İzmir’in görülmesi gereken antik kentleri

İzmir, Ege’nin en tarihi şehirlerinden biri. Güneşin tatlı ışığında parlayan taş sokaklar, binlerce yıl öncesine ait izler taşıyor. Eğer hem deniz havası alayım hem de tarihle iç içe bir rota oluşturayım diyorsanız, bu şehir sizin için biçilmiş kaftan. Üstelik bu yolculuğa çıkmak düşündüğünüzden çok daha kolay olabilir. Önceden ucuz uçak bileti alın, sonra rotanızı bu eşsiz antik kentlere çevirin. Her biri size hem zamanın ruhunu hem de İzmir’in gerçek kimliğini gösterecek.

1. Efes Antik Kenti – Selçuk

Listeye elbette Efes’le başlanmalı. İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan Efes, sadece ülkemizin değil, dünyanın en etkileyici arkeolojik alanlarından biri. Celsus Kütüphanesi’ni görmek, 25 bin kişilik dev tiyatrosunda durup taşların fısıltısını dinlemek… Gerçekten büyüleyici. Bir zamanlar bir liman kenti olan Efes, tarih boyunca ticaretin ve kültürün kalbinin attığı yerdi. Bugünse, adım attığınız her yerde geçmişin sesini duyuyorsunuz. Birkaç saatte gezilecek bir yer değil, vakit ayırmak şart. Eğer İstanbul’dan yola çıkacaksanız, hızlı bir planla bir İzmir İstanbul uçak bileti alıp sabah saatlerinde şehre iniş yapabilir, öğleden sonra kendinizi antik taş sokaklarda bulabilirsiniz.

2. Teos Antik Kenti – Seferihisar

Sakin şehir unvanını taşıyan Seferihisar’da yer alan Teos, antik çağda sanatçılar için kurulmuş bir şehir. Yani burası o zamanların sanat köyüydü desek yanlış olmaz. Dionysos Tapınağı, agora ve tiyatro kalıntıları hâlâ ziyaretçilerini bekliyor. Teos’un en güzel yanlarından biri ise doğayla bütünleşmiş olması. Antik kalıntılar arasında yürürken zeytin ağaçlarının gölgesinde soluklanabilirsiniz. Eğer sessizlik ve tarih arıyorsanız, burası tam sizlik. Şehirde rahat ve konforlu bir gezi yapmak için zamanlamayı iyi ayarlamak gerek. Bu noktada Pegasus uçak bileti seçeneklerini değerlendirmek hem ekonomik hem de pratik bir çözüm sunuyor.

3. Pergamon (Bergama) – Bergama

Helenistik dönemin parlayan yıldızlarından biri olan Pergamon, kuzeydeki Bergama ilçesinde yer alıyor. Akropol bölgesine çıktığınızda, manzara sizi mest ediyor. Bir yanda antik tiyatro, diğer yanda yemyeşil Ege manzarası… Pergamon’un öne çıkan yerleri arasında Athena Tapınağı, Trajan Tapınağı ve ünlü kütüphane bulunuyor. Bu kütüphane, zamanında İskenderiye ile yarışacak kadar zengindi. Ayrıca Asklepion da antik dönemin önemli sağlık merkezlerinden biri. Tarihi seven herkesin mutlaka uğraması gereken bir rota. Ve inanın, bu antik kenti gezdikten sonra kitaplarda gördüğünüz tarih size çok daha gerçek ve yakın gelecek.

4. Klazomenai – Urla

Urla merkezine oldukça yakın bir konumda yer alan Klazomenai, hem tarihi hem de gastronomiyi birleştiren özel bir nokta. Antik zeytinyağı işliği hâlâ ayakta ve burası dünyadaki en eski zeytinyağı üretim merkezlerinden biri olarak biliniyor. Hem tarihî kalıntıları gezebilir hem de çevredeki butik şarap evlerinde gün batımını şarap eşliğinde izleyebilirsiniz. Klazomenai, İzmir’deki en sade ama en derinlikli duraklardan biri.

5. Metropolis – Torbalı

Henüz geniş kitleler tarafından keşfedilmemiş bir diğer harika yer de Torbalı’daki Metropolis Antik Kenti. Adı gibi “ana şehir” anlamına gelen Metropolis, tiyatrosu, hamamı ve agorasıyla sizi Roma dönemine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Bu bölge çok kalabalık olmadığı için gezmesi de oldukça rahat. Antik tiyatronun taş basamaklarında oturup birkaç dakika sessizce beklemek, tüm yorgunluğunuzu alabilir.

6. Erythrai – Ildırı

Çeşme’ye bağlı Ildırı köyünde yer alan Erythrai Antik Kenti, Ege Denizi’ne bakan konumuyla hem tarihi hem de görsel bir şölen sunuyor. Antik tiyatrodan manzarayı izlerken “Keşke burada gün batımını yakalasaydım” diyebilirsiniz. Yaz aylarında bile sakinliğini koruyan Erythrai, kalabalıktan kaçmak isteyenler için harika bir tercih. Ayrıca köy içinde yürüyüş yapmak, lokal teyzelerin açtığı küçük tezgâhlardan ev yapımı ürünler almak da bu deneyimi zenginleştiriyor.