Logo Tasarım: Bu 7 Adımı Bilmeden Tasarıma Başlamayın

Logo hazırlamak, deneyim, bilgi ve yetenek gerektiren bir iştir. Ancak modern teknolojiler sayesinde kendi logonuzu kendiniz tasarlamanız artık mümkün.

Tabii ki hazır şablonlar ile yapılan logolar, deneyimli bir tasarımcının yapacağı logolar kadar iyi olmayacaktır.

Ancak işletmenizi yeni kuruyorsanız ve logonuz için bir tasarımcı ile çalışacak bütçeye sahip değilseniz yine de güçlü bir logo tasarlamanız mümkün.

Bu makalemizde, markanızı temsil edecek olan logoyu tasarlarken dikkat etmeniz gereken 7 adımdan bahsedeceğiz.

Böylece kendi logonuzu tasarlamak için Canva veya benzeri bir programın başına oturduğunuzda, tam olarak nelere dikkat etmeniz gerektiğini öğrenmiş olacaksınız.

Rakip Analizi Yapın

Logonuzu tasarlamaya başlamadan önce ciddi bir rakip analizi yapmanız oldukça önemlidir.

Yaptığınız logonun, rakip firmalarınızdan birisinin logosuna çok fazla benzemesi sizi zor duruma düşürebilir. Veya farklı sektörlerde, sizden daha büyük firmalara benzer logolar yapmanız marka kimliğinizin gömülmesi ile sonuçlanabilir.

Tabii ki dikkat etmeniz gereken tek konu, rakiplerinize benzer bir logo yapmaktan kaçınmak değil.

Farklı sektörlerin, farklı logo trendleri vardır. Yapacağınız rakip analizi sizin bu trendleri fark etmenizi ve buna göre hareket etmenizi sağlar.

Eğer hoşunuza giderse bu trendleri takip etmeye devam edebilir veya başka bir yöne gitmeyi tercih edebilirsiniz.

Tabii ki güncel trendlere karşı tutumunuz ne olursa olsun, bu yaklaşımı güncel analizlere dayalı olarak yapmak en mantıklı çözüm olacaktır.

Logo Seçerken Marka Renklerinizi Göz Önünde Bulundurun

Her markanın tasarımlarında, e-ticaret sitesinde ve logosunda kullandığı belirli renkler bulunması önem taşır.

Sık sık tekrarladığınız renkler sayesinde kullanıcılar bir noktadan sonra bu renkleri sizin markanız ile özdeşleştirmeye başlarlar.

Bu sayede benzer renk kombinasyonları ve tasarımları gördükleri zaman direkt olarak akıllarına sizin markanız gelir.

Tabii ki bu seçtiğiniz marka renklerini logonuzda da kullanmanız önem taşır.

Sonuçta markanızı belirli bir renk kombinasyonu varsa ve bunu logonuzda bile kullanmıyorsanız, istediğiniz etkiye ulaşamazsınız.

Logonuzun Renk Kombinasyonunun En Fazla Üç Olmasına Dikkat Edin

Logo tasarımınızda üç renkten daha fazla renk olmaması, çoğu tasarımcının kabul ettiği genel kurallardan birisidir.

Gereğinden fazla renk kullanılması kafa karışıklığına sebep olabilir. Üzerinde çok fazla farklı ton ve renk olan logolar genellikle istenilen etkiyi yaratmakta zorluk yaşarlar.

Pazarladığınız ürün veya hizmet ne olursa olsun, marka mesajınızı anlaması kolay ve sade bir tasarım ile yansıtmanız akılda kalıcılığınızı artırır.

Renk Psikolojine Önem Verin ve Kitleniz İçin Doğru Renkleri Kullanın

Farklı renkler, farklı psikolojik etkilere sahiptir. Markanız ve logonuz için buna uygun renk seçimleri yapmak hedef kitlenize daha kolay ulaşmanızı sağlar. Yapılan araştırmalara göre online alışveriş mecralarında, reklamlarda ve pazarlama kampanyalarında kullanılan renk spektrumu, satın alma motivasyonumuzu %80’e kadar değiştirebilir. 

Örnek vermek gerekirse, kırmızı ve kahverengi tonları, X kuşağının dikkatini daha fazla çeker. Diğer yandan milenyum kuşağı ve Z kuşağı gibi daha genç kuşaklar, pastel renkleri daha fazla tercih ediyorlar.

Renkler çoğu zaman öznel bir etkiye sahiptir ancak bazı renklerin evrensel olarak kabul gören etkileri vardır. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibi sıralanabilir.

Mavi: Markaların sıkça tercih ettiği bir renktir. İnsanları sakinleştirici etkisinin yanı sıra, güven, başarı gibi hisleri uyandırmaktadır. Neredeyse hiç bir kültürde olumsuz bir anlamı olmadığından risksiz bir renktir.

