Gelisiyorum.com | Blog

Yeni Intel işlemciler: Panther Lake ile neler geliyor?

11.10.2025
14
Yeni Intel işlemciler: Panther Lake ile neler geliyor?

Intel, en yeni 18A üretim teknolojisiyle geliştirilen Core Ultra Series 3 “Panther Lake” dizüstü bilgisayar işlemcilerini resmi olarak tanıttı. Şöyle ki yeni nesil yongalar hemen piyasaya sürülmeyecek. Mavi takım bir nevi ön tanıtım yaptı, mimarilerden ve performans kazançlarından bahsetti. Panther Lake Serisi hakkındaki kalan bilgileri Ocak ayında düzenlenmesi beklenen CES 2026 etkinliğinde bekliyoruz. Ayrıca global çapta satışların Ocak 2026’da başlayacağı belirtiliyor.

Şirketin verdiği bilgilere bakılırsa Panther Lake çipler verimlilik ve performans bakımından ciddi iyileştirmeler vadediyor. AMD, güçlü yükselişiyle birlikte son yıllarda önemli pazar payı kazandı. Sadece AMD de değil, Qualcomm ve Apple gibi şirketler laptop pazarından pay kapmak için her şeyi yapıyor. Piyasadaki SoC’ler yüksek verimli ARM çekirdeklerinin yanı sıra güçlü NPU ve GPU çözümleri sunuyor. Bu durumun karşısında Intel’in bir şeyler yapması, bir nefes alması gerekiyordu. Şimdi Panther Lake ile yeni bir umut doğuyor.

Mavililer, yakında piyasaya sürülecek olan Panther Lake işlemcilerin benzer güç tüketimiyle Lunar Lake‘e kıyasla %50 daha iyi performans sunabileceğini söylüyor. Arrow Lake-H ile kıyaslama yapıldığında ise çok iş parçacıklı iş yüklerinde güç tüketiminin %30 azaldığı iddiası var.

Reklam

Intel’in ölçeklenebilir çip serüveni

Intel, bir süre öncesinde Lunar Lake ile birlikte çok farklı bir tasarım anlayışına geçiş yapmıştı. Lunar Lake yongalar, farklı işlem birimlerini gelişmiş bağlantı teknolojileriyle bir araya getiriyor, ayrıca içinde bellek paketlerini barındırıyordu. Panther Lake ise yeni tasarım yolculuğunun yeni durağı olacak, aynı şekilde ölçeklenebilir olacak şekilde tasarlandı. Intel ekipleri, Lunar Lake ve Arrow Lake yongalarda edindiği tecrübeleri Panther Lake’de kullandı. İşlemcilerin tümü, en yeni verimlilik (E-Core) ve performans (P-Core) çekirdeklerinin yanı sıra son Xe3 entegre grafik mimarisinden yararlanacak. Intel, Lunar Lake’in x86 verimliliğini ve Arrow Lake’in yüksek performansını tek bir pakette sunacağını söylüyor.

Panther Lake’in sunduğu ölçeklenebilir mimarinin temel unsuru, ilk olarak Lunar Lake CPU’larıyla birlikte sunulan Scalable Fabric Gen2 yapısı. Bu yapıyla Intel, çeşitli IP’leri ve bu IP’lerin bölümlerini kullanıp bir arada kullanabiliyor, eşleştirebiliyor. Ayrıca çipin farklı bölümlerinde ayrı ayrı üretim teknolojileri de kullanılabiliyor. Örneğin çekirdekler Intel tarafından geliştirilirken, dahili grafik yongaları TSMC’den tedarik edilebiliyor.

Panther Lake işlemcilerin her parçası 18A üretimi üzerine inşa edilmeyecek. Intel, Meteor Lake’te ilk kez ortaya çıkan ve Lunar Lake ile Arrow Lake’te daha da geliştirilen aynı “parçalanmış mimari” konseptini benimsiyor. Bu yaklaşım, bir SoC’in farklı işlevsel birimlerini Intel’in kendi fabrikalarında veya TSMC gibi dökümhanelerde üretilen ve ardından Intel’in Foveros paketleme teknolojisi kullanılarak birleştirilen ayrı ayrı üretilmiş “parçalara” ayırmakta.

Panther Lake işlemci özellikleri

Intel şimdilik işlemci isimlerini açıklamasa da bazı çip yapılandırmaları üzerinde durdu. Şirket, iki farklı entegre GPU ile birlikte her biri farklı maliyet ve performans hedeflerine sahip üç farklı Panther Lake SoC inşa etti. Önbellek konusunda herhangi bir bilgi verilmedi, yakın zamanda detaylar ortaya çıkacaktır.

