Telegram CSAM için yeni adım attı
Telegram, çocuk cinsel istismarı materyallerine (CSAM) karşı önemli bir adım atarak Uluslararası İzleme Vakfı (IWF) ile iş birliği yapmaya karar verdi. Bu gelişme, platformun kurucusu ve CEO’su Pavel Durov’un Ağustos ayında Fransa’da tutuklanmasından yalnızca dört ay sonra geldi. Fransa makamları tarafından Durov’a, reşit olmayanların pornografik görüntülerinin dağıtılması, erişilebilir kılınması ve sahip olunması gibi suçlamalar yöneltilmişti.
İngiltere merkezli IWF, sosyal medya platformlarının ve teknoloji şirketlerinin çocuk istismarı materyallerinin yayılmasını önlemesine destek oluyor. Telegram’ın bu vakıfla yaptığı iş birliği, platformun kullanıcı güvenliği konusunda daha somut adımlar atacağının bir işareti olarak değerlendiriliyor. IWF’nin araçları sayesinde Telegram, CSAM içeriğini tespit etmek ve yayılmasını engellemek için gelişmiş bir teknoloji altyapısına erişim sağlayacak.
Telegram’ın yeni güvenlik hamleleri
Bu iş birliği kapsamında Telegram, IWF’nin CSAM içeriğine ilişkin veritabanına ve zararlı içerikleri belirlemek için kullanılan hash teknolojisine erişim elde edecek. IWF, özellikle yapay zekâ tarafından üretilen ve çocuk istismarını tasvir eden görsellerin tespitinde önemli bir rol oynuyor. Telegram’ın bu araçları kullanarak, CSAM içeriğini kullanıcılarla buluşmadan önce kaldırmayı hedeflediği belirtiliyor.
Telegram’ın Basın ve Medya İlişkileri Başkanı Remi Vaughn, platformun her ay yüz binlerce çocuk istismarı materyalini yapay zekâ ve kullanıcı raporları sayesinde kaldırdığını vurguladı. Ancak IWF’nin desteğiyle bu sürecin daha etkin bir hale geleceğini kabul etti. Vaughn, bu yeni adımın Telegram’ın çocuk güvenliği konusundaki sorumluluklarını güçlendireceğini ifade etti.
Telegram’ın bu adımı, geçmişte bu tür programlara katılmayı reddetmiş olmasının ardından dikkat çekici bir değişim olarak görülüyor. Öte yandan, IWF’nin raporlarına göre 2022’den bu yana Telegram’da doğrulanan binlerce CSAM vakasının bulunması, bu konuda daha fazla çaba harcanması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Pavel Durov’un tutuklanması, Telegram’ın gizlilik politikalarındaki değişikliklerin de başlangıcını işaret ediyor. Şirket, daha önce kullanıcı verilerini paylaşmaya şiddetle karşı çıkarken, Eylül ayında yasal talepler doğrultusunda IP adresleri ve telefon numaralarını yetkililere teslim etmeye başlayacağını duyurdu. Bu adım, Telegram’ın uzun süredir sürdürdüğü “mutlak gizlilik” yaklaşımında köklü bir değişikliğin habercisi oldu.
Durov’un ise Fransa’da kalmaya devam etmesi gerektiği bildiriliyor. Bu durum, Telegram’ın yönetiminde olası bir liderlik değişikliği ya da uzun vadeli strateji değişikliklerine zemin hazırlayabilir. Telegram’ın kullanıcı gizliliği ve ifade özgürlüğüne bağlı kalma politikaları ile çocuk güvenliği arasındaki dengeyi nasıl sağlayacağı, ilerleyen süreçte daha net anlaşılacak.
Sonuçta Telegram’ın IWF ile yaptığı iş birliği, CSAM içeriğiyle mücadelede önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Ancak bu adımların ne kadar etkili olacağı ve kullanıcı deneyimini nasıl etkileyeceği zamanla daha iyi değerlendirilecek.