Son günlerde hepimizi derinden etkileyen Koronavirus salgını ile birlikte, yepyeni bir dünyaya merhaba diyerek belki de ilk defa kendimizle baş başa kalma deneyimini yaşıyoruz…

Tüm bu kaos, yüzleşmemiz gereken bir ayna ve tam karşımızda duruyor, bakıp anlamak istesek de istemesek de… ‘Biraz dur’ diyor Evren, ‘Kendini ve hayatını gözlemle’…Şimdi, modern hayatın koşuşturmacasında düşünmeden tükettiğimiz zamanla ve kendi özümüzle, sevdiklerimizle, varoluş ve tüm Dünya’yla olan ilişkimizle yüzleşme zamanı…Tüm bu süreç zor olsa da çok büyük dönüşüm fırsatları barındırıyor… Hayat yolculuğumuzda uzun sürede kat edeceğimiz farkındalık yolunu, zorunlu olarak hemen şu anda kat edebileceğimiz bir dönem. Hiç bir zorluk, hiç bir gece, hiç bir acı sonsuza kadar sürmüyor…Elbet bu günler bitecek. Bittiğindeyse hiç birimiz eskisi gibi olmayacağız…

Peki bu süreçte gücünün farkına varmak, dengede kalmak, frekansını yükseltip isteklerini gerçeğe dönüştürmek için sen ne yapıyorsun?

Nereden Başlamalı?

“Kendinizi bildiğinizde, Evreni ve Tanrı’yı da bileceksiniz” – Delfi Tapınağı’ndaki Yazıt

Evinizden çıkamadığınız ama dengede olmaya, şifalanmaya en çok ihtiyacınız olan bu süreçte, uzaktan enerji ve şifa eğitimlerine, yoga ve online meditasyon çalışmalarına katılabilir, hayatınızı dönüştürecek bir sürecin ilk adımlarını atabilirsiniz. Enerji, zaman ve mekan konusunda sınırsız olduğu için elbette ki çalışmalar için evden çıkmanız, yüz yüze olmanız gerekmiyor. İstediğiniz yerden eğitim, şifa, seans konusunda destek almanız güçlenmenizi, dönüşmenizi ve negatif olanın pozitife evrilmesini sağlayacaktır.

Enerji ve meditasyon çalışmalarıyla birlikte, fizik bedenden daha fazlası olduğunuzu, o muazzam ve güçlü enerji akışını, yalnız olmadığınızı hissettiğiniz an, nasıl olağanüstü bir güçle yaratıldığınızı fark edecek ve bu güçle yapabileceklerinize inanmaya başlayacaksınız. Çünkü hepimizin içinde bir Tanrı parçacığı var. Tüm bunlar bir mucize değil, bizler zaten mucizenin ta kendisiyiz.

Spiritüel farkındalık yolculuğuna daha ilk gençlik yıllarında adım atmaya başlamış biri olarak ben de pek çok uyumlama, eğitim ve enerji şifası aldım, almaya devam ediyorum, okuyorum, araştırıyorum. Bu süreçte de evde, uzaktan enerji çalışmalarına katılıyor, her defasında bu muazzam varoluşun farkında olduğum, bu sonsuz enerjinin ve deneyimin bir parçası olduğum için büyük bir mutluluk ve şükran duygusuyla ‘iyi ki’ diyorum. Yeni eğitimler doğrultusunda kendimi geliştirmeye, benim ve bütünün enerjisini yükseltmeye devam ediyorum.

Hepimiz Yıldız Tozuyuz!

Tarihin en önemli bilim insanlarından Carl Edward Sagan’ın ikonik cümlesini bir çoğunuz duymuşsunuzdur: “Hepimiz yıldız tozuyuz’ .Dünyadaki neredeyse her element, bir yıldızda oluştu. Vücudumuzdaki karbon, nitrojen, oksijen atomları, diğer elementlerdeki atomlar da dahil, 4.5 milyar yıl önce bir önceki yıldız jenerasyonunda var oldu. Bizim bedenimiz de , ağaçlar da , hayvanlar da, toprak, taş, hava, su vb canlı ve cansız tüm unsurlar da aynı yapı taşlarından oluşuyor.

Klasik Fizik, evrenden madde ve enerji var derken; Kuantum fiziği ‘Evrende her şey sadece ve sadece enerjiden oluşur , enerji madde halindeki sıkıştırılmış enerjinin formunu değiştirebilir’ diyor. Gördüğümüz ve göremediğimiz tüm nesne ve olguların bir titreşimi vardır. Titreşimleri dolayısıyla katı, sıvı ve gaz halde olmaları ya da frekans aralıkları dolayısıyla 5 duyumuzla algılayamıyor oluşumuz da bu varoluşu ve etkileşimi değiştirmiyor. Her şeyin bu parçacıkların titreşimi ile var olduğu, dönüştüğünü ve hepsinin birbiriyle etkileşim halinde olduğunu düşünün.