Hesaplama birimleri 18A işlemiyle üretilecek. Platform kontrolcü birimi ise TSMC’nin N6 işlem teknolojisiyle hayat buluyor. Tüm modellerin hesaplama bölümünde IPU 7.5, NPU5 ve Xe Media/Display Engine yer alıyor. PCIe şeritlerine birazdan değineceğiz. Diğer detaylarla devam edecek olursak; bağlantı tarafında 4 adet 4.0 bağlantı noktası, 2 adet USB 3.2 bağlantı noktası, 8 USB 2.0 bağlantı noktası, Intel Wi-Fi 7 (R2) desteği ve Intel Bluetooth Core 6.0 desteği sunuluyor.

8 çekirdekli Panther Lake

En küçük Panther Lake sürümü, Lunar Lake’te gördüğümüz gibi dört düşük güç tüketimli E-Core ve dört yüksek performanslı P-Core içeriyor. Bu yonga, dört adede kadar Xe3 grafik çekirdeğine sahip küçük bir Xe3 entegre GPU ile çalışacak. Bellek tarafına gelince, 6800 MT/sn’ye kadar hızlarda geleneksel DDR5 SO-DIMM’ler veya LPCAMM modülleri, diğer yandan 6400 MT/sn’ye kadar hızlarda çalışan lehimli LPDDR5X RAM kullanılabilecek.

Panther Lake SoC üzerindeki platform kontrolcü birimi, dördü Gen 5 ve sekizi Gen 4 olmak üzere 12 PCIe şeridi sunuyor. Bu şeritler Gen 5 SSD’ler ve harici bir GPU bağlamak için yeterli. Bahsettiğimiz 8 çekirdekli yonga, yüksek performanstan çok ince tasarım ve pil ömrüne odaklanan giriş seviye dizüstü bilgisayarları hedefleyecek.

16 çekirdekli Panther Lake

Üç işlemcinin ortasında yer alan silikon, dört düşük güç tüketimli E-Core’a ek olarak dört P-Core ile paylaşılan bir halka veri yolunda sekiz E-Core daha barındırıyor. Intel, bu hesaplama biriminin P ve E çekirdekleri arasında 18 MB’a kadar paylaşımlı L3 bellek barındırdığını belirtiyor. Ayrıca küçük olan ile aynı 4 Xe çekirdekli grafik birimi korunmuş.

Bu ortanca işlemci daha hızlı bellek hızlarından yararlanabiliyor. 8 çekirdekli model gibi hem DDR5 hem de lehimli LPDDR5X modülleri kullanılabilir halde, ancak 7200 MT/sn’ye kadar hızlarda DDR5 ve 8533 MT/s’ye kadar hızlarda LPDDR5X desteği bulunuyor. Öte taraftan genişletilmiş PCIe bağlantısına da sahip. Sekiz adede kadar PCIe Gen 4 şeridi ve 12 Gen 5 şeridiyle toplamda 20 şerit aktif. Konuştuğumuz mobil CPU, daha hızlı bellek desteği ve PCIe bağlantısıyla ince/hafif dizüstü bilgisayarlarda ayrı bir ekran kartıyla eşleştirilmeye daha uygun.

16 çekirdekli ve daha güçlü iGPU’ya sahip Panther Lake

En büyük Panther Lake çip, ortanca kardeşi ile aynı şekilde 4P+8E+4LPE CPU çekirdek yapılandırmasına sahip. Ancak SoC’de çok daha büyük ve daha güçlü bir dahili GPU var. GPU toplamda 12 adet Xe3 çekirdeği barındırıyor. Amiral gemisi CPU ile kullanılabilecek bellek seçenekleri kısıtlı, yalnızca LPDDR5X bellek entegre edilebiliyor. Veri aktarım hızı ise 9600 MT/s’ye kadar çıkabiliyor. Böylelikle GPU yürütme birimleri tam olarak beslenebilecek.

I/O birimi, sekiz PCIe Gen 4 ve dört PCIe Gen 5 şeridi olmak üzere 12 PCIe hattı sunuyor. Bağlantı hatlarının sayısı 8 çekirdekli model ile aynı, yani daha kısıtlı. Bu da avuç içi konsol pazarı ve gerektiğinde oyun oynayabilen premium ince ve hafif dizüstü bilgisayarlara yönelik olduğunu gösteriyor.

