Gelisiyorum.com | Blog

Uyum sağlayamayan çocuğa yardımcı olmak

29.07.2025
26
Uyum sağlayamayan çocuğa yardımcı olmak

Hayatı sanki doğru şekilde yakalayamayan çocukları hepimiz biliriz. Diğerlerinin onları sevmesini beklerler ancak ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar daha kötüsü olur gibi görünüyor. Sanki puzzleın bazı parçaları uymuyor gibidir. Takımlara en son seçilirler, herkes oynarken köşede otururlar, diğerlerinin onu neden sevmediğini merak ederler. Bazen takma isimler de takılır. Bazen ise sanki yoklarmış gibi davranılır.

Neden uyum sağlayamıyorlar?

Eğer bu tanım çocuğunuza uyuyorsa yalnız değilsiniz. Sessizlik içinde bekleyen, başkalarıyla bağ kurmaya çalışıp başarısız olan, sebebini de asla bilmeyen sayısız çocuk vardır. Görmek için zaman ve emek verirsek hepimizin çevresindelerdir.

Uyum sağlayamazlar çünkü şu sözsüz iletişim kanallarında duygularını tanımlar veya ifade ederken daha fazla hata yaparlar: Yüz ifadeleri, ses tonu, duruş, jestler, kişisel alan ve dokunma.

Sözsüz iletişim sosyal başarıda neden kelimelerden daha önemlidir?

  • Sözsüz yanlış işaretlerin olumsuz duygusal etkileri sözlü olanlardan daha yüksek ihtimallidir: kelimelerimizde yanlış zaman kipleri kullanmak eğitimsiz veya zekasız olduğumuzu gösterebilir ancak birisine çok yakın durmak veya uygunsuz şekilde dokunmanın olumsuz duygusal etkisi genelde daha yüksektir ve insanları uzaklaştırabilir.
  • Sözsüz hatalar farkında olmadan yapılırlar: Birisi kelimeleri kekeleyerek konuşuyorsa doğru konuşmadığını bilir. Buna karşın sözsüz hatalar yapanlar, örneğin üzgün yüz ifadesini kızgınla karıştıranlar, bu hatanın farkına varmazlar.
  • Sözsüz iletişim sözlü iletişimden daha devamlıdır: Konuşmayı bırakabilirsiniz ancak beden diliniz başkalarına duygusal bilgiler göndermeyi bırakmaz.

Sözsüz dil hataları sosyal başarısızlık riskini artırırlar

Sözsüz dilin özel doğasından dolayı onu kullanırken hata yapan çocuklar başkalarında devamlı olarak olumsuz duygusal tepkiler yarattıklarının farkına varmazlar. Bu da ilişkilerde bir felaket haline gelir.

Dissemi

Dissemi, sözsüz dilde zorluklar yaşamaya verilen isimdir. Reseptif dissemi başkalarının sözsüz duygu işaretlerini okurken normalden daha fazla hata yapmaktır. Ekspresif dissemi ise sözsüz duyguları ifade ederken normalden fazla hata yapmaktır. Çocuklarda bir tanesi veya her ikisi bulunabilir.

Reklam

Çocuğun dissemi sahibi olduğunu gösteren 7 işaret

Klinik deneyimler ve araştırma bulgularına göre çocuklarda dissemi ile bağlantılı bazı karakteristik özellikler şöyle:

  1. Öğretmenler ve ebeveynler tarafından tepkisiz ve hassasiyetsiz olarak tanımlanırlar.
  2. Yaşıtları çok akıllı olmadıklarını söyler ama aslında bilişsel yetenekleri genelde ortalama veya ortalama üstüdür.
  3. Ebeveynleri veya öğretmenleri tarafından sosyal olarak olgunlaşamadıkları söylenir.
  4. Üzüntü, yalnızlık, heyecanlanma, kaygı ve kafa karışıklığı gibi olumsuz duyguları vardır.
  5. Ceza veya reddedilme gerektiren davranışları sürdürmeye devam ederler.
  6. Oyunların kurallarını anlamakta ve uygulamakta zorlanırlar ve sosyal aktivitelerde de benzer bir durum vardır. Yetişkin rehberliğinde veya yalnızken daha iyi olurlar.
  7. Davranışlarının başlarına gelene sebep olduğunu anlayamazlar.

Dissemi neden yükselişte?

Çocukların dissemi geliştirme riskleri günümüzde daha yüksek çünkü sözsüz iletişimi öğrenmeleri için gereken zaman şu iki sebepten dolayı azalmış halde:

  • Ekrana ayrılan uzun zamanlar
  • COVID-19 döneminde pandemi sebebiyle oluşmuş olan sosyal izolasyon

Sözlü iletişim okullarda ve evde aktif olarak öğretilir ancak sözsüz iletişim dolaylı yoldan öğrenilir ve başkaları ile yüz yüze iletişim sayesinde onu kaparız.

Çocuklar günümüzde yaşıtları ve yetişkinler ile geçmişe göre çok daha az birebir vakit geçiriyorlar. Sosyal kişiler arası deneyimin yoksunluğu sözsüz iletişimin temellerini öğrenmelerine engel oluyor.

Dissemik olduğu için uyum sağlayamayan çocuklara nasıl yardımcı olmalı?

Ebeveynlerin modern yaşamdan dolayı sözsüz iletişimde ortaya çıkan öğrenme problemlerini çözmek için adım atmaları gerekiyor. Öğretmenler, büyük ebeveynler, geniş aile ve toplum, yani bebek bakıcıları, komşular, koçlar ve diğer herkes, bu işin içinde olmalı. Bu kişiler sözsüz iletişimi farkındalığa getirebilirler ve çocuğun yüz ifadeleri, ses tonu, duruşu, jestleri, kişisel alanı ve dokunma davranışlarından bahsedebilirler. Çocuğa birisiyle konuşurken ne kadar uzak duracaklarından veya başkalarına yahut kendine dokunmanın ne zaman uygun olduğundan bahsedebilirler. Çocuğunuzun sözsüz iletişim konusunda sahip olduğu eksiklere siz bile şaşırabilirsiniz.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Sakin çocuk yetiştirme rehberi: Ebeveynlere yol gösterecek ipuçları

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!