Compressor, Limiter, Deesser ve Gate (Dinamik Sinyal İşlemciler)
Dinamik işlemciler adından da anlaşılabileceği gibi sesin dinamiğini kontrol altına almamıza yardımcı olan sinyal işlemcileridir.
Compressor:
Belki de en çok kullanılan dinamik işlemcidir. Belirlenen bir eşik değerinin üzerindeki sinyallerin artışını kontrol altına almamızı sağlar. Üzerindeki temel parametreler:
Threshold: Eşik. Compressorun hangi alt limitten sonra devreye gireceğini belirler. -10 db ayarlanmış bir threshold -10 db’nin altında kalan sinyallere dokunmaz, sinyal -10 db’nin üzerine çıktığında devreye girer.
Ratio: Oran. Belirlenen eşik şiddetinin üzerine çıkan sinyalin ne oranda compress işlemine tabi tutulacağını ayarlamamızı sağlar. Birazdan örnekte daha net anlaşılacaktır.
Attack: Compressorun kaç ms (milisaniye) sonra devreye gireceğini belirler.
Release: Devreye giren compressorun kaç ms sonra devreden çıkacağını belirler.
Knee: Compressorun ne yumuşaklıkta devreye gireceğini belirler.
Örneğin -10 db threshold ayarı olan bir compressorumuz olsun. Ratio da 5:1 ayarlı olsun. Bu ratio’nun bize sesin her 5 db artışında bu 1 db olarak yansıyacak olduğunu söylüyor. Yani -10 db’nin üzerine 5 db’lik bir artış oldu diyelim, normal şartlarda ses -5 db’ye çıkacakken compress etkisiyle 1 db artarak -9 db’ye yükselir. Bir 5 db daha artarsa (toplamda 10 db) normal şartlarda 0 db’ye ulaşacak olan seviye 2 db artarak -8db’de kalacaktır.
Attack temelde çok kısa olursa compressor devreye transient dediğimiz klik benzeri bir ses ile devreye girebilir. Bunun belli bir standartı olmamakla birlikte yerine göre kulağa hoş gelen seviyede ayarlanmalıdır. Attack çok uzun olursa da sinyal ilk başta compress olmayacağı için etkisini yitirebilir.
Release ise sinyalin bir anlık artıştan sonra eşiğin altına düşüp seyrettiği durumlarda çok uzun tutulmamalıdır. Fazla kısa olması da compressin hemen devreden çıkıp istenmeyen bir tını duymamıza sebep verebilir.
Knee nadir compress cihazlarında bulunur ve etkisini dinlemek gerekiyor. Zaten attack, release ve knee tamamen o anki duruma göre belirlenebilecek parametreler. Belli bir standartla sınırlandıramayız. O yüzden buradaki referans kulaklarımız oluyor.
Limiter:
Prensip olarak compressor gibi düşünülebilir. Ancak limiterin olayı belirlenen eşik seviyesinin üzerine çıkan sinyali tamamen eşik değerinde tutmasıdır. Yani -10 db eşik ayarlı bir limiter varsa o sinyal -10’un üzerine hiç bir şekilde çıkmaz.
Gate:
Gate yani kapı dediğimiz dinamik işlemci de belli bir eşik değerinin altında kalan sinyalleri tümden kesmeye yarıyor. Yani diyelim ki elimizde bir konuşma kaydı var. Bunda -17 ile -20 db arasında seyreden bir çevre gürültüsü var. Konuşmanın db aralığı da -8 ile -13 arası değişiyor. Ve biz konuşma dışında kalan boşluklarda o gürültüyü istemiyoruz. O zaman el ile edit yapmayacaksak gate kullanmayı tercih ediyoruz. Bu örnek için -15 db’ye ayarlanmış bir gate demek -15 dbnin altı kapıdan geçemeyecek, üstü kapıdan geçmeye hak kazanacak demek. Yani çevre gürültüsü yalnız kaldığında sinyal kesilecek, konuşmalar devreye girince kapı açılacak. Yalnız burada unutulmaması gereken bir şey konuşma devreye girdiğinde konuşmanın altındaki çevre gürültüsü kesilmiyor. Gate için önemli olan eşiği geçen bir sinyal seviyesi olması, o olduktan sonra sesi aynen geçirir. Bu da konuşmayla gürültünün gelip sonradan tamamen bir sessizlik olması gibi kulağa hoş gelmeyen bir durum yaratır. Ayrıca sesin bir anda açılıp kapanması da çok sert bir etki yaratır, bu da hoş değildir. Tüm parametrelerine değinirken bunların çözümünden de bahsedelim:
Gate Open: Bu parametre sinyal kaç db’ye ulaştığında kapının açılıp sesin geçeceğini belirler. Yukardaki örnekten devam edersek -15 db diyelim.
Gate close: Bu da açılmış kapının kaç dbde kapanacağını belirler. Bunu da -16 yaparsak sinyal konuşma biter bitmez kapanmak yerine 1db daha düşene kadar bekler, konuşmadan hiç kayıp yaşamayız.
Release: Bu salınma süresini belirler. Konuşma biter bitmez kapı kapanmasın diye buradan belli bir ms (milisaniye) ekleyebilir ve konuşmamızı garanti altına alabiliriz. Bunu gate close ile de sağlıyoruz ancak bazı durumlarda kesilmesini istediğimiz sinyal ile geçmesini istediğimiz sinyal çok yakın olabiliyor. İşte öyle durumlarda release çok daha kullanışlı. Her şekilde ikisi arasında bir kombinasyon yakalanması taraftarıyım. Ayrıca birbirine yakın kelimeler arasında kapı kapanıp açılması hoş olmamakta. Release ile bunu engelleyebiliriz.
Noise Floor: Gürültü tabanı. İşte bu çok önemli. Konuşmayla birlikte gelen arka plan gürültüsü kapı kapandığında tamamen kesilince amatör bir duyum yaratır. -17 ile -20 db arasında var olan arka plan gürültüsünü mesela -30 db noise floora ayarlarsak arka plan gürültüsü tamamen sıfırlanmayacak, kapı kapandığında -30 db olarak duyulacak. Konuşmanın içinde gelen arka plan gürültüsüne katacağı süreklilik bu yaptığımız işlemi gizlemekte bize fayda sağlayacak.
Deesser:
Müzik teknolojisinde özellikle kadın vokaller için kullanılan deesser film miks işlerinde yine özellikle kadın konuşmaları ve üst frekanslardan gelen ortam gürültüleri için kullanılabilir. Basit ve az parametreli bir işlemcidir. Belli bir frekans bandı seçilir (ki bu ortalama 6-7 khz civarından daha yukarılar için uygulanır) ve ne oranda sıkıştırma uygulanacağı belirlenir. Bunun sağladığı şey ise patlayan ”s” ”ç” gibi harfleri biraz baskılamaktır. Çünkü bu harflerde patlamalar yaşanırken diğerleri sağlıklıysa genel olarak sesi düşmenin bir manası yoktur. Ayrıca de esserin yakalayabileceği bir frekans bandında çevre gürültüsü varsa da uygulanabilir ancak bunu çok önermiyorum. Bunun için noise reduction plug-inleri ya da notch filter dediğimiz EQ işlemi daha mantıklıdır. Ona da fırsat bulduğum bir vakit değinmek isterim.
Kaynak: filmfabrikasi.com (Mert Sever)