“Paylaşım Devrimi” Başladı
Artık evi olanın pansiyoncu, aracı olanın taksici, eşyası olanın satıcı olduğu bir dönemdeyiz ve “paylaşmak” devasa bir ekonomiye dönüştü. “paylaşım ekonomisi” teknoloji odaklı sosyal ağların yaygınlaşmasıyla sürekli gelişiyor ve dünya üzerindeki tüketim çılgınlığına karşı duruşuyla her geçen gün daha da destek topluyor. Ancak “paylaşım ekonomisi” hala geleneksel yöntemlerle iş yapılan pek çok sektörün de korkulu rüyası…
Haber: Beyza Gözeyik
İnsanların sanal platformlarda bir araya gelerek sahip oldukları kaynakları başkalarının kullanımına sunduğu “paylaşım ekonomisi” 21’inci yüzyılın en radikal ekonomik yapılarından biri… Büyük bir hızla dünyaya yayılan paylaşım ekonomisi sahiplik temelli geleneksel ekonomi yapısının da tahtını sallıyor. Bu yeni modeli bu denli önemli hale getiren en önemli özelliklerse bireylerin hem “yararlanıcı” hem “sağlayıcı” hem de “yatırımcı” rollerini üstlenmesi. Airbnb ve Uber gibi markalarla ülkemizde de adını duyurup bir pazar oluşturan paylaşım ekonomisi, getirdiği büyük değişimlerle tartışma konusu olmaya devam ediyor. Örneğin Uber kullanıcılara sağladığı büyük faydalarla takdir toplarken taksicilerinse isyan etmesine sebep oldu ve bu kaos Uber’in faaliyet gösterdiği hemen hemen her ülkede yaşandı. Biz de tüm dünyayı saran paylaşım ekonomisinin öncülerine, yurt içi ve yurt dışı örneklerine yer verirken sektörün önde gelen isimlerinden de Türkiye’nin paylaşım ekonomisine bakışını değerlendirmelerini istedik.
Workinton
➞ Hem kafede oturmanın rahatlığını hem de bireylerin çalışmalarını yürütmeleri için gerekli tüm altyapıyı sağlayan yeni trend “ofis-kafe” sistemleri de dijital olmayan sistemler arasında yer alarak paylaşım ekonomisine katkı sağlıyor.
➞ Ankara’da bir, İzmir’de iki ve İstanbul’da on şubesiyle hizmet veren bu paylaşım sisteminde; ortak çalışma (co-working) alanları, hazır ofis hizmetleri, sanal ofis hizmetleri, toplantılar için özel alanlar sağlanıyor.
➞ 15 binin üzerinde bireysel üyeye ve 2 binin üzerindeki şirkete hizmet veren bu yarı ulusal paylaşım sisteminin benzer iş kolunda çalışan bireylerin sosyalleşerek iş birliği yapmasına da önayak oluyor.
Airbnb
➞ 2007 yılında San Francisco’da yaşayan Brain Chesky ve Joe Gebbia adlı iki arkadaş evlerinin kirasını ödemekte zorlanınca bir odayı kiraya vermeyi düşünüyorlar ve bu fikirle şu an milyar dolarlık bir şirket olan Airbnb’nin temeli atılıyor.
➞ “airbedandbreakfast.com ismiyle faaliyete geçen paylaşma sistemiyle misafirlere kiralanan odalarda şişme yatakların olması ve sabah da ücretsiz kahvaltı verilmesi bu platformun adını oluşturuyor.
➞ 80 dolarlık kazançla başlayan Airbnb bugün 31 milyar dolarlık şirket değeriyle paylaşım ekonomisinin “Amazon”u olarak gösteriliyor.
Sinemia
➞ Türkiye’den çıkan Sinemia üyelerine sınırsız sinema bileti sağlayan ve 2015 yılında faaliyete geçen bir sinema kulübü. Lokasyon bazlı teknolojileriyle sizi bulunduğunuz en yakın sinema salonlarına yönlendiriyor ve seçtiğiniz pakete göre ayda kaç film izleme hakkınız varsa (sınırsız üyelik de dahil) kullanmanızı sağlıyor.
➞ Her ay ödediğiniz belirli bir meblağ karşılığında Sinemia kartınızı banka kartı gibi kullanarak sinema biletinizi alabiliyorsunuz.
➞ Bugün Sinemia; Türkiye, ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya olmak üzere 5 ülkede hizmet veriyor. Türkiye, İngiltere ve ABD’de ayda toplam 5 milyon tekil sinemasevere ulaşıyor.
Kolektif House
➞ Paylaşımlı ofis modelinin Türkiye’deki temsilcilerinden Kolektif House’un hikayesi Ahmet Onur’un bugünkü ortakları Civan Orhan ve Yiğithan Orhan’ın Los Angeles’tan İstanbul’a dönüp burada bir ofise ihtiyaç duymalarıyla başlıyor. Civan ve Yiğit ile aynı dönemde İstanbul’a dönen Ahmet Onur, yakın arkadaşlarının “Bize güzel bir ofis bulur musun?” sorusuna oldukça yaratıcı bir yanıtla geliyor ve Kolektif House fikri ortaya çıkıyor.
➞ Kolektif House’un Oto Sanayi’de başlayan hikayesi bugün 7/24 aktif Şişhane ve Levent lokasyonlarında devam ediyor. Haziran itibarıyla da Maslak 42’de üçüncü lokasyon açılacak.
➞ Üyeleri arasında Mutlubiev, iyzico, Sinemia, Volt gibi girişimini büyütmüş start-up’lar, melek yatırım ağları, kreatif ajanslar, bireysel çalışanlar ve inovasyon & girişim odaklı Yandex, İş Bankası gibi kurumsal şirketler de bulunuyor.
Uber
➞ Travis Kalanick ve Garrett Camp isimli iki arkadaş’ın 2008 yılında karlı bir Paris akşamında taksi bulamamaları UBER’in ortaya çıkmasını sağlıyor. Belki o sırada iki arkadaştan biri bir buton olsa da bastığımız gibi araç gelse diye sadece espri yapmıştı ve gerçekten de bu kadar basit bir fikir UBER’in bugüne gelmesini sağladı.
➞ 2009 yılında kurulan ve Airbnb ile birlikte paylaşım ekonomisinin lokomotifi olarak görülen Uber yaklaşık 68 milyar doların üzerinde piyasa değerine sahip.
➞ Kötü niyetli taksicilerin aldatmaları ile fahiş fiyatlarla ödeme yapmak zorunda kalan yolcular bu sistemle daha gidecekleri yere ayak basmadan ödeyecekleri meblağı öğrenebiliyorlar.
Zumbara
➞ 2010 yılında faaliyete geçen Zumbara; kullanıcılarının maddi gelir elde etmek üzere başkalarına hizmet vermek yerine yetenek, bilgi deneyimini para dışı bir bedel karşılığında paylaşmasına olanak sağlayan bir sistem.
ModaCruz
➞ Paylaşım ekonomisinin ikinci el alışveriş yönünü faaliyet alanı olarak seçen ModaCruz paylaşım sistemi özellikle kadınları hedefleyen bir ikinci el dijital pazaryeri…
➞ Kadınların alışveriş tutkusunun sonucunda kapasitesini aşan gardropların kazanç kapısına dönüşmesi için 2014 yılında faaliyete geçen ModaCruz paylaşım sisteminin bir milyondan fazla üyesi bulunuyor.
Kaynak: marketingturkiye.com.tr