yakından İlgilendiren 3 Trend: Derin Teknoloji Devrimi İstanbul’da Ele Alınacak

12.05.2025
19
İnsanlığı Yakından İlgilendiren 3 Trend: Derin Teknoloji Devrimi İstanbul’da Ele Alınacak

Hello Tomorrow Türkiye Summit 2025

Dünyanın dört bir yanından gelen bilim insanları, girişimciler ve yatırımcıları bir araya getiren Hello Tomorrow Türkiye Summit 2025, 23 Mayıs tarihinde DasDas İstanbul’da gerçekleştirilecek. “Deep Tech Çağında Yükselişe Geçin” teması altında düzenlenecek etkinlikte, insanlığın geleceğini ilgilendiren üç ana derin teknoloji devrimi ve bu alanlardaki çığır açıcı gelişmeler masaya yatırılacak.

İnternetin doğumuna da öncülük eden CERN’de başlayan derin teknoloji (deep tech) devrimi, bugün yapay zekâdan biyoteknolojiye, ileri mühendislikten sürdürülebilir enerji çözümlerine kadar sayısız alanda köklü değişimlere imza atıyor. Temel bilimsel keşiflere ve mühendislikte çığır açan yeniliklere dayanan bu alandaki girişimler, sadece teknolojik ilerleme değil, ekonomik ve toplumsal yapılar üzerinde de dönüştürücü etkiler yaratıyor.

Gezegenin ve insanlığın geleceğini yeniden şekillendirecek üç büyük trend

Etkinlik, birbirine bağlı üç büyük derin teknoloji devrimine odaklanacak:

1- Biyoteknoloji canlı malzemeler ve yapay organlar

ETH Zurich’in Gıda Biyoteknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alexander Mathys’in çalışmaları, geleneksel ete göre yüzde 95 daha az arazi, yüzde 75 daha az su kullanan protein çözümleri geliştiriyor. Avrupa’da yapay kalp nakli gerçekleştiren ilk kadın cerrah Dr. Dilek Gürsoy ise GANÎ adlı şirketiyle geliştirdiği yapay organ teknolojileriyle, organ nakli bekleyen hastalar için umut sunuyor.

Reklam

Biyoteknoloji devrimi, doğa ile insan iş birliğinin en üst seviyeye taşındığı, canlı sistemlerin kodlarının yeniden yazıldığı ve yepyeni biyolojik fonksiyonların tasarlandığı bir alanı temsil ediyor. Bu devrim, mikroorganizmalardan yeni malzemelere, laboratuvarda üretilen organlara ve kişiselleştirilmiş ilaçlara kadar uzanan geniş bir spektrumda ilerliyor.

Döngüsel bir ekonominin temelini atan bu yaklaşım, tek yönlü üretim modellerinin aksine, doğayla uyumlu, sürdürülebilir ve kendini yenileyebilen sistemler geliştiriyor. Mikroorganizmaların karbondioksit gibi atıkları tüketerek faydalı bileşenler ürettiği süreçler, çevresel sorunlara da yeni çözümler sunuyor.

2- İleri mühendislik: Sıfır emisyonla uçmak

İsviçreli mühendis André Borschberg ve Bertrand Piccard’ın Solar Impulse 2 projesi, 2015-2016 yıllarında fosil yakıt kullanmadan dünya çevresinde uçan ilk hava aracı olarak tarihe geçti. Borschberg bugün H55 şirketiyle hidrojen ve elektrikle çalışan, havacılığın sıfır emisyon hedeflerine ulaşmasını mümkün kılacak hava araçları geliştiriyor.

İleri mühendislik devrimi, fizik, kimya ve biyoloji alanlarındaki bilimsel keşifleri enerji, ulaşım ve altyapı gibi kritik sektörlerde radikal yeniliklere dönüştürüyor. Bu alan, nano ölçekten makro ölçeğe kadar uzanan, malzeme bilimindeki atılımlardan uzay teknolojilerine, enerji depolama çözümlerinden elektrikli ulaşıma kadar pek çok yenilikçi uygulamayı kapsıyor.

Özellikle temiz enerji geçişinde kritik rol oynayan bu devrim, sürdürülebilir, verimli ve sıfır emisyonlu sistemlerin geliştirilmesini hızlandırıyor. Yapay zeka gibi işlemsel teknolojilerle birleştiğinde, daha önce teknik veya ekonomik olarak imkansız görülen çözümleri mümkün kılıyor.

3- İşlemsel güç: Yapay zeka ve enerji gerçeği

Yapay zekâ geliştikçe, bu teknolojinin enerji ihtiyacı da artıyor. OpenAI’nin GPT-4 modeli yalnızca eğitim sürecinde 60 milyon kWh enerji tüketti – bu, yaklaşık 5.000 hanenin yıllık elektrik ihtiyacına eşdeğer. Yapay zekâ devriminin sürdürülebilir biçimde ilerleyebilmesi için enerji politikalarının da bu teknolojiyle birlikte evrilmesi gerekiyor.