Panther Lake mimarisinin yenilikleri neler?

18A ile üretilen her Panther Lake hesaplama birimi üç temel çekirdek kompleksinden oluşacak. Bir hesaplama birimi dört adede kadar Cougar Cove performansı çekirdeği, sekiz adede kadar Darkmont verimlilik çekirdeği ve uygun iş yüklerini ekstra pil ömrü için daha düşük güçlü bir hesaplama alanına “sınırlamak” amacıyla tasarlanmış dört düşük güçlü Darkmont çekirdeğinden oluşan ayrı bir “düşük güçlü ada” kümesi içerebilecek.

Meteor Lake ve Arrow Lake çipler, bu adada (çipte çekirdeklerden oluşan bir alan) enerji tasarrufunu en üst düzeye çıkarmak için hem güç hem de saat hızları sınırlı bir çift Crestmont çekirdeği barındırıyordu. Yine de, bir görev sınırlı kapasitelerini aşarsa çipin daha fazla güç tüketen parçaları daha sık çalıştırılarak daha yüksek performans sağlanabiliyordu. Lunar Lake ise bu adada kendi güç raylarına sahip dört Skymont çekirdeği taşıma kapasitesiyle geldi.

Skymont’un bir evrimi olan Darkmont verimlilik çekirdekleri, daha zorlu görevlerin düşük güçlü adada daha uzun süre sınırlı kalmasını sağlıyor ve gerektiğinde ekstra paralellik için çok iş parçacıklı iş yüklerine katkıda bulunabiliyor. Ancak Panther Lake SoC’deki P-Core ve E-Core’lardan oluşan ana kümeleri birbirine bağlayan ana halka veri yolunda olmadıkları için, daha büyük çekirdek kümesinin L3 önbelleğini paylaşmıyorlar. Bunun yerine kutucuktaki diğer tüm işlem aracılarıyla paylaşılan, güç açısından verimli 8 MB’lık özel bir yan önbelleğe erişim sağlayabiliyorlar. Söz edilen yan önbellek, çip genelindeki önbellek hiyerarşisinin geri kalanıyla uyumlu ve Panther Lake’teki tüm önbellekler arasındaki tutarlılık, her işlem alanındaki ayrı tutarlılık aracılarıyla iletişim kuran bir ana aracı tarafından yönetiliyor.

18A işlem birimleri ayrıca Intel’in beşinci nesil NPU’sunu, dizüstü bilgisayarlardaki premium web kameralarıyla kullanım için geliştirilen yedinci nesil görüntü işleme birimini (IPU) ve grafik biriminden ayrı Xe medya ve ekran motorlarını içeriyor.

Sözünü ettiğimiz gibi performans çekirdekleri yenilendi, Cougar Cove adında yeni P-Core’larımız var. Diğer yandan, verimlilik çekirdekleri de yenilenerek Darkmont ve Darkmont LP-E adını alıyor. Bildiğiniz gibi LP olan çekirdekler tamamen verimliliğe odaklanan üçüncü bir çekirdek gibi hareket ediyor. Bu 3 yollu tasarım bugün Panther Lake ile zirveye çıktı. Tüm hesaplama kısmı 18A üretim teknolojisine dayanıyor, tekrardan hatırlatalım.

Cougar Cove performans çekirdekleri (P-Core)

Intel, Cougar Cove’un artık çeşitli iş yüklerinin taleplerine yanıt olarak önbellek gibi belirli işlevsel birimlerin agresifliğini anında ayarlayabilen “AI tabanlı” bir güç yönetimi yaklaşımı kullandığını belirtiyor. Bir diğer yenilik ise bazı bellekle ilgili belirsizlik durumlarında devreye giren iyileştirilmiş tahmin davranışı. Intel’in belirttiği gibi, bir işlemci bir programı yürütürken bellek erişimleri için yükleme ve depolama komutları gerçekleştirir; bazen bu komutlar birbirine bağlıdır. Cougar Cove, yükleme ve depolamanın ne zaman birbirine bağlı olduğunu daha iyi şekilde tahmin edebiliyorken bu bilgi aktarımını doğru şekilde planlamak için kullanmakta. Daha iyi tahmin yapıldığında daha yüksek IPC seviyeleri de elde edilebiliyor.

Şirket ayrıca 18A sürecine geçişin Cougar Cove’da bazı temel yapıları büyütme olanağı sağladığını, TLB’nin (translation lookaside buffer, çeviri yan tamponu) bu durumdan en çok yararlanan unsur olduğunu belirtiyor. Daha büyük bir TLB, daha karmaşık iş yüklerinin daha hızlı ve daha güvenilir bir şekilde çalışması anlamına geliyor.