Siyah: Renk teorisinde ve logo tasarım psikolojisinde, gücü ve otoriteyi temsil eder.

Gri: Farklı renklerle çok uyumlu olan gri renk, markalar tarafından sıkça tercih edilmektedir. Anlam açısından siyah renge yakındır bunun yanında otorite ve alçakgönüllüğü temsil eder. 

Beyaz: Saflığı temsil eder. Mükemmelliği, basitliği ve masumiyeti içinde barındırır. Beyaz, ikinci bir renkle kullanılır. Bu sebeple yanında kullanılacak renkler çok önemlidir.

Yeşil: Yaşamı, doğamı ve yenilenmeyi temsil eder. Saygı ve barışı temsil eder. Finans, güvenlik gibi şirketler sıkça tercih etmektedir.

Kahverengi: Ağacın gövdesini anımsattığından kahverengi tabiatı sembolize eden bir renktir. Sıcak bir renktir. Sadelik ve uyum hissi verir. Aynı zamanda ciddiyet ve sorumluluk duygularını besler. Bu nedenle inşaat ve emlak firmaları daha çok tercih ederler.

Sarı: Göz kamaştırıcı bir renktir ve çoğu kez dikkat çekmek için kullanılır. Basit ve çocuksudur. Restoranlar, oyuncak, parklarda yani aileye hitap eden şirketlerde daha çok tercih edilir.

Kırmızı: Çok güçlü duyguları uyandırıcı bir renktir. Enerjik ve dikkat çekicidir. Birçok restoran iştah açması için kırmızı renk tonlarını kullanmaktadır.  

Hedef kitlenize uygun bir renk paleti seçerek, doğru müşterilere daha rahat ulaşabilirsiniz. Bu da logonuzun, istenilen kitlelerce tanınırlığını artıracaktır. 

Logonuzda Yazı Kullanacaksanız Mutlaka Okunaklı Olmasının Gerektiğini Unutmayın

Şirket logolarının üzerinde yazı olmak zorunda değildir. Ancak marka bilinirliğini artırmak için, marka ismi, slogan gibi yazılar logolara eklenebilir.

Bu konuda sıklıkla tekrar edilen hatalardan birisi ise, logolara eklenen yazıların okunabilirliğinin düşük olmasıdır.

Son zamanlarda başlayan, marka kimliklerinde sadeleşme akımı bu sorunu biraz azaltmış olsa da, hala sadece güzel görünsün diye okuması zor olan yazı fontlarının kullanıldığı logolar var.

Bu da özellikle uzaktan bakanların logoların üzerindeki yazıları okumasını engelliyor ve marka kimliğinin kaybedilmesine sebep olabiliyor.

Bu yüzden eklenen yazıların okunurluğunun yüksek olması oldukça önemli.

Logoda Kullanacağınız Bir Sembol Varsa Tescil Sorgulaması Yapın

Logoların üzerinde belirli şekil, sembol ve imgelerin olması kaçınılmazdır. Sonuçta belirli bir görsellik kullanmadan logonuza görünürlük ekleyemezsiniz.

Ancak bu konuda unutmamanız gereken bir unsur var.

Birbirinden farklı sembolleri tescillemiş, logolarında kullanmış ve markalarına dahil etmiş birçok farklı şirket bulunuyor.

Önceden tescillenmiş ve fikri mülkiyet korumasına alınmış bir sembolü marka logonuza dahil etmeniz, istenmeyen hukuki sonuçlar doğurabilir.

Bunun önüne geçmek için, logo tasarımı süreci başlamadan önce sıkı bir tescil sorgulaması ve araştırması yapmak büyük önem taşıyor.

Yazı Fontunu Seçerken Siteniz ile Uyumlu Olmasına Dikkat Edin

Yazı fontları tasarım ile ilgilenmeyen insanlara önemsiz gibi gelebilir. Ancak genel tasarım ve marka imajı konusunda fontların göz ardı edilemeyecek bir etkisi var.

Seçtiğiniz fontun sahip olduğu şekil, detaylar ve oluşturduğu genel görüntü, bütün logo tasarımınızı etkileyecek bir unsurdur.

Bu sebeple logo tasarımınızı yaparken de kullanmayı seçtiğiniz font, oldukça büyük bir önem taşır.

Tabii ki font seçimi, sadece logonuzu etkileyen bir durum değil.

Logonuz için seçtiğiniz fontun, kullandığınız web sitesi ile uyumlu olması da oldukça önemli.

Eğer internet sitenizde bulunan yazılarla alakasız ve uyumsuz bir fontu logo tasarımı için seçerseniz, bu genel estetikte bozulmalar yaratabilir.

Bu sebeple mümkün olduğunca aynı veya benzer fontlar seçmenizi öneriyoruz.

Kaynak: www.ikas.com