İşlemsel devrim, yapay zeka, kuantum bilgisayarlar ve ileri hesaplama teknolojilerinin öncülüğünde, veri işleme ve analiz kapasitesini exponansiyel olarak artıran bir dönüşümü temsil ediyor. Bu devrim, diğer tüm derin teknoloji alanlarını hızlandıran bir “meta-teknoloji” işlevi görüyor, bilimsel keşifleri ve mühendislik çözümlerini ciddi biçimde ivmelendiriyor.

Sadece teknolojik sistemleri değil, bilginin kendisini ve onunla olan ilişkimizi de dönüştüren bu alan, sağlıktan finansa, eğitimden savunmaya kadar tüm sektörleri etkiliyor. İnsan-makine işbirliğinin yeni formlarını şekillendirirken, aynı zamanda bilişsel süreçlerin otomasyonu ve genişletilmesini de mümkün kılıyor.

40’tan fazla global konuşmacı, 30’un üzerinde startup

Hello Tomorrow Türkiye Kurucusu ve YK Başkanı Timur Topalgökçeli, “İstanbul’da düzenlediğimiz bu zirve, sadece bir konferans değil, gezegenimizin ve insan sağlığının geleceğini şekillendirecek bilimsel atılımların ve iş birliklerinin başlangıç noktası. Burada doğacak fikirler ve işbirlikleri, iklim krizinden sağlık sorunlarına kadar pek çok küresel sorunu çözme potansiyeline sahip” dedi.

Zirve boyunca DasDas İstanbul’daki Ana Sahne’de; André Borschberg (H55), Dr. Dilek Gürsoy (GANÎ), Prof. Dr. Alexander Mathys (ETH Zurich), Linn Kretzschmar (CERN Venture Connect), Joana Cartocci (Robeauté), Prof. Dr. Elvin Karana (TU Delft), Paul Hayre (Harvard Grid Executive Director), Rani Saad (Apex Black Founding Partner & Stanford Angels of the UK Co-Founder/Co-President) ve Andrew Gollach (SOSV, HAX Partner) gibi alanında çığır açan bilim insanları ve yatırımcılar keynote konuşmalar gerçekleştirecek.

Hello Tomorrow Global Challenge’ta dünya genelinden 5.000 başvuru arasından seçilerek finale kalan 750 startup arasına girmeyi başaran 31 Türk girişimi de etkinlikte yer alacak. Bu girişimler, 22 Mayıs’taki Yatırımcı Günü’nde 50’ye yakın ulusal ve uluslararası yatırımcı ile bir araya gelecek, 23 Mayıs’ta ise Pioneer Stage’te ileri bilişim, enerji, sağlık teknolojileri, biyomalzemeler, tarım teknolojileri ve sürdürülebilir inşaat alanlarındaki çözümlerini sunacak.

Hello Tomorrow Türkiye’nin etkisi

2016’dan bu yana Türkiye’nin deep tech inovasyon ekosisteminin öncüsü olan Hello Tomorrow Türkiye, CERN, NASA, Harvard, Stanford, MIT, Oxford ve Cambridge gibi dünyanın en saygın kurumlarından inovatörleri ülkemizde ağırladı. 7.000’i aşkın inovatör, 500’den fazla startup, 200’ü aşkın yatırımcı ve kurumsal şirketi bir araya getiren platform, 400’den fazla ileri teknolojiyi hızlandırdı.

Hello Tomorrow, derin teknoloji girişimlerini ticarileştirmeye ve küresel ölçekte eşleştirmeye yönelik geliştirdiği 25 milyon dolar değerindeki veri platformu sayesinde 9.700’den fazla kanıtlanmış teknoloji çözümünü, 1.700’ü aşkın yatırımcı ve kurumsal fonla buluşturuyor. 120’den fazla ülkeden yıllık 4.500’den fazla teknoloji başvurusu alan bu platform sayesinde girişimciler bugüne kadar 4 milyar doların üzerinde yatırım topladı.

Derin teknoloji yatırımları hızla artıyor

Boston Consulting Group’un verilerine göre, derin teknoloji yatırımları son beş yılda dört kattan fazla artış gösterdi. 2016’da 15 milyar dolar olan toplam yatırım miktarı, 2020’de 60 milyar doları aştı. Erken aşama startup’lar için ortalama yatırım tutarı ise 2016-2019 arasında 36.000 dolardan 2 milyon dolara yükseldi.

McKinsey ve PwC analizlerine göre, 2030 itibarıyla derin teknoloji kaynaklı yeniliklerin dünya ekonomisine 10-15 trilyon dolar arasında katkı yapabileceği öngörülüyor.

Bilim ve teknoloji inovasyonunun ön saflarında yer alan global vizyonerleri, çığır açan startupları ve sektör liderlerini bir araya getiren etkinlik AstraZeneca, BASF, Tüpraş, Erciyas Holding, Türk Hava Yolları ve Akkök Holding destekleri ile IDEMA ve INOGAR ev sahipliğinde gerçekleşecek.

Etkinlik detayları

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!