Cougar Cove, Lunar Lake’te Lion Cove ile tanıtılan dal tahmin değişikliklerini de devam ettiriyor ve daha iyi hale getiriyor. Lion Cove geliştirilmiş dal tahmin algoritmalarına sahipti ve komut akışında çok ileride bulunan dallar için bile düşük gecikmeli tahminler sunuyordu. Intel, Cougar Cove’un performansı iyileştirmek için Lion Cove silikonundan edindiği tecrübeleri kullandı. Bazı dal tahmin algoritmaları geliştirildi, bununla birlikte gecikmeyi daha da azaltmak için tahmincinin her seviyesinin boyutunu büyütüldü.

İlave olarak Cougar Cove, doğruluğu artırmak için geçmiş tahmin sonuçları hakkında daha iyi meta veriler depolayabiliyor. Tüm yapılan iyileştirmeler nihayetinde daha düşük gecikme süresi, daha fazla tahmin bant genişliği ve daha yüksek tahmin doğruluğu sağlayacak. Tüm iyileştirmeler enerji verimliliği ve performansı olumlu yönde etkiliyor. Daha doğru ve daha duyarlı bir tahminci, CPU çekirdeğinin gereksiz işler için daha az zaman harcayıp yararlı işler için daha fazla zaman harcayacağı anlamına geliyor. Yapılan temel iyileştirmeleri sıralayacak olursak:

  • Bellek belirsizliğinde iyileştirmeler ve daha güvenilir performans: Bir program çalıştırıldığında her zaman işlemci üzerinde yükleme ve depolama işlemleri gerçekleşiyor. Bunlar duruma göre birbirine bağlı olabilir veya olmayabilir. Intel, yükleme ve depolama işlemlerinin birbirine bağlı olup olmadığını tahmin etme yeteneğini geliştirdi ve bu bilgiyi yüklemeyi doğru şekilde planlamak için kullanacak. Bu işlem doğru şekilde yapıldığında IPC ve performans artışı elde ediliyor.
  • TLB geliştirmeleri (modern iş yükleri için 1,5 kat kapasite): 18A işlem teknolojisi, önbellek gibi çekirdeğin bazı yapılarını büyütme olanağı sağladı. Biraz önce de dediğimiz gibi, bu durumdan en fazla faydalanan TLB. Böylece daha karmaşık iş yüklerinin daha hızlı ve güvenilir bir şekilde çalışması sağlanıyor.
  • Dal tahmini, performans ve enerji verimliliği artışı: Önceki nesilde Lion Cove ile birimin daha fazla kapasiteye sahip olması ve hızlı tahmin yapması sağlanmıştı. Bu sayede uzak olsa bile bir sonraki dal tahmin edilebiliyor. Cougar Cove ile tasarım, daha doğru olan temel algoritmalardaki değişikliklerle daha da gelişti. Kapasite çok seviyeli bir tahminci ile artırıldı, her şey daha hızlı hale geldi ve gecikme süreleri düştü. Tahmin doğruluğu ve kapasite, daha yüksek verimlilik ve performansa yol açan bir tür kombinasyon.

Darkmont verimlilik çekirdekleri (E-Core)

Daha küçük Darkmont çekirdeklerine gelince, Lunar Lake ile benimsenen Skymont’un üzerine önemli geliştirmeler yapıldı. Cougar Cove’da olduğu gibi, Darkmont artık dinamik bir algoritma kullanarak önbellek alıcısının agresifliğini ayarlayabiliyor ve böylece değişen iş yüklerine göre yanıt hızı ve güç verimliliği arasında daha iyi bir denge sağlayabiliyor.

Yine aynı şekilde Darkmont da gelişmiş dal tahmin doğruluğu sunabiliyor. Ayrıca belirli komut dizileri sırasında çipin ön ucunun gücünü kapatmasına olanak tanıyan bir teknik olan döngü akışı algılama özelliğini kullanarak ön uçta güç tasarrufu sağlanıyor. Darkmont, çipin geleneksel olarak x86 CPU’nun mikro kod motoru tarafından işlenen karmaşık komutları yürütmek için nano kod dizilerini kullanabileceği durumları da genişletiyor.

