
Yapay zekanın eğitim sektörüne etkisi: Global trendler, fırsatlar ve endişeler
Eğitim dünyası, yapay zekanın hızlı yükselişiyle köklü bir dönüşüm sürecine girdi. Özellikle 2022 sonunda kullanıma sunulan ChatGPT gibi üretken yapay zeka araçları, dünya genelinde öğrenciler ve eğitimciler arasında benzeri görülmemiş bir hızla benimsendi.
2024 sonu itibarıyla üniversite öğrencilerinin yüzde 80’i öğrenim hayatlarında bir şekilde üretken yapay zeka araçlarını kullanmış durumda. Ancak bu hızlı benimsenme, eğitim kurumlarını hazırlıksız yakaladı. Dünya genelinde okulların ve üniversitelerin yüzde 90’ından fazlasının yapay zeka kullanımıyla ilgili hâlâ resmi bir politikası veya rehber ilkesi bulunmuyor. Bu tabloda, yapay zekanın eğitim sektörüne etkilerini anlamak için küresel eğilimlere, sunduğu fırsatlara ve beraberinde getirdiği endişelere yakından bakmak gerekiyor.
Eğitimde yapay zeka dalgası
Dünya genelinde öğrenciler, yapay zeka araçlarını günlük eğitim pratiklerinin bir parçası haline getirmiş durumda. Özellikle ChatGPT ve benzeri sohbet botları, ödev araştırmalarından dil pratiğine kadar pek çok alanda yeni nesil öğrencilerin başvurduğu araçlar oldu. Birleşik Krallık’ta yapılan bir ankette öğrencilerin yüzde 92’si yapay zeka araçlarını eğitim hayatlarında en az bir kez kullandıklarını belirtirken, bu oran bir önceki yıla göre ciddi bir sıçrama gösteriyor. Globalde ise üniversite gençliğinin beşte dördü artık derslerinde üretken yapay zeka desteğine başvuruyor. Bu oranın bu denli yüksek olmasında, öğrencilerin yapay zekayı verimlilik ve öğrenme kalitesi açısından faydalı görmesi önemli bir etken. Dünya çapında her 10 öğrenciden 3’ü, zorlandığı bir konu veya ödev karşısında ilk olarak yapay zeka araçlarına başvurduğunu söylüyor; bu oran, ücretsiz online kaynaklara (her 4 öğrenciden 1’i) veya arkadaş desteğine başvuranların (yaklaşık yüzde 15) üzerinde.