WAV ve MP3: Videonuz İçin Neden Yüksek Çözünürlüklü Sese İhtiyaç Duyarsınız?

Emrinizde olan farklı ses dosyası formatlarını ve video düzenleme için hangisinin en iyi olduğunu inceliyoruz.

Video düzenlemelerinizde müzik parçaları ve ses efektleri gibi çeşitli ses dosyalarını kullanırken, ses dosyası türü gerçekten bir fark yaratıyor mu? (Spoiler: evet, öyle.) Ama asıl soru şu ki, neden bu kadar çok farklı ses dosyası formatı var? Ve her birinin amacı nedir? Öyleyse bunu parçalara ayıralım ve bunu yaparken videoları düzenlerken kullanılacak en iyi ses dosyası biçimlerini belirleyelim.

Ses Dosyası Biçimleri

Farklı ses dosyası biçimlerini kavramamıza yardımcı olmak için bunları üç ana gruba ayırdım. Her grup, kendisiyle en sık ilişkilendirilen ses dosyası biçimlerinin bir listesine sahiptir. Ses grupları aşağıdaki gibidir:

• Sıkıştırılmamış dosya biçimleri: .WAV, .AIFF
• Sıkıştırılmış Kayıpsız dosya formatları: .FLAC, .ALAC (Apple Lossless)
• Sıkıştırılmış Kayıplı dosya biçimleri: .MP3, .AAC, .WMA, .OGG

Artıları ve eksileri kadar her formatın ayrıntılarını inceleyelim.

Sıkıştırılmamış

Sıkıştırılmamış ses formatlarını, RAW video formatlarının eşdeğeri gibi düşünebilirsiniz. Esasen, ses verilerini sıkıştırma olmadan alıyorsunuz. Bu, çok çeşitli ses bit derinliği ve örnekleme hızlarına izin verir. Bu, daha iyi ses kalitesi sağlar ve insan kulağının duyabileceği tüm frekansı kapsar. (Orijinal ses kaydı bit derinliği ve örnekleme hızı da bu denklemde büyük rol oynar. Sıkıştırılmamış ses formatlarına dönüştürülen sıkıştırılmış ses dosyaları sihirli bir şekilde herhangi bir ses kalitesini geri kazanmaz.)

Sıkıştırılmamış ses dosyalarını oynatmak için daha az işlem gerektirdiklerinden, ses ve video düzenleyicilerde çalışmak genellikle daha kolaydır. Sıkıştırılmamış dosyalar daha fazla veri içerdiğinden, gönderide sesi çeşitli efektlerle değiştirirken daha iyi sonuçlar alırsınız.

Sıkıştırılmamış ses dosyalarının en yaygın dezavantajı, ortalama bir şarkı için genellikle 25-40 MB olan boyutlarıdır. Bu boyutlar, bugün Dropbox ve Google Drive gibi aktarım hizmetlerinde önemli bir sorun değil (10+ yıl öncesiyle karşılaştırıldığında). Ancak çoğu durumda, sıkıştırılmamış ses dosyaları e-posta eki olarak kolayca gönderilemeyecek kadar büyüktür. Ayrıca, bazı taşınabilir müzik çalarlar veya aygıtlar, sıkıştırılmamış ses biçimlerini desteklemeyebilir. (Genellikle, modern olanların çoğu yapar.)

• Artıları: Sıkıştırma yok, kayıpsız, tam ses frekansı, postada çalışmak daha kolay
• Eksileri: Büyük dosya boyutu, bazı taşınabilir aygıtlar bunu desteklemeyebilir

Sıkıştırılmış Kayıpsız

“Kayıpsız sıkıştırılmış” adı bir çelişki gibi gelebilir. Ancak sıkıştırma, sesin kendisini bozacak şekilde gerçekleşmiyor. Bunu daha çok “alan açısından verimli kayıpsız” gibi açıklamayı seviyorum. Bunu neredeyse bir müzik dosyasını zip ile sıkıştırmak, ardından oynatma sırasında açmak gibi düşünün. Bu, daha küçük bir dosya boyutuyla sonuçlanır, ancak ses kalitesi hala kayıpsızdır ve tam frekansta oynatmaya olanak tanır. Kulağa her iki dünyanın da en iyisi gibi geliyor, değil mi?

Sıkıştırılmış kayıpsız ses dosyaları, sıkıştırılmamış ses dosyalarının boyutunun 1/2 ila 1/3’ü kadar, hatta daha küçük olabilir.

Sıkıştırılmış kayıpsız dosyaların dezavantajları, en az desteklenen dosyalar olmalarıdır (sıkıştırılmamış ve kayıplı sıkıştırılmış dosyalara kıyasla). Ayrıca, kod çözmeye ihtiyaç duydukları için oynatmak için biraz daha fazla bilgi işlem gücü gerektirirler.

• Artıları: Daha küçük dosya boyutu, kayıpsız, tam ses frekansı
• Eksileri: Cihazlarda veya düzenleyicilerde daha az oynatma desteği

Sıkıştırılmış Kayıplı

Sıkıştırılmış kayıplı ses biçimleri, muhtemelen müzik dinlerken kullandığınız en yaygın ses dosyalarıdır. (Örnekler .MP3 ve .AAC’dir.) Bunun nedeni, sıkıştırılmış kayıplı ses dosyalarının taşınabilir aygıtlar arasında en fazla desteğe sahip olmaları ve en küçük dosya boyutlarına sahip olmalarıdır (yani, daha az alanda daha fazla şarkı depolayabilirsiniz).

Bazı durumlarda, sıkıştırılmış kayıplı ses dosyaları, sıkıştırılmamış aynı dosyanın 1/10’u kadar yer kaplayabilir. (Örneğin .MP3, .WAV ile karşılaştırıldığında.) Sıkıştırılmış kayıplı ses dosyaları çevrimiçi akış için idealdir.

Ancak, tüm bu sıkıştırmanın bir bedeli vardır. Dezavantajı, sesin sınırlı bir frekans aralığına sahip olması ve kayıpsız bir formatla karşılaştırıldığında fark edilebilir ses kusurlarının olmasıdır. Diğer bir dezavantaj, düzenleme ve ses manipülasyonu söz konusu olduğunda gönderide daha az menzile sahip olmanızdır. Ayrıca, sıkıştırılmış kayıpsız bir dosyayı her düzenlediğinizde ve yeniden dışa aktardığınızda, kaliteyi giderek daha fazla kaybedersiniz. Sıkıştırılmış kayıplı ses dosyaları da müzik döngüleri için ideal değildir çünkü codec bileşeni dosyanın başına ve sonuna kısa boşluklar ekler.

• Artıları: En küçük dosya boyutları, geniş oynatma desteği
• Eksileri: sıkıştırılmış, kayıplı, düzenleme için ideal değil

Video Düzenleme İçin En İyi Ses Formatı

Düzenlerken kullanılacak ses biçimleri söz konusu olduğunda, elinizde ne varsa onu kullanmalısınız. İdeal bir dünyada, mümkün olduğunda .WAV veya .AIFF gibi sıkıştırılmamış biçimleri kullanın. Size gönderide en fazla serbestliği verecekler ve en fazla desteğe sahipler. Ayrıca, videonuzdaki ses, son video dışa aktarımı sırasında sıkıştırılacaktır. Bu nedenle, mümkün olan en iyi sesle başlamak yardımcı olur.

Bazı durumlarda, ihtiyacınız olan tek şey .MP3’ler olabilir ve bunların hızlı bir şekilde aktarılması kolaydır.

Kaynak: premiumbeat.com