Intel’in ifadesiyle mikro kod sıralayıcı, belirli karmaşık x86 komutlarının yürütülmesi gerektiğinde devreye giren devasa bir ROM. ROM’dan yükleme çok seri bir işlem ve aynı anda yalnızca bir kod çözücüye hizmet verebiliyor. Yani aynı anda mikro kod ROM’undan talimat dizilerine ihtiyaç duyulması durumunda diğer ön uç birimleri engelleniyor. Nanokod, bu mikro kod komutlarından bazılarını alıp E-Core’un üç ön uç kod çözücüsünün her birindeki programlanabilir mantık dizilerine gömerek bu engelleme davranışını önlemekte.

Darkmont E-Core aynı 26 Dispatch portuna sahip, ancak daha yüksek vektör verimi, daha fazla L2 bant genişliği ve ilk olarak Crestmont’ta tanıtılan nanokod performansında iyileştirmeler sunuyor. Yine aynı şekilde bir sıralama yapacak olursak:

  • Dal tahmini, kapasite artışı ve ve doğruluk iyileştirmeleri: Daha yüksek doğruluk için algoritma ayarlamaları ve ön ucu tahmin edip kapatabilen yeni modlar mevcut. Ayrıca enerji tasarrufu sağlayan ve güvenilir performans sunan Loop Stream (Döngü Akışı) algılama özelliği de sunuluyor.
  • Dinamik ön alım kontrolü, iş yükü değişikliklerinde yanıt hızı): Bu özellik, daha yüksek enerji verimliliği ve gelişmiş yanıt hızı sağlayan dinamik ön alım kontrolü sağlıyor.
  • Nanokod performansı, daha fazla komut kapsamı: Yeni yeni verimlilik çekirdekleri nanokod kullanan ilk çekirdekler . Mikro kod x86 ve diğer işlemcilerin çok uzun süredir kullandığı bir şey, çünkü çip karmaşık komutları yerine getirirken birçok UOP üretmek zorunda. Bu mikro kod veya mikro kod sıralayıcı aracılığıyla yapılıyor. Karmaşık komutları yerine getiren ise çip üzerindeki büyük bir ROM. Nanokod ile Intel, bunların bir kısmını alıp donanıma, PLA’lara, ön uca gömüyor ve bu da onlara mikro kod UIP’leri, nanocode kod çözme yeteneği veriyor. Nihayetinde ise gecikme süresi azalıyor, bant genişliği artıyor ve alanı azaltarak daha yüksek performans sağlanıyor.

Xe3 grafik mimarisi

Şirket sunumunda ayrıca Xe3 grafik mimarisini de duyurdu, bu mimari Panther Lake CPU’ların iGPU’sunda kullanılacak. Ayrıca gelecekte Xe3P adında farklı GPU’ların geleceği de söyleniyor. Geçtiğimiz yıl Intel, Core Ultra 200 (Lunar Lake) ve Arc B Serisi Battlemage harici ekran kartlarında Xe2 mimarisini kullanmıştı. Yıllar içinde kazanılan tecrübelerle beraber şimdi Xe3 sahnede. Mimari daha iyi gelirken, aynı zamanda yazılım tarafında da iyi işler çıkarıyorlar Intel ekipleri.

Xe3 ile Intel, grafikleri daha büyük yapılandırmalara ölçeklendirerek ve daha fazla verimlilik için optimize edilmiş bir tasarım sunarak Xe2 mimarisini geliştiriyor. İlk olarak, yeni mimariyle render slice adı verilen render birimlerinin boyutu büyüdü. Xe2, render birimi başına 4 Xe çekirdeği ve 4 ışın izleme birimi ile yapılandırılmıştı. Xe3 ise birim başına 6 Xe çekirdeği ve 6 ışın izleme birimine kadar çıkıyor. Bu da her render dilimi için çekirdek ve ışın izleme birimi sayısında %50’lik bir artışı demek.

Nitekim farklı SoC’lerde çeşitli GPU yapılandırmaları kullanmak mümkün. 8 ve 16 çekirdekli iki yapılandırmada 4’lü Xe3 GPU konfigürasyonu görmüştük. En üst düzey 16 çekirdekli işlemcide ise 12 çekirdekli GPU yapısı karşımıza çıkıyor. Bu noktada ilginç bir farklılıktan söz edelim. 8 çekirdekli işlemcilerdeki iGPU’lar “Intel 3” işlem teknolojisiyle üretilirken, 16 çekirdekte ise “TSMC N3E” işlem teknolojisi kullanılıyor.

Xe3, en yüksek güçte Lunar Lake’e kıyasla %50’den fazla performans ve Arrow Lake-H’e kıyasla watt başına %40’tan fazla oranda daha iyi performans sunuyor. En azından iddialar bu yönde.