Gezegenimiz Dünya yani Gaia da, aynı elektrik ağlarıyla örülü bir sistem gibi, gelmiş, geçmiş tüm duygu, düşünce ve olayların enerji kayıtlarını tutan bir enerji ağı yapısına sahip, yani bizim bireysel ve toplumsal yaratımlarımızın kayıtlarını. Bu enerjilerle günden güne gezegenin frekansı değişiyor. Aynı şekilde bizler de Gaia’nın ve hatta galaksilerin enerjisinden önemli ölçüde etkileniyoruz. Dünyanın enerji frekansı hızla değişiyor, yeni bir boyuta geçiş aşamasındayız…

Sınanmıyoruz…Bir dönüşüm uçurumunun üzerine köprü kuruyor, o uçurumu geçerek dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Herhangi bir noktada geriye dönebiliriz, bu bizim seçimimiz. Her şeye rağmen ileri gidecek cesarete sahip olanlar ve o hayali barındıranlar, her şey dağıldığında, öbür tarafta kelebek olarak ortaya çıkacaklar.

Bireysel ve kolektif bilincimizle, bugün içinde yaşadığımız gerçekliği yarattık… Kuantum düşünce der ki, olabilecek her şey, hepsi sizin için aynı anda ve ondan yararlanmanız için mevcuttur. Tüm o realite düzeyleri aynı anda var olurlar ve siz sadece olağan düşüncenizle seçmiş olduğunuz bir yolda bulunursunuz. O halde şimdi aynaya bakma zamanı…Senin aynan, şu anki Dünya…Senin aynan, hayatın…Yepyeni bir Sen, Yepyeni bir Dünya yaratmaya hazır mısın?

Bilinç ve Enerji Realiteyi Yaratır

”Her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir. Sahip olmayı istediğiniz gerçekliğin frekansına uyumlandığınızda artık yapacak bir şey yoktur. O gerçeklik size ait olur. Bundan başka bir yol yoktur. Bu felsefe değildir. Bu fiziktir. ” -Albert Einstein

İnsan, tüm varoluşla etkileşim halinde, yoğun bir enerji kaynağıdır. Zihniniz, hisleriniz, inançlarınız en küçük yapı taşınızdan başlayarak bir enerji oluştururlar. Düşünceleriniz, sözleriniz ve inançlarınızla, bedeninizde kimyasal tepkimeler yaratır, yarattığınız enerjiye uygun olarak da, benzer olay ve durumları çeken bir mıknatısa dönüşürsünüz.

İsteklerinizi gerçekleştirmek için konsantre olurken bir taraftan da enerjinizi yükseltmeniz gerekir. Şimdiye kadar tuttuğunuz her düşünce ve inanç, çakralarınızda enerji olarak saklanır. Yaşadığınız her şey, işlenmiş olsun ya da olmasın, aura alanına kaydedilir.

İnsanın enerji alanı tüm fiziksel bedene tamamen nüfuz eden ve birbiriyle örtüşen değişik titreşimdeki enerji dalgalarından oluşur ve kişinin etrafında 1,5 metreye kadar varabilen bir alan kaplar. Yani tüm problemlerimiz aynı zamanda enerjinin değişik frekanslarda -düşük frekanslarda- titreşen dalgalarıdır. Aynen radyo veya TV frekansını, kanalını, yayınını değiştirdiğimiz gibi bu problemlere karşılık gelen frekansları da değiştirmek, iyileştirmek mümkündür.

Enerji iyileştirme yöntemleriyle ise, sizi geride tutan enerjik kalıpları kırabilirsiniz. Enerji çalışmaları, auradaki sızıntıları kapatır ve aurayı yaşam gücü ile doldurur. Uygulama sıklığınız arttıkça, daha olumlu düşüncelere ve inanç sistemlerine ulaşmak daha kolay hale gelir.

Bu yüzden nasıl ki evinizi belli periyotlarla temizliyorsanız, enerji bedeninizin de temizlenmesi gerekir. Ruhsal, fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak daha sağlıklı olmak, temiz bir aurayla mümkündür.
Çakraları dengeleyerek ve durağan enerjiyi salıvererek, yaşam gücünü tekrar aktif edebilir, hem çakralarınıza, hem bilinçaltınıza hem de hücresel hafızanıza bağlanarak daha güçlü bir dönüşüm yaratabilirsiniz.

Korku enerjisinin yoğun olduğu bu travmatik ama aynı zamanda fırsatlar barındıran özel süreçte, zaman, hem fiziksel realitenizi en iyi şekilde yaratmak hem de ruhsal ve duygusal şifa ve dengeyi sağlamak için, evinizden bulunduğunuzdan yerden, enerji, bilinçaltı, meditasyon, yoga vb çalışmalarını hayatınızın rutin ve güzel bir parçası haline getirme, içinizdeki gücü keşif yolculuğuna başlama zamanıdır…

En Güzel Enerjilerle…

Yazar: Nur Adıgüzel 
Fotoğraf: Alexia Sinclair
Düzenleme: Birlik Bilinci (www.birlikbilinci.com)