Gelisiyorum.com | Blog

Kadınlar arası rekabet erkeklerden daha yoğun olabilir

04.08.2025
24
Kadınlar arası rekabet erkeklerden daha yoğun olabilir

“Eş cinsiyet içi rekabet” (intrasexual competition), evrimsel psikologların, üreme başarısını artıracak kaynaklar için aynı cinsiyet bireyler arasındaki mücadeleyi tanımlarken kullandığı terimdir. Ancak bu rekabetin stratejileri, cinsiyete göre tutarlı biçimde farklılık gösterir. Bunun nedeni, erkekler için avantaj sağlayan rekabet türünün, kadınlara yarar sağlayan biçimden farklı olmasıdır.

Cinsel Seçilim Teorisi’ne göre, erkekler üreme sürecine kadınlara kıyasla daha az yatırım yapar; buna rağmen, hiç üreyememe riski daha yüksektir. Bu riski azaltmak için statü ve baskınlık sergilemeleri gerekir. Çünkü bu özellikler, iyi genlere ve yavruyu koruyup besleyebilecek kapasiteye işaret ettiğinden, kadınlar için çekicidir. Ayrıca fiziksel çatışmalar erkeklerin üreme potansiyelini kadınlara göre daha az tehlikeye atar. Bu da erkekleri daha doğrudan, saldırgan rekabet biçimlerine yönlendirir.

Kadınlar ise genellikle doğrudan ve tehlikeli rekabet biçimlerinden daha az kazanç sağlar. Bu nedenle erkeklerin rekabeti daha görünürdür ve erkekler daha rekabetçi cinsiyet olarak algılanır. Oysa araştırmalar, kadınlar arasındaki rekabetin yüzeyin altında devam ettiğini ve bazı bağlamlarda erkeklerinkinden daha sert olabileceğini gösteriyor.

Rekabetin Kaynağı: Kaynak Elde Etme İhtiyacı

Kadınlar, çocuk bakımının büyük kısmını üstlenir. Bu da uzun vadede istikrarlı kaynaklara erişimi kritik hâle getirir. Erkekler için çocuk yetiştirme sorumluluğu aynı ölçüde sürekli ve acil olmadığından, bu kaynaklar için kadınlar arasında daha sık ve sonuçları daha önemli olan bir rekabet görülür. (Bir kadının genetik olarak kendi çocuğunu dünyaya getirmesi en az dokuz aylık bir yatırımı gerektirirken, bir erkeğin katkısı birkaç dakika ile sınırlı olabilir.) Erkek için çiftleşme sonrası iş büyük ölçüde tamamlanır; kadın için asıl süreç o zaman başlar.

Statü ve Başarı

Evrimsel psikologlara göre, erkeklerin çiftleşme başarısı yüksek statüyle artarken, kadınlar açısından fiziksel ve sosyal kaynaklara erişim (sağlıklı beslenme, güvenli yaşam alanı, sosyal destek gibi) daha büyük avantaj sağlar. Ancak bu tür kaynaklar için yürütülen rekabet, doğrudan gözlemlenmesi ve incelenmesi daha zor bir süreçtir.

2023 yılında Nature dergisinde yayımlanan dikkat çekici bir araştırma, kadınlar arasındaki bu dolaylı rekabeti incelemek için tasarlandı. Üç farklı ülkeden, evli ve çocuk sahibi 596 katılımcı (25-45 yaş aralığında) çalışmaya dahil edildi. Katılımcılara, kaynaklar (güvenlik, statü, fiziksel çekicilik gibi) içeren 20’den fazla senaryoya tanıdıkları hemcins bireylerin nasıl tepki vereceğini tahmin etmeleri istendi.

Reklam

Bulgular: Kadınlar Arası Rekabet Daha Sert

Araştırmacılar, kişilerin kendi cinsiyetlerinden bireyleri daha iyi gözlemleyebileceğini ve bu tahminlerin doğrudan kendi duygularını değil, gözlemlerini yansıtacağını varsaydılar.

İlk deneyde, kadın ve erkeklerin kendi hemcinslerine yönelik tepkileri analiz edildi. İkinci deneyde ise cinsiyet yanlılıklarını kontrol etmek için karşı cins hedeflere verilen tepkiler incelendi.

Sonuçlar, erkeklerin kaynak avantajlarına yönelik olumsuz tepkilerinin hem kadınlarda hem erkeklerde daha yüksek olduğunu gösterdi. Ancak kadın katılımcıların, belirli bir kaynağa sahip olan başka bir kadına karşı daha olumsuz duygular bildirme oranı, erkek katılımcıların kendi hemcinslerine yönelik bildirdiği oranlardan belirgin biçimde yüksekti.

Kaynak Eşitsizliği ve Duyarlılık

Kadınların aynı cinsiyetteki bireylerin sahip olduğu kaynaklara karşı daha fazla kıskançlık ya da olumsuz duygu hissetme eğilimi, şu unsurlar için de geçerliydi:

  • İş yerinde güçlü bir pozisyona sahip olmak

  • Fiziksel olarak çekici olmak

  • Yardımsever ebeveynlere sahip olmak

  • Toplum içinde etkili bir birey olmak

  • Yüksek enerjili, sağlıklı olmak

  • Güzel bir evde yaşamak

  • Destekleyici bir eşe sahip olmak

  • Sakin, kendine güvenli olmak

  • Kaliteli yemek sunmak

Araştırmacılar, bu farkın kadınların genel olarak daha olumsuz değerlendirmeler yapma eğiliminden kaynaklanıp kaynaklanmadığını test etti. Karşı cins hedeflere yönelik tepkiler analiz edildiğinde, kadınlar erkeklerin sahip olduğu kaynaklara karşı daha az olumsuz duygular bildirdi. Yani bu olumsuzluk, hemcinsler arasındaki kaynak farkına yönelikti.

Sonuçlar özetle şöyleydi: Üç farklı ülkeden katılımcı-gözlemciler, kendi deneyimlerine dayanarak kadınların, değerli özelliklere sahip olan hemcinslerine erkeklerden daha olumsuz tepkiler verdiğini bildirdi.

Sonuç: Kadınlar Kadınlara Karşı Daha Rekabetçi

Kadınlar, hemcinsleriyle aralarındaki kaynak farkına erkeklere kıyasla daha duyarlılar. Buna karşın, karşı cinse yönelik olumsuzluk daha düşük. Bu, kadınların genel olarak daha rekabetçi ya da daha hassas olduğunu değil, diğer kadınlarla karşılaştırıldıklarında bu hassasiyetin ortaya çıktığını gösteriyor.

Araştırma, en azından 25–45 yaş aralığında, evli ve çocuk sahibi bireyler için, eş cinsiyetli kaynak rekabetinin kadınlar arasında erkeklere göre daha yoğun olduğunu ortaya koyuyor. Aynı zamanda, kadınların erkeklerle olan rekabeti, erkeklerin kadınlarla olan rekabetinden daha düşük. Bu da, kadınların neden genelde daha az rekabetçi göründüğüne dair kısmi bir açıklama sunuyor.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Kadın olmak üzerine: Dünyanın en zor ve en güzel işi

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!