Schoolteacher Simulator İncelemesi – LEVEL Online

27.01.2025

Schoolteacher Simulator İncelemesi – LEVEL Online

Evet, bu yazı bana bilerek verildi; orası kesin.

Bildiğiniz üzere 2016 yılından beri üniversitelerde dijital oyun tasarımı üzerine dersler veriyorum. 2020 yılından beri de BAU Dijital Oyun Tasarım Bölümü (BUGLAB)’de Dr. Öğr. Üyesi olarak görev yapıyorum. Geçen dokuz yıllık süre esnasında binin üzerinde öğrencim oldu ve umuyorum çok daha fazla olacak. Akademisyen olmak pek tabii lise ya da ortaokul hocası olmak gibi değil. Müfredat birazcık hocanın inisiyatifine kalabildiği gibi, her üniversite hocası farklı şekillerde eğitim metodolojileri uygulayabiliyor. Sonuçta üniversite eğitimi bir zorunluluk değil. Her üniversitenin, her fakültenin ve bölümün tarzı belirli bir ölçü içerisinde kalacak şekilde, farklılık gösterebiliyor. Bu özgürlük hali, özellikle akademisyenlerin kendilerini büyük ölçüde yenilemeleri, günceli öğrenmeleri anlamına geliyor ki zaten bizzat bu işi yapmaktan aldığım en büyük keyif yeni bir şeyler öğrenmek ve aktarmak.

Hele bir de dijital oyun tasarım gibi neredeyse her gün yeni bir “şeyin” ortaya çıktığı, eğlenceli olduğu kadar acımasız da olan bir alanda akademisyen olmak, gerçekten sevmeyenin yapabileceği bir şey değil. Her daim dediğim gibi, bu alanda araştırma yapmak, kitap yayınlamak, tasarım yapmak ve yapmayı öğretmek, benim için büyük bir lütuf. Dediğim gibi eğitim, farklı seviyelerdeki öğrencilere, farklı şekillerde veriliyor. İlk ve orta derece ayrı, üniversite ayrı, yüksek lisans ayrı doktora ayrı…

Hal böyle olunca benim tam bir Amerikan lisesini konu alan bir oyuna “öğretmen” tarafından yaklaşmam ne kadar doğru bilemedim ama zaten Schoolteacher Simulator öyle bir oyun ki sanıyorum öğretmenlik haricinde her şeyinden bahsedebilirim…

Demek Unreal Engine 5, hmm

Bir süredir detaylı UE5 grafiklere sahip, fakat içi bomboş oyunlar görüyoruz. Bunun en büyük sebebi, halen birçok oyuncunun grafik sevdasına olan tutkusu ve geçen zaman içerisinde biriken UE5 Blue Printleri diyebilirim. Eğer bu grafik motoru ile son beş yıldır çalışıyorsanız, karşınıza çıkacak tüm hazır assetleri kısa sürede fark edebilirisiniz.

Bunları neden mi anlatıyorum? Ben de ucundan köşesinden bu uygulamaya maruz kalan bir tasarımcı olarak, Schoolteacher Simulator’ın tam da bahsettiğim gibi UE5 market üzerinden üretildiğini söyleyebilirim.

Öncelikle bu oyun yapım aşamasında arkadaşlar. FAKAT ÇOK FAZLA yapım aşamasında! Nasıl desem; bizim bölümdeki ikinci sınıf öğrencilerinin bitirme projeleri, bu oyunun şu anki halinden çok daha ileridedir. Temel bir fikir söz konusu evet, hatta biraz uğraşılsa iyi de bir şeye dönüşebilir ama öncelikle oyun tasarımının temellerinden başlamak lazım. Bir kere ne menü var, ne bir ara birim.