Panther Lake performansı

Elimizde işlemci modeline bağlı net performans rakamları yok lakin Intel’in verdiği genel değerler üzerinden gidebiliriz. CPU geliştiricisi, Cougar Cove çekirdeklerinin Lunar Lake ve Arrow Lake ile benzer güçte %10 daha yüksek performans veya daha az zorlu iş yüklerinde benzer performansta %40 daha düşük güç sağlayabileceğini öne sürdü. Öte taraftan, Panther Lake’in Lunar Lake ile benzer güçte %50 daha fazla performans veya Arrow Lake-H ile benzer çok iş parçacıklı performans için %30 daha düşük güç sağlayabileceğini iddia ediyor.

Intel 18A üretim süreci

Panther Lake Serisi işlemcilerde bulunan hesaplama birimi, Intel’in en son teknoloji 18A işlem teknolojisiyle üretilen ilk ürünlerden biri oldu. 18A platformu iki önemli yeniliği bir araya getiriyor: Intel’in RibbonFET olarak adlandırdığı gate-all-around (GAA) transistörler ve PowerVia olarak adlandırılan arka kısım güç dağıtım ağı.

Intel, RibbonFET’i “en üstün transistör” olarak tanımlıyor ki bu iddialı bir söylem. Transistörlerin geçiş yapısı, şirketin “kanal üzerinde tam kontrol” olarak adlandırdığı özelliğe sahip. Kapı yapısı kanalın altına uzanmayan ve bu nedenle kaçak akımı kontrol etmek için “zayıf bir noktaya” sahip olan FinFET’lere kıyasla, RibbonFET kapı yapısı kanalı tamamen sarıyor ve transistör kapalıyken istenmeyen kaçak akımı en aza indiriyor. Diğer önemli özelliklerin yanı sıra, daha az kaçak akım çip çalışırken daha az enerji israfı sağlıyor.

Mavi ekip ayrıca RibbonFET’in tasarımcılar için FinFET’ten daha esnek olduğunu iddia ediyor. Şeritlerin sayısı ve genişlikleri, transistörün performans özelliklerini belirli bir hücrenin ihtiyaçlarına göre uyarlayacak şekilde ayarlanabiliyor.

Intel’in arka kısım güç dağıtım ağının uygulaması olan PowerVia, yonga üretimine ikinci bir yenilikçi yaklaşım getiriyor. Silikon işlemleri gün geçtikçe giderek daha yoğun hale gelmekte. Transistörlerin üzerinde hem sinyal hem de güç kablolarını verimli bir şekilde yönlendirmek, giderek daha değerli hale gelen alan konusuyla birlikte giderek daha zor hale geldi. Transistörün üzerine hem güç hem de sinyal kabloları yerleştirmek yerine, arka tarafta güç dağıtımı yaklaşımı ilk olarak transistörleri ve sinyal kablolarını yonga plakasının ön tarafında bir araya getiriyor. Bir sonraki üretim adımında, yonga plakası ters çevriliyor ve transistör kontakları ortaya çıkana kadar arka taraf cilalanıyor. Ardından, güç dağıtımı metal katmanları doğrudan transistörlere bağlanıyor.

Çip üreticisi, PowerVia’nın yonga plakasının ön tarafında %10 daha yüksek yoğunluk ve daha rahat yönlendirme sağladığını belirtiyor. Güç iletimi için, arka taraf metal katmanları paketten transistöre giden güç kaybını %30 oranında azaltmakta. Sonuç olarak 18A, Intel 3 ile aynı güçte %15 daha yüksek frekans ve aynı sürece kıyasla 1,3 kat daha yüksek yoğunluk sağlayabiliyor. Tasarımcılar ayrıca, Intel 3 ile karşılaştırıldığında aynı performans seviyesinde %25 güç azaltımı sağlamak için 18A’nın gelişmelerinden faydalanma imkanına sahip.

Panther Lake işlemcilerin çıkış tarihi

Intel, ilk Panther Lake yongalarının 2025 yılı sonundan önce piyasaya çıkacağını ve 2026 yılının Ocak ayından itibaren geniş bir pazarda satışa sunulmasını beklediklerini açıkladı. Bu zaman dilimi göz önüne alındığında, CES 2026’da yaklaşan işlemcilerle ilgili çok daha net bilgiler gelecektir.

Kaynak

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Gelisiyorum.com | Görsel Eğitim Akademisi!