![300 Yıl Geride Olduğumuzu İddia Eden ve Kafaları Allak Bullak Eden Kayıp Zaman Teorisi](https://blog.gelisiyorum.com/wp-content/uploads/2025/01/s-b1e7889dc5471dd90f77152a4758c1ab280e26aa-1024x576.jpg)
Masalların Altındaki Gizli Mesaj! Sonsuza Dek Mutlu Yaşayan Pamuk Prenses’in Psikolojik Rahatsızlığı Neydi?
Diğer prensesler gibi Pamuk Prenses’in hikayesinin başlangıcı da bir travmadan geçiyor aslında. Hatta bir değil, zincirleme olarak devam eden travmalardan oluşuyor hikayesi. Üvey anneyle kaldığı süre boyunca gördüğü zorbalık, kendi annesinin yanında olamayışının verdiği yoksunluk hissi, babasının ölümü, arından üvey annenin canına kast edişi… Bir prensesken kendisini aniden ormanın içinde yedi cüce ve yüzlerce hayvanla buluşu, cadının tuzağı, zehirli elma ve ölüm uykusu!
Şimdi böyle bakıldığında hiç de küçük çocuk masalı gibi durmuyor değil mi? Travma Sonrası Stres Bozukluğunun davranış belirtileri arasında aşırı duyarlılık ve kaygı, zihinsel uzaklaşma ve duygusal yalıtılma gibi özellikler buluyor.
Her şey güllük gülistanlık gitse de sürekli kendisini tehlike içinde hisseden Pamuk Prenses’in ‘masumiyeti’ biraz da korkusundan geliyor aslında. Sürekli olarak yaşadıklarını kafasında yeniden canlandıran ve her şeyin bir anda kötü gidebileceği korkusuna kapılan prensesin ormanda tek başına kalması da tesadüfe yorulmamaması gereken bir detay.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşayan kişilerin en belirgin özelliklerinden biri hayatın akışından kendisini koparması. Pamuk Prenses’in uyuduğu ‘derin’ uyku da, prens gelene kadar ‘donan’ duygusallığı da buna işaret.