“Yeni Oyun” tuşuna bastığımız anda, olaylara yoklama alarak başlıyoruz. 1’den 9’a kadar rakamlara atanmış isimler tek tek “burada” ya da “yok” diyor. Akabinde bir sınav hazırlıyoruz. Üç kademe zorluğa sahip sorular var. Seçeceğimiz üç soru üzerine oluşan sınav kendi kendine başlıyor. Fakat sonra ne oluyor? Bilmiyorum! Gelen görev diyor ki “Git kopya çeken öğrenciyi bul.” Tamam, buldum. Yanında telefon var. Telefonu aldığımız gibi buradaki işimiz bitiyor ve koridora doğru çıkıyoruz.

İşte “Freak Show” dedikleri yer tam da burası!

Neresinden başlasam, nasıl anlatsam bilemiyorum. Bu kısmın videosuna bakmanız lazım en sevdiğim okurlar. Gerçekten paralel bir evren! Bir kere az önce çıktığımız sınıftaki tüm öğrenciler burada da bulunuyorlar. Bunlardan bir tanesi yürüyerek, diğeri de koşarak aynı alanda bir ileri bir geri yapıyor. Başka bir öğretmen olduğunu düşündüğüm karakter ile diğer bir öğrenci “plastik çöp kovası kapağı” şeklindeki modeli, birbirlerine frizby olarak atıyorlar. Çıktığımız kapının hemen yanında bir oğlan, kız arkadaşına gay olduğunu açıklıyor. Kız da “ben anlamıştım, sorun değil ben gayleri de seviyorum” gibi bir şey söylüyor. Yanlarında, kafa modeli vücuduna büyük olan bir kız yatıyor. Onun da yanında kendi müzik çalarlarında dans eden iki random öğrenci var. Hemen ileride öpüşen bir çift var. Fakat birbirleri hariç her yeri öpüyorlar. Daha da ileri gittiğimizde kavga eden iki öğrenci görüyoruz. Ayırmaya gittiğimizde hiçbir şey yapamıyor, yolumuza devam ediyoruz… Dışarıya çıktığımızda da garip garip öğrenciler ile konuşuyoruz ama bu konuşmalardan sadece ne yaptıklarını öğrenebiliyoruz.

Spor salonu ise gerçekten Unreal Engine 101 video eğitimi! Bir NPC duvara takılmış koşturuyor. Diğeri de kalenin önünde garip hareketler yapıyor. Yani UE5’in içinde gelen hazır yapay zeka bile bu kadar saçma hareket etmeyi başaramazdı! Oyundaki etkileşim denilen şey, NPC’lerin yanlarına gidip söylediklerini dinlemekten ibaret. Ha bu arada, durup dururken birkaç kere “crush” verdiği de oldu.

Oyunun hedefindeyse yedi günlüğüne öğretmen olma fikri bulunuyor. Yapımcı ekip yaşayan bir okul modeli yaratmaya çalışmış. Tüm bu dramaya rağmen ilerledikçe akıllarındaki fikirleri anlayabiliyorsunuz. Özellikle öğrenciler arasında gerçek hayatta yaşanan sorunlar hedef alınmış ki bence bu harika ama bir de bu sorunlarla etkileşimimiz olsa, ne ala! Üretici ekip bazı spor etkinlikleri olduğundan bahsetmiş ama ben asla böyle bir deneyim yaşayamadım. Belki de çok yaklaştım ama oyun çöktü…

Bu arada ben oyunu deneyim ederken kayıt etme şansım yoktu. Yani çökünce baştan başladım, çok iyi oldu. Çok fazla yapay zeka kullanılmış. Daha doğrusu içerik o kadar az ki elde olanların büyük bir kısmı sanki yapay zekaymış gibi gözükmeye başlıyor. Fikir olarak gerçekten de potansiyeli var ama şu anda kelimenin tam manasıyla “korkunç” bir halde.

Eğer öğretmen olma ile alakalı oyun arıyorsanız, Crazy Games tarafından 2022 yılında üretilen, PC’de browser ya da IOS ve Android’de uygulama olarak deneyim edebileceğiniz “Teacher Simulator”e bakın derim. Schoolteacher Simulator gerçekten kendini geliştirebilirse çok şaşıracağım. Bakalım zaman ne gösterecek?