Tecrübelerde Azalan Verim

Bu tanımı uyarlamam gerekirse anlatmam istediğim şeye; bir aktiviteyi çok fazla tekrarlarsan bir gün ondan aldığın zevk düşmeye başlar diyebiliriz. Yakındığım şey ise bu aralar bir çok noktada bundan muzdarip olmam. Bahsettiğim aktivitelerin sıklığının artma nedeni ise bolluk açıkçası, her şeyin ulaşılabilir olması bu günlerde.

Tek tek üzerinden geçelim bir kaç örneğin, herkesin yakınlık kuracağı maddeler olabilir burada.

• Çocukluğumda fast food lüks idi benim için, ayda bir annem götürürdü Mc yerdim veya ailecek pizza yemeye giderdik. Bu kadar nadir yaptığım için bu aktiviteyi o kadar zevk alıyordum ki, şu anda ofiste her gün istediğim yerden istediğim zaman sipariş verebilen ben bu imkanımdan bıkmış durumdayım. Sırf fast food kavramı değil, her gün tekrarladığım internetten sipariş verme kavramından da soğudum. Çocukluğumda duyduğum tüm heyecanın üstüne asfalt çekildi bir kaç ayda.

• Teknoloji kısmında da durum aynı, ilk gameboyumu hatırlarım, bana yaşattığı duyguları. Şimdi telefon, ps, pc gibi o kadar aygıt, o kadar çeşitli oyun var ki etrafımda oynayasım bile gelmiyor hiçbirini. Hayatım boyunca zevk aldığım en basit duygulardan yoksun kaldığımı hissediyorum.

• Spor konusu ise bambaşka bir hal aldı, ne kadar imkanım olursa o kadar fazla spor yapmak istiyorum bu sıralar. Pozitif etkilerinden kaynaklanıyor olabilir bu aktivitenin, harcadığım her saatin bana olumlu dönüşü oluyor yorgunluğu saymadıkça. Belki de tüm bu duygusuzluktan kaçma yolunu sporda buluyorum.

• Eve gelince çizgi film izlerdik okuldan hep aynı saatte yetişir ve koltuklara kenetlenirdik. Şimdi ise her yerlerde dizi siteleri, istediğin bölüm elinin altında. O kadar kolay ki bunlara ulaşmak, yarıda bırakır oldum filmleri, dizileri atlaya atlaya izler oldum.

Sıradan aktivitelerde boğulur olduk yeni maceralar aramamızın nedeni de bu, bazı şeyleri kısıtlamamız gerekiyor kendimize sadece, uzak kalmak gerekiyor bir süre sevdiğimiz şeylerden, ancak o zaman özlediğimiz zevki alabiliriz.

Kaynak: yirmilerim.com