Gelisiyorum.com | Blog

Toksik arkadaşlık ile başa çıkma yöntemleri

07.10.2025
16
Toksik arkadaşlık ile başa çıkma yöntemleri

Arkadaşlık, hayatın her alanında en büyük güç kaynaklarından ve yorgunluk hissettiğiniz anlarda dik durmanızı sağlayan önemli dayanaklardan biri. Paylaşılan anılar, destekleyici sözler, birlikte gülüp ağlamak ve çok daha fazlası… Ancak ne yazık ki her ilişki yeterince sağlıklı değil. Bazı arkadaşlıklar fark edilmesi güç ama sizi yoran, derinden etkileyen bir hal alabiliyor ve işte bu da toksik arkadaşlık olarak adlandırılıyor. Peki hangi işaretler bu dostluğun artık sizi beslemek yerine tükettiğini gösteriyor? Toksik arkadaşlık rehberine hoş geldiniz!

Arkadaşlık mı, yük mü? Toksik ilişkinin sessiz sinyalleri

Bir kahve molasında tüm dertlerimizi hafifleten, tek mesajıyla günümüzü aydınlatan arkadaşlarımız sayesinde iyi veya kötü anlarımıza renk katarız. Ama bazen arkadaş dediğimiz bazı kişiler biz farkında olmadan içimizi daraltmaya başlar. Sanki sürekli anlayış gösteren, dinleyen, idare eden bizizdir ve aynı sıcaklığı karşı taraftan pek göremeyiz.

Toksik arkadaşlık kavramı biraz sert gelebilir, ancak basitçe şunu anlatır: İlişkinin dengesi bozulmuştur. Yine de bunu anlamak o kadar da kolay değil. Çünkü bu durum çoğu zaman ufak detayların içinde saklanır. Eğer “Acaba bu dostluk bana kötü mü geliyor?” diye düşünmeye başladıysan bu arkadaşlığın artık toksik olduğundan emin olmak için bazı sinyalleri takip edebilirsin. Bu sinyallerden birkaçını tanıdık buluyorsan belki de ilişkide yeni sınırlar çizmenin ya da mesafe koymanın zamanı gelmiş demektir.

1. Buluşmalara yorgun ya da yılgın şekilde gitmek

Arkadaşınla buluştuktan sonra içinin açılması gerekirken sanki çalışmışsın ve mesain bitmiş gibi mi hissediyorsun? Sohbet bittiğinde enerjin dipteyse, “Bu bir dost mu, enerji emici mi?” sorusunu sormak için uygun şartlar oluşmuş olabilir. Çünkü gerçek arkadaş senin pillerini şarj eder, bitirmez!

2. Sınır tanımayan davranışlar

Gece yarısı mesajları, sabahın köründe yapılan aramalar, planlarının yok sayılması… “Sen zaten hep müsaitsindir” havası sana tanıdık geliyor mu? İyi dostlar, karşı tarafın alanına saygı duymayı bilir. Senin de kendi zamanın, kendi alanların var. Ve bu gayet normal.

Reklam

3. Başarılarını küçük gösterme hali

Sen mutlu bir haber paylaşırsın, o “Hmm, iyi ama…” diye başlar. Ufak sevinçlerini bile gölgede bırakan, sürekli kusur bulan bir arkadaş sana ne kadar iyi gelebilir? Bu; sevgi değil, kontrol çabasıdır. Gerçek dostlar, senin gurur anlarında seninle aynı coşkuyu yaşar.

4. Suçlulukla yönlendirme

“Ben olmasam ne yapardın?”, “Beni kırıyorsun ama sen bilirsin…” gibi cümleler kullanarak kararlarını etkilemeye çalışan birini tanıyor musun? Eğer öyleyse şunu bilmelisin: Bu, dostluktan çok duygusal manipülasyondur. Sağlıklı arkadaşlıklar birbirlerine özgürlük ve güven alanları tanır. Karşı tarafa bir suçluluk yüklemek ise söz konusu bile değildir. 

5. Hep onun hikayesi

Buluşmalarda söz dönüp dolaşıp hep onun işine, derdine ya da aşkına mı geliyor? Sen anlatmaya başladığında telefonuna mı bakıyor? İşte sizin için bir yeni sinyal daha! Arkadaşlık asla tek yönlü değildir; dinleyen ve anlatan, destekleyen ve destek alan sürekli olarak değişir. Yoksa bu ilişki sohbetten çok tek taraflı bir yayın gibidir. 

Toksik arkadaşlardan korunma rehberi

Her dostlukta “benim alanım” ve “senin alanın” çizgisi olmalı. Gece yarısı gelen mesajı cevaplamak zorunda değilsin ya da işten çıkmışken anında telefon açmak senin sorumluluğun değil. Basit ve net cümleler kullanmak, örneğin “Şu an kendime vakit ayırıyorum, yarın konuşalım.” demek bir problem olmamalı. Sınır koymak sevgisiz olmak anlamına gelmiyor. Bu, yalnızca ilişkinin devamlılığını sağlamak için bir hamle.

Arkadaşından sessizce şikayet etmek yerine duygularını paylaşabilirsin. “Seninle buluştuktan sonra yorgun hissediyorum” demek, hem saygılı hem açık bir davranış. Eğer karşındaki gerçekten arkadaşınsa bu konuşmayı olgunlukla karşılar. Ancak bazen sınır koymak ya da açık konuşmak yetmez. Arkadaşın değişime kapalıysa görüşmeleri seyrekleştirmek, mesaj trafiğini azaltmak en büyük hakkın. Bu asla bir ceza değil, yalnızca kendi enerjini koruma planı.

En yakın arkadaşın bile senin ruh sağlığından daha değerli değil. İçini sürekli geren, enerjini emen bir ilişkiyi sürdürmek zorunda değilsin. Çünkü kendini önceliklendirmek bencillik değil, iyi bir dost olmanın ilk şartı. Unutma: Önce sen, hep sen!

Kaynak: wellandgood

İlginizi çekebilir: Toksik ilişkinin işaretleri ve başa çıkmanın yolları

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!